10

3.2K 456 291
                                    

"Ne hissediyorsun ona karşı? Fazla düşünme, onu düşününce aklına ilk gelenleri duymak istiyorum senden."

Gözlerimi taktığı büyük, yuvarlak çerçeveli gözlerinin ardından meraklı bir şekilde bana bakan doktoruma çevirdim, yaklaşık bir saattir buradaydım ve biz sadece Taehyung'u konuşmuştuk. Konuyu ben açmıştım aslında ama şu an bundan biraz pişmandım. Sadece... Buraya Taehyung'la gelmiştim, beni bırakıp dershanede olacağı deneme sınavına gitmişti ve giderken bana sarılmıştı, kocaman sarılmıştı ve ben odaya girdiğimde doktora dediğim ilk şey, "Çok güzel kokuyor." olmuştu.

Tatlı bir çilek kokusunun yanında biraz da naneli şeker gibi kokuyordu. Ona sadece birkaç kez sarılmıştım, hep böyle kokuyordu.

"Bilmem," dedim, omuzlarım yavaşça düşerken gözlerimi önümdeki sehpaya çevirdim. "Yedi ay önce şüphesiz 'aşığım, o da bana aşık' derdim buna, değil mi?"

Gülme sesini işittim, kendiyle gurur duyuyor olmalıydı benimle konuşurken. Koşulsuz bir şekilde Taehyung'a aşık, Taehyung'un da kendisine aşık olduğunu sanan Jeongguk yoktu artık karşısında. İyileşmiştim, o garip davranışlarım şimdi bana da saçma geliyordu ve Taehyung'a üzülüyordum. 

"Belki. Yine de şu an ne hissettiğini bilmek istiyorum. Arkadaşın mı, hala sevgilin mi yoksa sıradan biri mi senin için?"

Alay edercesine güldüm. "Taehyung sıradan biri olabilir mi hiç?" dedim mırıldanarak. Bir şey demedi, öylece beni izlediğini bilerek biraz gerici olsa da konuştuğum zaman kendimden bile sakladığım gerçeklerin ortaya çıktığını biliyordum, bu yüzden dudaklarımı Taehyung'un anlatmak için araladım bir kez daha. "O mükemmel biri. Arkadaş çevresinde seviliyor, ailesiyle arası iyi, canayakın, her ortama çok geçmeden uyum sağlar, nerede nasıl davranacağını bilir, sesi de çok güzeldir, arada şarkı söyler kendi kendine. Bir kez de ben istedim diye söylemişti. Çok iyi basketbol oynar, voleybolu da bilir, tenise de merakı vardı önceden. Tüm bunların yanında bir de zekidir, kıvrak bir zekası vardır. Pek göstermez bunu ama sınavlarında çoğunlukla tam not alır."

"Ona hala hayransın, değil mi? Ortaokul son sınıftaki gibi."

Dolan gözlerimi kırpıştırarak dudaklarımı dişledim, gülümsedim, sıradan bir okul gezisinde gördüğüm şaşkın çocuk geldi gözlerimin önüne. Yıllar içinde şahit olduğum değişimi geçti gözlerimin önünden. En son da... Sadece sekiz ayda çöküşüne şahit olduğum çocuğu gördüm göz kapaklarımın ardında. Kirpiklerime asılı olan yaşlar onun gülüşüyle bir bir düşerken kafamı aşağı yukarı salladım.

"Çok." diye fısıldadım. Kafamı kaldırıp üzgünce beni izleyen kadına baktım. "Çok hayranım ona. Onun gibi olmak isterdim."

"Sen olduğun gibi güzelsin, Jeongguk. Başkası olmana gerek yok."

"Taehyung bambaşka biri." dedim aceleyle. Ne acelem vardı bilmiyordum ama onun bendeki kısmının yanlış anlaşılıp basite indirgenmemesi için günler boyu konuşabilirdim. "Ben onun kirpiklerinin diziliş şekline bile hayranım, size bunu nasıl anlatabilirim ya da anlatsam da gerçekten tam olarak anlayabilir misiniz bilmiyorum. Sadece... Bu aşk değil, sevgi ya da basit bir hayranlık da değil. Taehyung... Hayallerimin ve gerçeklik algımın çok ötesinde."

-

"Karnın aç mı?" dedi yolun ortasında durup bana dönerken, konuşmadan yüzüne baktım, birkaç saniye duraksamasının ardından bana uzanıp montumun fermuarını çekti ve gülümsedi. Aylar öncesindeki kocaman gülüşü gibi değildi, daha sade, daha kırıktı ama bununla da yetinebilirdim. Onu bu hale getiren benken şimdi yakasına yapışıp 'neden gülmüyorsun?' diye onu sorgulama hakkına sahip değildim.

mentir | taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin