Evde aceleyle çıktım. Okula çok geç kaldım. Off napıcam ben şimdi ilk saatte bana kıl olan kadının dersi. Almaz ki beni içeri. Neyse yavas yavas gideyim bari. Bu arada ben Sude 15 yasındayım. Lise 1 e gidiyorum. En best arkadaşım Elifsu. O benim tam 11 yılım kreşten beri tanıyoruz birbirimizi. Annelerimiz iş arkadaşı.
Telefonum çalıyor.
'En bestim arıyor...'
"Alo."
"Sude nerdesin hoca gelmemiş bugün. Okula gelmicekmisin?"
"Gekiyorum merak etme hoca beni içeri almaz diye yavas yavas geliyorum."
"Hıı tamam. Merak etmistim bende. Bu arada seninki geldi bugün."
"Off Elif senin ki deme şuna sapığın teki o! "
"Tamam ya dalga geçiyorum."
"Tamam geliyorum."
Bari taksiye bineyim de çabucak okula gideyim. Elifsu'nun bahsettiği kişi okulun sapığı. Bana bulaşıp duruyo.Aslında tüm kızlara. Ama bana daha çok. Ondan nefret ediyorum. Her tenefüs yanıma geliyo. Bu yüzden okulumu değiştirmek istiyorum ama annem izin vermiyo. Neyse okula geldim kapıdan girerken kafamı aşağı indirip yürürken öküzün birine çarptim.
"Oha yavaş be önüne baksana!"
"Günaydın güzel kız. Neden geç kaldın?"
"Sanane!" diyip yoluma devam ettim.
Birden önüme geçip yolumu kesti.
"Ya amacın ne senin bıraksana peşimi!"
"Napıyorum ya eğleniyoruz işte güzelim." diyip yanağını sıktı.
"Off manyak mısın? Benim sorduğumda soru. Açık ve net olarak manyak olduğun belli zaten. Şimdi çekil yolumdan sınıfa gidicem."
Sonunda peşimi bıraktı. Dışarı çıktı. Şimdi kesin başka kızlara bulaşır. Çocuk daha okula bu sene gelmiş okulun sahibi gibi davranıyo. İstedigi zaman dersten çıkıyo, kantine iniyo , sokağa çıkıyo. Kafaya bak ya! Sınıfa girdim. Elifsu'nun yanına oturdum.
"Kızım ya şu aptal Can yine sabah sabah karşıma çıktı."
"Oha ciddimisin! Ne oldu ? Ne dedi? Sen ne yaptın ? Tek tek tek sordurtma anlat hemen!"
"Bi sakin ol ya."
***
"İşte böyle oldu."
"Vay be yanağını sıktı ha? Kızım çok şanslısın. Naz yapmayı bırakta yürü çocuğa."
"Saçmalamayı keser misin Elifsu'cum."
"Tamam,tamam. Ama sen kaybediyosun merak etme yakında aşık olursun. Şimdi böyle yapıyosun ama..."
Ters bi bakış atıp telefonumu çıkardım.
"Face'de çok taş bi cocuk buldum."
"Bakıyım.Oha gerçekten çok taş mış."
"Aynen. Mesaj attım."
"Hmm. Cevap verdimi ?"
"Tabii ki benim gibi güzel bi kız bulmuş yürümez mi?"
İkimizde kahkaha attık. Al işte ya müdür derse girdi. Mal gibi oturcaz şimdi.
"Günaydın çocuklar! Kızım o yüzündeki ne?"
Oha ya direk beni gördü adama bak.
"Benim mi hocam?"
"Evet kızım."
"Makyaj hocam."
"Terbiyesiz bide cevap veriyosun!"
"Sordunuz bende söyledim."
"Sus! Otur yerine."
Aptal ya bu hocada bana takık. Siniftaki herkesde makyaj var geldi benimkini gördü. O sırada kapıtıklatmadan biri girdi içeri. Kafam masada kollarımın arasında gömüluydü. Kesin Can geldi.
Ben ona aşıkmı oluyodum? Anlamadım. Onun sesini duyunca kalbim garip atmaya başlıyodu. Kim okulun sapığına aşık olur ki? Diye kendi kendime konuşurken müdürün bağırmadıyla yerimden sıçradım.
"Oğlum! Babanın çiftliğimi burası? Nasıl kapıyı tiklatmadan girersin? Burası okul!"
Tüm soruları sanki arkadasıyla konusuyomus gibi saygısızca cevapladı.
"Hayır babamın çiftliği değil. Kapıyı tikalatmadan böyle girdim. Okul olduğunu da biliyorum."
"Terbiyesiz adam!"
Tam bi öküz işte. Onların atışmalarını izlerken teneffüs zili çaldı. Elifi de alıp kantine inerken Can da peşimizden geliyordu. Görmemezlikten gelip indim aşağı.
"Yine geliyo" diye fısıldadim Elife
"Evet gördüm. Görmemezlikten gel."
"Zaten öyle yapıyorum."
Tam sıraya gircekken arkadan biri kolumu çekip beni yere düşürdü.
