belki tanımazdım seni, o konsere gelmesen

627 51 77
                                    

ithaf;; -Rurounii-
her şeyin en güzelini ve en iyisini hak ediyorsun. seninle tanışmak başıma gelen sayılı güzel şeyden biriydi, iyi ki varsın. çok yardımcı olamasam bile, bu kurguyu tamamen senin için yazmak istedim. umuyorum ki birkaç dakikalığına bile olsa seni başka bir dünyaya çekebilir, mutlu edebilir ve küçük büyük tüm sorunlarından uzaklaştırabilir.
seni seviyorum <3

medyada şarkının çevirisi var, bilmiyorsanız eğer bir göz atmanızı öneririm.

   Gecenin karanlığı ve sessizliği, yıldızlı gök kubbenin altındaki kalabalık tarafından bozuluyorken bu kalabalığın içinde siyah saçlı, yorgun bakışlı bir genç son dakikalarını sevdiği şarkı ile geçirmek istiyordu.

   Telefonunu kapatmış, yıkanmış, temiz ve güzel giysilerini giyerek kendisini konser alanına atmıştı. Şimdi ise sahneden uzakta, diğer yerlere göre daha az yoğunluğa sahip bir köşede kalabalığı selamlayan grubu izliyordu.

   Herhangi bir şekilde bu grubu tanıdığı, fanlarından olduğu falan yoktu fakat bir şarkısı vardı ki...

   Kırık bir tebessüm çatlamış dudaklarına yayılırken gözlerinden birer damla yaş süzüldü usulca. Doğudan esen ılık rüzgar direkt olarak yüzüne vururken ağladığını fark etti. “Oh hayır, Kotsu. Bu gece ağlamak yok.” Kendi kendine konuşarak gözlerini sildi, ardından kocaman gülümsedi ve konser başlamak üzereyken gözlerini kalabalıkta gezdirmeye başladı.

   Tam o esnada, sol çaprazında birini gördü. Yıldızlar gibi parlayan süt beyazı saçları, içinde galaksiler barındıran yoğunlukta mor parıltılı gözleri ve ince birer şeftali dilimini andıran yumuşak, dolgun dudaklarıyla birlikte dudaklarının kenarlarında dövmeleri vardı.

   Yalnız ve sakin görünüyordu. Yuuta'nın kalbi istemsizce hızlanırken nedenini anlayamadığı bir şekilde o çocukla konuşmak isterken buldu kendini.

    İyi ama bunu nasıl yapabilirdi? İletişim kurma konusunda berbattı.

   İçine aniden bir ne olacaksa olsun duygusu dolarken içinden tüm olumsuz duygular silinip gitmişti. Ruhunda bir yerlerde bir takım değişimler olmuş, huzursuzluğu bir elektrikli süpürge tarafından çekilirmişcesine yok olmuştu.

   “Pekala evlat, en son iki ay önce bir panda ile iletişim kurmuş olabilirsin fakat bu senin motivasyonunu kırmasın. Git ve konuş onunla.”

   Yuuta bir köşede kendi kendine konuşarak motive olmaya çalışırken çaprazında duran yıldız çocuk onu fark etmiş, bu heyecanlı haline gülümsemeden edememişti. O da kendisi gibi yalnız görünüyordu, bu gece için birbirlerine eşlik edebileceklerini düşündü. Yalnız kalmaktan hoşlanmazdı.

   Ufak ve sessiz birkaç adım ile usulca arkadan tanımadığı heyecanlı oğlana yaklaştı. Gül pembesi kuru dudaklarının sürekli kıpır kıpır etmesi istemsizce kıkırdamasına neden olurken arkasındaki sesi duyan Yuuta irkilerek hızla arkasına döndü.

hold me down when i fallin'#inumaki toge × okkotsu yuutaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin