Felix Changbin'in dizine yatmış mutlu bir şekilde Changbin'in verdiği üzümü yiyor, Jeongin Hyunjin'e sarılmak için peşinden koşturuyor, Minsung çifti ise yaklaşık bir saat önce de olduğu gibi hala ortalıkta yoktu.
Ve birde Chan vardı tabii. Gerçi Woo ile konuşmaktan onu doğru düzgün göremiyordum bile.
Buraya gelirken bile Woo'yla bana tiksinircesine bakmıştı. Rahatsız olmuştum fakat ne diyeceğimi de bilmiyordum ve şu an Woo'nun San'a olan aşkını o kadar çok dinlemiştim ki Chan'la konuşmak bile daha işime gelirdi.
"Hey! Seungmo dinliyon mu oğlum beni??"
"Hani kafa dinlemeye geldik youngie bi dursan, otursan özellikle de sussan mi artık??? "
"San da bana youngie diyor biliyor musun?"
Ve yine San. Bu hayata başkalarının aşk hayatını dinlemeye gelmişim gibi hissediyorum şu an.
Şu an Chan ile konuşmak istiyorum ama gururum buna izin vermiyor. Bir yandan da Woo'yu boğmak istiyorum daha fazla San hakkında konuşmaması için.
Sanırım biraz eğlensem iyi olur.
Chan'ın tarafına doğru yürümeye başladım kendisi zaten bana verdiği dikkatini şu an daha çok veriyordu. Birden elimi salladığımda şaşırmış ifadesi yüzünde belirmişti. Sanırım ona yüz vermeyeceğimi düşündüğünden. Aslında haklı da 2 3 dk önce gördüğüm minsung çiftine el sallıyordum.
Yanına kadar geldikten sonra gitmeye devam ettim. Arkamdan baktığını hissedebiliyordum.
Bundan sonra hep bana arkamdan bakabileceğini ve asla yanımda olamayacağını umarım anlamışsındır Chan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
