"Onu neden yanına aldın?"
"Sana ne Changbin"
Changbin oflayarak yemek masasında Minhonun söylemesi için yüzüne üzüm fırlatmaya başladı
"Yapmasana oğlum!"
Changbin sinir etmenin verdiği haz ile sırıtırken Hyunjin de Changbine katılmış, o da kuru üzüm fırlatmaya başlamıştı.
"Hey! Yeter be!"
Chan ise upuzun masanın en başında yemeklerle kavga eden 3 kardeşine bakıyordu. Bıkkınlıkla nefes vermiş ve sesini yükselterek başlamıştı konuşmaya
"Çocuk musunuz siz!? Prenslerin yaptığı şeylere bak! Sofraya saygınız da mı yok sizin kesin şunu!"
3'lü, Chan'ın bağırması ile kavga etmeyi bırakırken tekrar sandalyelerine oturmuş ve önündeki tabakalardan yemeye devam etmişlerdi.
"Sen hiç böyle yapmazdın. Bir sebebi olmalı. Söylesene biz de bilelim merak ettik"
Hyunjin tavuğunu keserken Minhoya ithafen konuşmuştu.
"Hem bizim yaşlarımızda, hem tatlı hem güvenilir. Her zaman böylesi gelmiyor değil mi?"
Changbin dediği ile kahkaha atmış ve o da söze atlamıştı
"Bizim Minho birini şirin mi bulmuş?"
Minho sabır dilenerek derince nefes alıp çatalındaki tavuk butunu ağzına atmıştı.
Hyunjin ise ağzı dolu olmasına rağmen ağzındakini göstermeme çabası ile gülerek konuşmaya başladı"Çocok sincobo benzio"
Dediği şeyle Chan gülüşünü bastırmakta başarısız olmuş hafif kıkırtılar ortaya koymuş, Changbin kahkaha atmak yerine resmen anırmış, Hyunjin kendi dediğine ağzı kapalı kahkaha atmaya çalışarak ellerini birbirine vurarak gülmüş, Minho ise hakaret olduğunu düşünse bile haklı olduğunu fark ederek kahkahalarına katılmıştı.
Hyunjin gülerken ağzındaki tavuk yüzünden boğulmaya başlaması ile Changbin'in gülüşü daha içten ve insanlıktan çıkan bir hâl almıştı, Minho da Changbin'e katılmış daha sert ve daha büyük kahkahalar atıyor, o sırada Chan da hâlâ gülmesine rağmen Hyunjin'in yanına koşarak ölmesini engellemeye çalışıyordu.
Dışarıdan gören bir insan bu masadaki herkesin kafayı bozmuş olduğunu, üstüne sarhoş olduklarını düşünürdü.
Hyunjin sandalyeden düştüğünde artık Chan da kendini salmış kahkaha atmaya başladığında Minho ve Changbin de anırmaları ile gelen yaşlarla beraber kendilerini artık dayanamayıp yere atarak orada devam etmişlerdi.
--------
"Orospu mu olsak amk"
"Ya Jeongin ne diyosun amk"
Felix ikilinin minik yemek masasında yaptıkları diyalog ile elini alnına vurmuştu.
"İyi de para var!"
Seungmin sessizleşerek ilk önce önündeki bir tabak çorbayla bakışmış daha sonra Jeongin'e dönerek resmen yüzünden okunan 'hassiktir galiba haklısın lan' ifadesini takmıştı.
"Hayır sen de değil Seungmin ya!"
Felix çorbasını bitirdiği için kalkmıştı masadan asla bu diyaloğa katlanamadığı için değil.
"Yarın yas töreni var hem, prensleri görücez! Yani sanırım."
Jeongin masadan fırlayarak konuşmuştu