Lipstick | Hyunlix

one

Alkol, sigara ve ter kokusunun birbirine karışıp başını döndürdüğü partide, saatlerdir katlanmak zorunda olduğu yüksek sesli müzikten kurtulmak için kendini tuvalete attı Felix. Kabinlerden gelen inleme sesleri midesinin daha çok bulanmasına yetiyor ve artıyordu. Sesi biraz olsun bastırmak için musluklardan birini açtı ve kollarını yanına dayayıp aynadaki görüntüsüne baktı. Ne işi vardı burda böyle ortamlar onun için dayanılmazdı ama sırf arkadaşlarını kırmamak için zorla gelmişti ve şimdi buradan çıkacağı zaman için dakikaları sayıyordu. Açık olan musluğa elini daldırıp yüzüne birkaç kez su çarptı, belki bu daha iyi hissetmesini sağlardı. Şu an tek ihtiyacı olan biraz oksijen ve insanlardan uzak bi yerdi. Belki biraz gezerse burda bir yerde balkon veya teras bulabilirdi. Bu düşünceyi kafasına koyup tuvaletten dışarı adımladı Felix. Alt katlarda görünürde balkon veya teras olmadığını biliyordu. Bu yüzden üst katta aramak için merdivenlere yöneldi. Üst kat, alt kata göre daha sakindi ama odalardan gelen inleme seslerinin önü ardı kesilmiyordu ne yazık ki. Sonunda bir balkon olacabileceğini düşündüğü koridora girdi Felix. Hafif karanlıktı ama orayı aydınlatan hafif mor bir led ışık vardı. Biraz daha ilerleyeceği sırada yandan çıkan bir el Felix'i durdurdu ve kendine çekti. Felix saniyeler içinde ne olduğunu anlayamamıştı ve ışıktan dolayı yüzünü seçemediği birinin tam olarak duvarla arasında duruyordu. Yüzünü seçemediği silüet Felix'e daha çok yaklaşmış ve kulağına fısıldamıştı.

"Beni tanıdın mı Felix? Hwang Hyunjin."

Kulağında duyduğu isim ve kıkırtıyla kaskatı kesilmişti Felix. En son ismini orta okulda duyduğu ve ona hayatı mahveden isim. Bulmuştu, Felix'i bulmuştu.

"Sen..beni nasıl buldun.."

Hyunjin sadece kıkırdamış ve Felix'in sorusunu cevapsız bırakmıştı. Hyunjin'in sarhoş olduğu her halinden belliydi. Felix Hyunjin'den aldığı alkol kokusunun etkisiyle yüzünü buruşturdu, neredeyse bu geceye daha fazla dayanamayıp şuraya bayılacaktı. Ve acilen Hyunjin'den kurtulmak istiyordu. Hyunjin'den kurtulmak için bir hamle yaptı ve Hyunjin izin vermeyip Felix'i daha çok duvar ile kolları arasına sıkıştırdı. Yüzünü sakince Felix'in yüzüne yaklaştırdı  ve parmaklarını Felix'in çillerle kaplı yanaklarına çıkardı. Gözleri yavaşça Felix'in suratında aşağı doğru kayarken yüzünde nazikçe dolaştırdığı parmaklarını kiraz kokusunun hakim aldığı dudaklarına sürttü.

"Rujunun tadına bakmama izin ver Felix."

Selam bu kitabım uzun süredir taslaklarımdaydı ve şimdi yayımlamak aklıma geldi umarım beğenirsiniz. Giriş bölümü olduğu için biraz kısa oldu.