"Herkes yerine geçsin!" Müdürün bağırtısı ile etraftaki sesler kesilmiş yerlerini almış ve müdürü dinlemek için beklemeye başlamıştı öğrenciler. Bu yıl diğer yıllara göre kalabalık olması ayrı bir sorun yaratıyordu. Müdür seslerin kesilmesi ve herkesin yerine geçmesiyle konuşmaya başladı.
" Evet herkes yerine geçtiğine göre açılış törenini başlatmadan bazı duyurular yapmak istiyorum." Yanımda sıraya geçen Ekin'in, önündeki Doruk'u dürtmesiyle Doruk bize döndü ,ne istiyorsunuz bakışı atınca omuzlarımı silkip benim dürtmediğimi anlamasını sağladım bu sefer tam Ekine dönünce Ekin " Hiç öyle yüzünü görmek istedim " deyip genişçe sırıtınca ne yapmaya çalıştığını anladım, bu da beni güldürmüştü. "Başladı bu yine" bana bakarak söylendi ve önüne dönünce bende tebessüm ettim.
Bu sırada müdür tekrar konuşmaya başlamıştı. "Biliyorsunuz ki okulda bazı alanlarda tadilat yapılmakta bu yüzden bazı temel derslerinizi birlikte işlemek durumunda kalacaksınız. Biraz zor olacak ama herkesten beklemesini ve bu sırada biz öğretmenlerinize bu konuda sıkıntı ve zorluk çıkarmamanızı rica etmekteyim. Ve bununla birlikte yeni öğrenci yoğunluğundan dolayı yatakhanelerde bazı değişikliklerde olacak. Şimdi duyurular bittiğine göre açılış törenini başlatıyor , açılış konuşması için halter bölümünden Ulaş KINCAK'ı davet ediyorum." Ulaş açılış konuşmasını yaptıktan sonra ilk başta o sonra bizler de ardından sesli bir şekilde her yıl yaptığımız yemin konuşmasını yaptık. Müdür herkesi daha fazla sıkmamak için konuşmaları kısa keserek bizleri serbest bırakmıştı.
Şimdi de okulun bahçesindeki çardaklardan birine doğru gidiyorduk. Sizlere biraz kendimden bahsedeyim Tenis bölümü 11. Sınıfım geniş çevrem olsa da konuşmayı fazla sevmeyen biriyimdir. Bu nedenle kimse bana fazla yanaşmaz. Ekin ve Dorukla ilk okuldan beri arkadaşız Ulaş , Yaren, Defne ve Utku ile 9. Sınıftan itibaren arkadaşız. Okulumuz yatılı okul olduğu için hep bir arada takılıyoruz. Bahçedeki çardağa yerleştiğimizde Ulaş ile Defne yanımıza geldi.
"Selam gençler ne ara geldiniz" diyen Ulaş'ı Doruk cevaplandırdı. "Bizde yeni geldik. Sizce yatakhanelerde nasıl değişiklikler olur." Defne biraz düşündükten sonra "Odalardaki yatak sayısını artıra bilirler ya da fazla öğrencisi olan bölümleri az öğrencili bölümlere dağıtabilirler." Bu fikirle suratlarımız ekşimişti. " Ben başka biriyle kalmak istemem başkası da yanımıza gelmesin dimi Aksel." Ekin rahatına düşkün biri olmakla birlikte güven sorunları da vardı. Bana yönelttiği soruyla ona bakıp biraz düşündüm. "Dur hemen celallenme bakalım daha bir şey yok ortada bizim bölüm yeterince kalabalık zaten oldu da yeni biri getirmeye kalkarsalar yatakhane müdüründen Doruk'u yanımıza koymasını rica ederiz." Konuşmamla biraz rahatlayan Ekin "Tamam" diyerek tebessüm etmişti.
Biz bunları konuşurken Utku ile Yaren yanımıza gelmişti. "Ya Utku hadi söylesene gerçekten çok merak ediyorum" diyen Yarenle hepimiz ne demeye çalıştığını anlamaya çalışıyorduk. Dorukta hepimizin yerine sordu " Ne oldu". Utkuda hepimize tek tek baktı sonra hiçbirimizin hangi konuda konuştuklarını bilmediğimiz aklına gelince konuşmaya başladı. "Şimdi bizim bölümdeki popi çocuğu gördü onu merak etmiş hanım efendileri onu soruyor" göz devirerek cevap verince hepimiz Yarene bakıp yine mi bakışlarımızı atınca oda bizi anlamış olacak ki "ne var ya" diye sızlandı.
Yaren bizim grupta ki en şıp sevdim olduğu için derdini hepimiz anlamıştık ama ne kadar şıp sevdim olsa da yine en çok o kırılıyor ve onu toparlamak bize kalıyor. Böyle olmasının en büyük etkisi de aile sorunlarının olması ne kadar ne olduğunu anlatmasını istesek de bize hiçbir zaman anlatmadı. "Yine kırılacaksın" diyen Ekine baktım gözlerinde çok kısa bir süre olsa da hüzün gördüğümü söyleyebilirdim. Ama o kadar kısa bir zamandı ki gerçek olup olmadığını bile anlayamadım. Ekin sarışın yeşil gözlü uzun ve birazda yapılı duygularını pek dışarı yansıtmayan neşeli bir çocuktur. Etrafında çokça kız gezmesine rağmen kimseyle çıkmaz ilişkilerin ciddiyet gerektirdiğini savunur. Bu yüzden de hep Yarenle bu tür konularda tartışırlar ki Yareninde ona bakmasıyla gözlerindeki kıvılcımlar yine bir tartışmaya başlayacaklarını gösterirken olaya müdahale etmemiz gerektiğini anladık.
Ulaş hemen konuyu , onlar gelmeden önce konuştuğumuz yatakhane mevzusuna dikkatleri çekti. " Arkadaşlar siz bu yatakhane konusuna ne diyorsunuz." Hepimiz konunun değiştirilmesine sevinirken Yaren olayı anlamış göz devirmişti sonradan " Bölümler karıştırılacakmış" derken hepimizin kafası karışmıştı. "Nasıl olacakmış o herkesin bölümü farklı ve yatakhane blokları bölüm sınıflarının uzaklığına göre ayrılmış " soran Defneydi. Defne esmer uzun kıvırcık saçlı orta boylu zayıf bir kız onun da bölümü okçuluk ve bu sporu küçüklüğünden beri yaptığından bölümünün en iyi okçularındandır. Yaren "bende bilmiyorum sabah okula gelirken ablam söyledi." Yaren kısa boylu kızıl saçlı mavi gözlü bir kız ablası Cansu abla jimnastik bölümünün bölüm başkanı olduğundan bir çok haberi diğer çocuklardan önce bizler öğrenirdik.
Dorukla birlikte endişeli bakışlarımız birbirine dönerken ben hafifçe yutkundum ve Yarene döndüm " Doğruluk payı ne kadar" diye sorunca. "Bilmiyorum ki ablamda kesin bir şey söylemedi." Dorukla tuttuğumuz nefesleri verince Ekine baktım kafasını yere eğmiş bir şeyler düşünüyor gibiydi. Tekrar kafamı kaldırdım Ulaşa döndüm " Mükemmel bir konuşmaydı kardeşim" dedim. Ulaş uzun boylu esmer yapılı bir çocuk bu da halterci olmasının da payı var. Halterci olduğundan hep bir şeyler atıştırmak zorunda kalıyor tabi her istediği değil koçlarının önerdiği şeyleri yemek zorunda kalıyor. Bana bakıp gülümseyerek "teşekkür ederim kuşum" söyleyip göz kırptı. Tabi bende tebessüm ederek göz devirmiştim. "Oğlum çocuğun adıyla dalga geçmekten bıkmadın mı" diyen Doruk'a bakıp " Boş ver kardeşim alıştık ne de olsa üç yıldır bıkmadı şimdi mi bıkacak." " Sende doğru söylüyorsun şimdi" ikimiz gülerken gözlerim gamzelerine takılmıştı. Doruk grubun en çapkın çocuğudur kızların gamzeleri ve bal sarısı gözleri sayesinde peşinde olduğunu söylese de hepimiz inandık der geçerdik. Güneşten uçları sararmış uzun kahverengi saçları ile kemikli yüz hatları uzun boyu baya dikkat çekiciydi zaten. Ben Ekin, Doruk tenis bölümündeyiz.
Utku oturduğu banktan kalkıp " Sohbetinize doyum olmaz ama beni koç çağırmıştı benim gitmem gerekiyor." Söyleyip tam gidecekken Defne onu durdurup " Niye çağırıyor ki daha ilk günden mi başlayacak antrenmanlarınız" diye sordu. "Bilmiyorum ki bu yıl baya 1. Sınıf varmış belki onlarla ilgilidir. Neyse zaten buluşuruz sonra" söyleyip gitti. Utku yüzme bölümünde uzun boylu kumral sıfıra vurduğu saçları ile dikkatleri üzerine çekmekte çok başarılı bir arkadaşımızdır kendisi. Ekin de ayağa kalkınca ona baktım ne oldu der gibi kafamı sallayıp göz kırpınca "Bavulumu boşaltmam lazım hangi odada olduğumu da kontrol etmem lazım" söyleyince ben de üst üste koyduğum ayağımı indirip ayağa kalkıp "Ben de geleyim" söyleyip diğerlerine akşam yemekte görüşüz söyleyip önümde yürüyen Ekine yetişmeye çalıştım. Hala bir şeyler düşünüyor gibiydi bu halleri bende merak uyandırıyordu. Yatakhaneye geçip kapının yanında bulunan bina güvenliğinden ve odalarımızdan sorumlu Olcay abiden odalarımı öğrendik neyse ki Ekinle aynı odadaydık. Bavullarımız odamızdaydı 4. Katta olan odamıza çıktığımızda kapının açık olduğunu gördük. "Neden açık bu kapı" diyen ekine "Bilmem ki gel bakalım" söyleyip odaya girdik. Oda da bizim dışımızda 2 kişi daha vardı odaya baktığımda ferah geniş bir alanı 3 yatak vardı ve yatakların arasında komodinler vardı odayı ince bir duvarla ayırmışlar yatakların karşı tarafındaki kısımda da 3 çalışma masası vardı odada 2 kapı vardı birinin banyo ve lavabo olduğunu tahmin ediyorum diğeri de büyük ihtimal elbise odasıydı. Yatakların karşısında 2 tane tek kişilik koltuk ortalarında bir sehpa bulunmakta.
Odada ki kişilere baktığımda içlerinden birinin yüzme bölümünden olduğunu gördüm diğerini pek hangi bölümden olduğunu çıkaramadım. Ekine baktığımda o da benim gibi odayı inceliyordu. Yüzme bölümünde ki çocuk bizi fark edip bize yaklaştığında "Bu odada mı kalacaksınız?" diye sorduğun da ben kafamı salladım. Ekin onu öylece izlemeye devam etti. Çocuk bana elini uzatıp "Merhaba ben Emre oda arkadaşıyız" diyerek genişçe güldü. Bir eline bir Ekine baktım kaşlarını çatmış çocuğun eline bakıyordu. Bende fazla bekletmeden uzattığı eli tutup "Bende Aksel" söyleyip tebessüm ettim. Emre tam Ekine dönecek iken Ekin ondan önce davranıp oda da ki bavuluna doğru ilerledi. Emre bu harekete şaşırsa da ben pek şaşırmamıştım. Ekinin hareketi ile derin bir nefes alıp neler olacağını fazla düşünmemeye çalıştım çünkü aklıma çok kötü senaryolar geliyordu. Umarım yeni oda arkadaşımızla fazla zorluk yaşamazdık.
Herkese merhaba , kitabımızın ilk bölümünü sizlerle paylaşmaktayım bunun için ayrıca çok heyecanlıyım ve mutluyum. Umarım kitabı beğenir ve yorum yaparsınız. Yazım yanlışları olursa şimdiden kusura bakmayın. Herkese teşekkür ederim :)
![](https://img.wattpad.com/cover/267712653-288-k535608.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSÂL (B×B)
General FictionSpor lisesindeki pek konuşmayı sevmeyen tenisçimiz ve ona orta okul zamanlarından aşık yüzücümüz arasında geçen eğlenceli aşk hikayemiz.