0.0

11 5 27
                                    

Hikayeye başladığınız tarih????

Bugün günlerden pazartesiydi. Geç kalkmayı seviyordum ama derslerim vardı. Bu haftaki derslerimi de öğrendikten sonra kraliyetin başına ben geçecektim. Ama ben iyi değildim, annem iyi olduğumu söylese de iyi olduğumu düşünmüyor daha iyisini istiyordum.

Yatakta daha fazla oyalanırsam kesin annem başıma yine hizmetçileri göndereceğini bildiğimden kalktım.

Lavaboya girip elimi, yüzümü yıkadım. Lavabodan çıkıp gardırobuma doğru ilerleyip kapağını açtım.

Acaba bugün ne giyseydim? Mavi mom jean ve onun üzerine siyah bi tshirt bence olur, olurdu yani.

Aşağıya indiğimde annem yemek masasında oturuyor ve kraliyette neler olup bittiğine dikkatlice bakıyordu.

Tam arkasına geçtim korkutacaktım ki annem "Seni görebiliyorum küçük cadı" dedi. Bende anneme "Yah anne! Güçlerini kullanmasan ölür müsün yah!" diye sitem etmiştim.

Bizim kanatlarımız yoktu ama güçlerimiz vardı.

Annemin gücü kendisine yaklaşanları görebilmesi, görünmez olanları bile.

Benim gücüm ise zihin okuma, bazen birinin benim hakkımda ne düşündüğü merak etsem, zihnine girer ve benim hakkımda ne düşündüğünü öğrenirdim.

Annemin "Hadi ama Mia otur masaya da kahvaltımızı edelim." dediğini duyduğumda hemen annemin yanı başına geçip oturdum.

"Anne babam nerde?" dediğimde annem
"Karşı kraliyetle topantı yapıyorlar." dediğinde aslında biraz şasırmıştım.

Çünkü biz karşı kraliyetle yani kanatlılarla aramız limoniydi bu yüzden sıkça kavga çıkardı.

Ve aynı zamanda yanımda korumalar olmadan ne kraliyetten dışarı çıkabiliyor ne de gezebiliyorum.

Kahvaltımı ederken annemin gazetesinde şu haber yer alıyordu:

"Kral Chris, bugün sabah saatlerinde olan Gynuis'alarla olan toplantısının ortasında çıkan tartışma nedeniyle ateşkesi iptal ettiğini duyurdu" açıklamasıyla anneme sorumu yönelttim.

"Anne kanatlı kişilerin adı Gynuis mu?"
"Hayır tatlım, Cygnus"
"Hmm anladım."

Demek adları Cygnus. Onları bi kere görmüştüm. Çok güzel kanatları vardı. Ve çok yakışıklıydı.

Kahvaltımı ettikten sonra annem "Derslere geçelim mi?" dedi.
Bende "Tamam geçelim" dedim.

Derslerin işlendiği yere geldiğimizde annem kafama bi kaç tane kitap koydu ve "Bu kitaplar, dik durman için." dedi

Bende kafamı onaylar şekilde salladıktan sonra yerde çizilen çizginin üzerinde dik bi şekilde yürümeye başladım.

Kitaplar sallanır gibi oldu va yeri boyladı.

"Mia ne düşünüyorsan bırak ve sessizlikle yalnızlığı düşün." dedi annem.

Yerden kitapları alırken "Tamam anne." dedim.

Ve kitapları tekrar kafama koyup yürümeye başladım.

Kitapları kafamdan almadan çizginin üzerinde anneme döndüm ve anneme doğru yürümeye başladım.

Annemin tam karşısında durmuştum.

Annem "Aferin Mia" dediğinde gülümsemiştim.

Kitapları kafamdan aldım ve sıradaki derse geçtik.

Sıradaki ders: zihin okuma

Bu benim gücüm olduğundan birinin zihnini okuyorum, herkesin gücü farklı olduğundan herkesin dersi farklı oluyor.

Bi sandalyeye oturdum ve annem de tam karşıma oturdu.

Ne yani şimdi annemin zihnini mi okuyacaktım?!?

Annem zihnini hiç bana açmazdı. Ailem de sadece babamın zihnini okumuştum. Aile de başka biri de yoktu zaten.

"Mia yüzündeki o ifadeyi sil yoksa kararımı değiştireceğim." demişti.

Yüzümde nasıl bi ifade vardı bilmiyorum ama hemen sildim.

Annem "Hadi zihnime gir." dediğinde söylediği şeyi yaptım.

Zihnine girdiğimde benim küçüklük anılarım vardı. Bi dakika ne! Biz eskiden Cygnus'larla aynı ortamda mıydık?

Bu nasıl olabilir ki?
Annem aklımdaki şeyi duymuş gibi "Eskiden ateşkes vardı daha sen bebekken. Şuan ise taht kavgası var kraliyetleri endişe ve korkuyla kimin kral olacağını bekliyorlar." dedi

"Anne eski kralın yani bebekliğimde olan kralın iki çocuğumu var?" diye sormuştum.

"Evet, iki çocuğu var. Biri iyi biri kötü ama bunu bilemeyiz değilmi?"

"Anne lütfen anlat, çok merak ettim."

"Ders burda bitmiştir ister odana ister de kraliyette gezebilirsin." demişti.

Ve ben bişey söylememe izin vermeden gitmişti.

Bende korumalara bişey söylemeden çıkıp ormanda olan bi kulubeye gitme kararı almıştım.

Asamı, yaptığım tostu ve meyve suyumu alıp çantama koydum.

Üstüme belli olmayayım diye görünmez bi pelerin giydim ve düğmelerini ilikledim.

Ormanda olan kulubeye yaklaşmıştım. Biraz da yorulmuştum, kulubeye girer girmez yanımda olan tostu yiyecektim.

Artık kulube görünüyordu. Ahh orda yattığım zamanlar. Çok güzeldi.

Kulubeye girdiğimde kendimi yatağa atacakken tozlu olduğunu fark ettim ve asamı çıkartıp öğrendiğim derslerden büyümü okuyarak ortalığı az bi zaman diliminde temizlemiştim.

Yatakta yastıkları birleştirerek bi yer oluşturmuştum. Hava güneşlide gözükse aslına bakarsanız biraz soğuktu. Ama ben tshirt giymiştim.

Yastıklarla oluşturduğum yere tam oturacakken altımda bişey hissettim.

Arkamı döneceğim sırada bana bişey olmuş ve uyuya kalmıştım.

Evet arkadaşlar bu benim ilk kurgum. Kurgumu beğendiyseniz; beni takip etmeyi, yorum yazmayı ve oy vermeyi unutmayın!!!!

Sizi seviyorum...❤❤❤

God & GoddesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin