IX

228 14 33
                                    

Saat 18.00 sularında televizyonda cinayet programı izlerken kapının birden alacaklı gibi çalmasıyla kızlar çığlık attılar. 

Kalkıp kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm Jin'le kapıyı tam kapatacakken koluyla kapıyı tutup kapatmamı  engelledi. 

"Ne var?"

"Gel gidiyoruz."

"Hiçbir yere gitmiyorum ben."

"Jisoo benim canımı sıkma."

"Ya sen böyle biri miydin ya? Önüne geleni kıran bağırıp çağıran. Sen de medyaya oynayanlardanmışsın."

"Jisoo sinirlendirme beni yürü."

"Gelmeyeceğim dedim, git burdan."

Aniden kolumu sertçe tutup çekmesiyle sinirle soludum. Beni arabasına doğru sürüklerken yeni aldığım ayakkabılarımı denemek için giyip üşenip çıkarmadığım için şükrediyordum. 

Beni arabaya bindirip kendisi de sürücü koltuğuna oturduğunda kapıları kilitledi. 

Arabayı hızla sürmeye başladığında sinirle bağırdım. 

"Bu yaptığına adam kaçırma denir."

"Bağırma da kemerini bağla."

Kemeri bağlayıp arkama yaslandığımda sinirle nereye gittiğimizi sordum. Cevap vermezken çabalamanın bir faydası olmadığını fark edip arkama yaslandım. 

Araba bir süre sonra durduğunda geldiğimiz yere baktım. Sahil kenarına gelmiştik.

Arabadan ikimizde indiğimizde yanıma gelip elimi tuttu. Ne yaptığını anlamadığım için yüzüne far görmüş tavşan gibi bakarken ilerlemeye başlamıştık bile.

Sonunda durduğumuzda etrafa baktım. Güller ve mumlarla döşenmiş sahil çok güzel duruyordu. 

Ben neler olduğunu hala kavrayamazken birden Jin'in önüme diz çökmesiyle ona döndüm. 

Elimi tuttuğunda heyecandan gerilirken gözlerime öyle güzel bakıyordu ki o an bana aşık diyebilirdim.

"Jisoo, bizim sahte de olsa bir ilişkiye girmemiz çok garip ve ani oldu biliyorum. Ama... Ah! Aslında şarkı sözü olabilecek kadar güzel sözler hazırlamıştım ama heyecandan unuttum hepsini. Neyse. Jisoo ben seni çıkış yaptığınız günden beri seviyorum. Ve.. diyorum ki.."

Ben şaşkınlıkla dediklerini dinlerken Jin cebinden bir kutu çıkarıyordu.

"Jisoo, sahte olan ilişkimizi gerçek bir ilişkiye çevirsek. Ve bunu evlilikle taçlandırsak. Benimle evlenir misin Jisoo?"

Şaşkınlıkla bir Jin'e bir kutuya bakarken arkadan kızların ve BTS üyelerinin evet de çığlıkları geliyordu.

Bir dakika onlar ne ara gelmişlerdi? Neyse şu an bunu düşünemezdim. 

Jin'e dönüp konuşmaya başladım. 

"Jin, o gün, Sowon-"

"O planın bir parçasıydı. Hepsi sana evlilik teklifi etmem için yetecek zamanı bana veren bir plandı."

Şaşkınlıkla yüzüne bakarken bir cevap vermem gerektiğini hatırlayıp boğazımı temizledim.

"Bende seni seviyorum Jin. Ve evet. İlişkimizi evlilikle taçlandırabiliriz."

Kızların ve üyelerin alkışları ve ıslıkları eşliğinde Jin yüzük parmağıma yüzüğü takarken ayağa kalktı. 

Beklemeden dudaklarıma yapıştığında alkışlar ve ıslıklar daha da yükselirken Jungkook'un söyledikleriyle birbirimizden gülerek ayrıldık. 

"Aaa, benim bunları görmeye yaşım yetmiyor."

Yey

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yey. Bir sonraki bölüm final.

Bölüm nasıldı?

Mutlu kalın.🧡

hi, i'm jisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin