AyBer

"Tokat"

Aybike:

Ömer Akif Beyin yaptığı teklifi kabul ettiğinden beri hiçbir şey iyi gitmiyordu. Önce Berk hapisten çıkmış, sonrada Ömer ve Kadir abim kavga etmişlerdi. Bugün o olaydan sonra okula gittim ağlayarak, normalde hiçbir güç beni oraya götüremezdi babamın ölümü korkusundan sonra, ama annem ikimizi zorla göndermişti, e kadın da haklı şimdi o kadar para veriyor. Okulda Berk ve abim kavga etmişlerdi sınıfta, Berk abimin dudağını kanatmış fakat haberim yoktu, Ömer söyleyince sınıfa uçtum. Bir yandan abimi tutmaya çalışıp bir yandan bir yandan o gerizekalıya bağırıyordum. Ama en sonunda tek lafı ona tokat atmama yetmişti

-Nasılsın kümes güzeli, dedi.

Asiye de benim gibi duyup gelince. Evet, Asiyeye demişti bunu. Tokadı basmamla elime kan bulaşması bir olmuştu. Hem o anki sinirle hemde babama yaptıklarıyla dolmuştum zaten. Doruk sesini bile çıkartmadı o günkü gibi. Berkte elinde kanı görünce koşarak revire gitti. Ama Asiye abimi göndermedi

-Kavga ettiklerini anlarlar, dedi.

Abim ve ben ona hak verdik ve abimin yarasını sildik ve yeter birşey olmaz dedi

Oğulcan:

Berk sakatıyla kavga ettikten sonra kardeşim tokadı o havuç kafaya basmıştı, ama haketmişti. Ki o vurmasa ben vuracaktım zaten. O havuç sınıftan kaçtığında zil çaldı ve hoca geldi, arkasından havuç kafa geldi. Hoca ne olduğunu sorunca kardeşımın bakış atmasıyla Berk korkağı düştüğünü, hoca beni görünce bahçede top oynayanların topu gelince kanadı hocam dedim dedi. Dersten sonra wonderfullum yanıma gelip dudağıma baktı ve iyi misin diye sordu. O bir havuç kafa safra moralimi bozamazdı diyecektim ki havuç kafa geldi ..

Berk:

O varoşlarla kavga etmiştim ve yaralanan taraf ben olmuştum. PES! Ama Aybikin attığı tokattan sonra dudağım kanamıştı ve doruğun sesinin çıkmaması iyiye işaret olmadığını biliyordum.

Aybike:

Dersin bitimine doğru gözlerim kararmıştı (bayılma olayını sennnn1 den aldım izin alarak) teneffüs zili çaldiktan sonra revire giderken Berk geldi ve önümü kesti. Melek gibi bakarak benden özür diledi. Ama kabul edemezdim, ne de olsa babam neredeyse onun yüzünden felç kalacaktı. Hızlıca oradan uzaklaştım demek isterdim fakat havuç kafanın ağzına çakma isteğiyle tansiyonum düşmüş ve bayılmıştım. Sonrasını herkes biliyor zaten, kabus karanlığı ve yere düşüş

Berk:

Şu konuda bir anlaşalım, ben orada gerçekten özür diledim. Ki zaten felç kalabilecek olduğunu duyduğumda bende üzüldüm, ama çaktırmadım orada. Ve belkide Melisadan vazgeçtiğim ve Aybike'yi sevmeye başladığım içindi bilemiyorum. Ama büyük ihtimalle öyleydi. Ki onunda bana boş olmadığını söyleyebilirim demek isterdim fakat yaptıklarımdan sonra bunun olacağını sanmıyorum.... Pişman olduğumu nasıl kanıtlayabilirdim? Onca şeyden sonra bende kendimi affetmezdim açıkçası, ve bunu bilerek özür dilemeye gitmiştim bir umut.. Ama gidince beklediğim gibi davrandı ve beni tersledi.. Ki kötü olduğu yüzünden belliydi , arkasını çekip giderken bir kelime bile ağzımdan çıkaramadan yere düştü, YERE DÜŞTÜ! zaten sınıfın yakınındaydım ve imdat diye bağrınca Doruk fırladı ardından hocalar koştu. Yenge Doruğun koşuşunu görünce koşmuştu. Aybike diye bağırmasıyla Oğulcanında koşup gelmesi bir olmuştu. Herkes Aybikeye bakıyor iyi olup olmadığını kontrol etmeye başlamıştı. Oğulcan kaptığı gibi

-Hocam revire götürmemiz lazım,dedi

Filiz hoca evet enlamında başını salladı ve revire koştular. Doruk ve yengem bana dik dik bakıp

-NE YAPTIN ONA!! diye bağırdılar e tabi haklılardı, yapmadığımı bırakmamıştım onlara. İnandırmaya çalışıyordum fakat yenge inanmamıştı. Doruk gel sen benimle dedi. Kenara çekip,
-Kızdan mi çıkardın sinirini?! İnanmıyorum sana bu günlerde Berk
-Ben yapmadım, gerçekten. S-sadece özür dilemek istedim, sadece ö-özür... Bana inanmıştı.

Doruk:
Ona inanmıştım, çaresiz görünüyor ve kekeliyordu, Berk normalde hiç kekelemezdi. Sadece annesinin ölümünde ağlamıştı bu kadar, ondan sonra ilk defa kekelemişti. Daha sonra Asiyenin yanına gidince olanları anlattım, bana güvendiği için sorun yok dedi.

Berk:
Doruk bana güvenmişti, çünkü Aybike'ye karşı boş olmadığımı biliyordu. Ki ben bir kıza onu yapmazdım. Yengenin özür dilerim demesi ile Oğulcan'ın koşup bana saldırması bir oldu babam bitti sisterima mı sardım diye. Ama Doruk onu durdurmuştu, ve herkesin çok iyi bildiği gibi Oğulcan'da biliyordu Doruğun haksız çıkış yapmayacağını. Ömer orada beklemişti, daha sonra uyandı diyerek koştu merdivenden bağırıp. En önde Oğulcan, arkada ben ve benim arkamda yengemle Doruk vardı. Gidince Aybike uyanmış bizi bekliyordu, hemşire:
-Tansiyonu düşmüş o yüzden bayılmış, anı şaşırma duygusu ile olabiliyor böyle şeyler, dert etmeyin ama bugün istirahat etsin, yarın gelebilir okula.
Ben öyle deyince şaşırıp bayılmış mıydı, ben onun gözünde o kadar mı kötüydüm yani?

Devam edecek her hafta bir bölüm yayınlayacağım bilginize 💜