#BÖLÜM 1#

27 3 21
                                    

"Buket somurtmayı kesip de şu aynaya bakabilir misin artık" Aylin'in söylenmelerine gözlerimi devirip"Farkında mısın bilmiyorum ama canımdan çok sevdiğim ailem beni sevmediğim bir adama veriyor ve hâlâ bana mutlulukla aynaya bak diyorsun sence bu çok mu mantıklı?" diyerek sinirimi dizinlemeye çalıştım fakat nafileydi.

"Seni anlıyor-"sözünü tamamlamasına izin vermeden makyaj masasından bir hışımla kalkıp karşına geçtim.
"Beni anlayamazsın çünkü sen sevdiğin adamla evlisin"dedim ve parmağındaki zerafetle parlayan yüzüğü gösterip "Bilmem anlatabildim mi"
Hüzünlü gözlerini kırpıştırdı.Tanrı aşkına ağlıyor muydu(!)

"Neden bana kızıyorsun ki sadece biraz mutlu görmek istemiştim seni"dedi çok kısık sesiyle.Gözlerimi kapatıp derin bir nefes çektim ciğerlerime.Birinci sınıftan beri birbirimize olan bağlılığımız çok kuvvetliydi.
Ailemden farksızdı benim için,herşeyden önemlisi onu çok seviyordum.Tam önünde durup ellerimi boynuna sarıp ona sarıldım.O da bunu bekliyormuşçasına hemen kolları sardı beni.Bu haline kıkırdayıp"Üzdüysem özür dilerim,sadece bu durumu kabullenmekte zorlanıyorum."deyip kollarından ayrıldım. "Özrün kabul edildi fakat makyajına devam etmeliyim"dedi gülümseyerek.Ben de gülümsemesine karşılık verip geri oturdum yerime.
Aylin'e istesemde kızamazdım.Çünkü çabuk kırılan biriydi fakat bugün benim halimi anlayıp olgunluk göstermesine sevinmiştim.

Önce yüzüme allık sürdü,sonrasında dudaklarıma kına elbisemle aynı koyulukta olan rujumu sürdü,maskara da sürüp makyajı tamamladı.Zaten fazla bir şey sürmemesini söyleyip,fazla abartmamasını istemiştim.Beni ayağa kaldırıp sanki bir değerli taşa bakıyormuş gibi süzdükten sonra bir ıslık öttürdü ve "Vay be valla bu güzellikle sokakta gören üstüne atlamasın,sonra enişte kısanır filan"dedi gözlerimi devirip kendince yaptığı hikayeye güldüm doğrusu  ve tekrardan süzüp kaşlarını çattı.Başka bir kuaförde yaptırdığım saçlarıma baktı."İstersen saçlarını baştan açıp yapabilirim" Bakışlarımı aynaya çevirdim biraz dağıldığını görünce umursamaz bir şekilde"Boşver gerek yok"dedim 'olsun bitsin hesabı'  Gözlerini devirip "Tamam aşağıya inelim o halde"
"Peki" dedim hüzünlü bir şekilde.Sesim çok kötü çıkmış olacak ki elini sırtıma koyup sıvazladı.Gözlerimi 'tamam'dercesine kırpıp aşağıya kınanın olduğu salona ilerledik.Neredeyse mahallenin bütün kadınları buraya toplanmıştı,çünkü daha tanımadığım kadınları da görmüştüm.Çok değerli kaynanamı görünce dişlerimi sıktım.Bana beni öldürmek ister gibi nefretle süzüyordu.Sanki ben çok meraklıydım oğluna hıh(!)
Bakışalarını umursamayarak kadınların bana kına yakacağı yere oturdum.Yani ne gerek vardı ki bu kadar hazırlığa.Bir an hüzünlendim yine, sevdiğim adamla evlenseydim bunlar başıma asla gelmezdi.

Gözlerim anneme kaydı,başındaki yazmanın ucunu parmaklarının arasına almış bir yandan ağlıyor,bir yandan da bana bakıp iç çekiyordu.Hep o kardeşim Mustafa yüzündendi bu olanlar.Yani gidip de şuan evleneceğim adamın kardeşini kaçırmak da akıl mantık ister yani.Kızı getirmediği sürece bu işten kurtulamayacaktım.Babam -biricik-oğlunun ceza çekmesine dayanamadığı için beni kullanıp bu adama vermişti.Ne yapsam,ne etsem de sonu hep bana vurmasıyla sonuçlandığı için kabul etmek zorunda kalmıştım,ölümüm babamın elinden olsun istemezdim.
Sonunda kadınlar iki saat bitmeyen dedikodularını bitirip yanıma geldiler.Annemin ağlaması şiddetlendikçe benim ruhum parçalara ayrılıyordu.Aslında annemin hiçbir suçu yoktu benim gözümde fakat yine de sinirliydim Mustafa'yı koruduğu için. Annem yanıma gelip başımın üstüne dantelli örtüyü koyduktan sonra kadınlar etrafımda dönüp o klasik şarkıyı mırıldanmaya başladılar.

"Kınayı getir aney
Parmağın batır aney
Bu gece misafirem
Koynunda yatır aney"

Sonunda söylemeyi bıraktıklarında ben gözyaşlarıma tutsak olmuş bir şekilde ağlıyordum.Çok az tanıdıkları birine nasıl güvenirler anlayamıyorum.
Belki beni sevmeyecek,-sevip sevmemesi umrumda değil- benimle anlaşamayacaktı belki de.Ne kadar her şeye sabır göstermek istesem de herşey daha çok boka sarıyordu.Tam bunları düşünüyordum ki
"Kızım elini aç artık merak etme kaynanan altın veriyor bak" dedi teyzelerden biri ne zaman yumruk yaptığım elimi avuçlarına alarak.Aman Allahım! o kadar sinirlenmiştim ki ellerimi sıktığımı bile unutmuşum.Tabi teyzeler-çok azıcık-fesat oldukları için hemen yanlış anladılar.Ellerimi açıp kına sürüldükten sonra mahkeme suratlı kaynanam elime tam bir cumhuriyet koyunca öylece bakakaldım.

Somurtmasının nedeni buymuş demek.Elimi sardılar ve sonrasında mahkeme suratlı kaynanam "Bir kahveni içeriz artık"deyince içimden 'zıkkımın kökünü iç'demeden alıkoyamadım.Mutfağa ilerledim ve ani bir baş dönmesiyle elimi mutfak tezgâhına yasladım ve gözlerimi kapatıp ağrının geçmesini beklerken Aylin içeri dalıp "Ne oldu,iyi misin"dedi endişeli haliyle.
Gözlerimi açıp bakışlarımı güzel yüzğne çevirdim."İyiyim"dedikten sonra beni belimden tutup yemek masasına oturttu.
Sonra bşr bardak su doldurup elime tutuşturdu.
"Ağrı kesici vereyim mi"dedi sesinde hâlâ endişe vardı.Kafamı salladım.Getirdiği ağrı kesiciyle suyu bir dikişte içtim ve karşımda bana endileli haliyle bakan kadına gülümsedim."İyiyim merak etme"dedikten sonra ellerini tutup güven vermek istercesine sıktım.O da bana gülümseyince baş ağrımın gittiğini hissettim ve kalkıp kahveleri yapmaya başladım.Tepsiye fincanları dizdikten sonra kahvekeri de koyup götürecektim ki Aylin 'in sesini duyup onu dinlemeye başladım.

"Lütfen biraz metanetli olmaya çalış Buket,annen ne halde zaten biliyorsun.Kendini üzme ve -"
sözünü söyleyemeden hıçkırıklara gömüldüğünde elimdeki tepsiyi işaret ederek"Bunları verip geliyorum bir yere ayrılma"dedikten sonra salondaki herkese kahvelerini dağıttım.Bir an aklımdan daha tanımadığım bir adama kahve vereceğim ve onunla göz göze olcağım içim ürktüm.Fakat dirayetli olmak zorundaydım.
Tam mutfağa Aylin'in yanına gidecekken kaynanamın "Oğlumla yarın gelinlikçiye gidip gelinlik beğeneceksin,sonrasında nikahı kıyıp bu işi hallederiz." sözleri beni sinirlendirmeye yetmişti.Derin bir nefes aldım ve "Tamam"dedim.
Ne diyebilirdim ki beni mal gibi alıp satıyorlardı sanki.
Mutfağa giriş yaptığımda Aylin 'in gözlerini kıpkırmızı bir şekilde görünce hemen yanındaki yere oturup "Aylin ağlamayı keser misin artık sanki seni veriyorlarmış gibi davranıyorsun."dedim biraz sakinleşmesini umarak.Fakat o kollarını boynuma sarıp,başını göğsüme koydu ve derin nefesler aldı.Neden bu kadar kötü olduğunu sormak istedim.Fakat konuşmaya başladı hâlâ göğsümde usul usul ağlıyordu.Hayda! bu durumun tersi yönü olması gerekmiyor muydu? Hani o bana teselli verecek,ben onun göğsünde ağlayacaktım."Gökçe seni sordu dün gece neden gelmedi yoksa bana küsmüş mü diye bak tekrar aklıma geldi"dedi ağlamasını devam ettirerek.Gökçe Aylin'in kızıydı ve hem yaramaz hem de akıllıydı.Sadece 4 yaşında olmasına rağmen çok sivri dilliydi ve her şeye cevap veriyordu.Kıkırdamamla göğzüm inip kalkıyordu ve bu durumdan rahatsız olan Aylin başını kaldırıp bana baktığında açıklama ister gibi bir halini gördüğümde "Beni mi sordu gerçekten,ama ben her zaman onu ziyarete gelirim neden bu kadar üzülüyorsun ki"dedim yanağına sulu bir öpücük kondurup.Bana gözlerini kırpıştırıp yavru kedi gibi bakınca gülümsedim ve sımsıkı sarıldık birbirimize.

"Neyse ya o çirkef kadın ne dedi sana"
"Çirkef kadın?"dedim anlamayarak.Sorumun karşısında gözlerini devirdi.
"Ya anlasana kaynanan işte"
deyince kıkırdayıp cevap verdim."Yarın oğluyla gelinlik beğenmemi istiyor"dedim gülümsemem yüzümden silindiğinde o da "Tamam"diyerek fazla üstelemedi.Sonrasında herşey hızlı geçti kaynanam,teyzeler gşttikten sonra evi güzelce temizledikten sonra odama çekildim ve yaşadığım bu anlamsız hayatıma ağladım.

Her ağlayışım şiddetlenip daha çok beni içine çekiyordu.Kapım tıklatılınca kilitlediğim kapımı açtım ve annemin yaşlı,kıpkırmızı olmuş gözlerini gördüğüm zaman içimden küfürler savurdum.
Annem yatağımın ucuna oturunca bende yanına kıvrılıp dizine başımı koydum.Saçlarımı okşamaya başlayınca uyumaya çalıştım."Yarın gelinlik almaya giderken dikkatli ol kuzum ben seni bilirim bazen damarın atınca atıyor valla"deyince gülümsemeden edemedim.Saçlarımı okşayan ellerine öpücük kondurup kendimi,beni hayata bağlayan annemin dizlerinde yarın neler yaşayacağımı bilemeyerek uykuya daldım.

Sizce bu bölüm nasıl oldu?
Diğer bölümü daha uzun yapmayı düşünüyorum.
Okuyanlara teşekkürlerimi iletiyorum,oy vermezseniz de canınız saolsun dfsgsfsfsggsgd❤️❤️

YARALI RUHUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin