UMARIM BEĞENİRSİNİZ 💕!
Dikkat bu bölüm cinsel içerik barındırmaktadır. Rahatsız olan okuyucukarımız lütfen belirlediğim noktadan sonra okumayı bıraksın. :))
Bıkkınlıkla derin bir nefes verip kafamı sırama geri gömdüm.
Dersi dinleyecek mecalim yoktu. Gece boyu küçük bir barda barmenlik yaparak uykumdan feda etmiştim. Oysa ki çok uykucu biriydim.
Sıra arkadaşım olan Jennie çantasını yanıma atarak benle aynı pozisyonu aldı. O da benim gibiydi. Hem öksüz hem de yetimdi. Aynı yurtta güzel bir hayat sürüyorduk fakat bu bana yeterli değildi.
Bale yapmayı özlemiştim. Arada bir açıp izlediğim kıyafetleri giymeyi özlemiştim. Bunun için fazlası ile çabalıyordum fakat elde ettiğim gelir o kursların yarısını bile tamamlamıyordu.
Keşke annem ve babam burda olsaydı diye geçirdim içimden. Belki onlar burda olsaydı bu lanet olası okulda eğitim görmezdim.
"Yine neyi var bu bücürün." Jisoo unnie'nin sesini duymam ile başımı sıradan kaldırarak ona bakmaya başladım.
Jennie bilmiyorum manasında dudaklarını büzdü. Bende kafamı sıraya tekrar gömdüm. Ta ki Jisoo unnie'nin cimciğini yiyene kadar. Küçük bir inilti ile ona döndüm. Acımasız kadın. Uff kesin moraracaktı.
"İyiyim unnie bişey yok." diye gecistirip yarım kalan uykuma devam etmeyi planlıyordum fakat pekte planladığım gibi gitmedi.
Önce Jisoo unnie'nin ısrarları sonucu onun dinlemiş ve kendimi bir barın önünde bulmuştum. Neden onu dinlediysem.
Kapının önünde olan iri korumalar bana dik dik bakarken ben sert bir şekilde yutkunma gereği duydum.
Burası cidden ürkütücü bir yerdi. Siyah kapının üstüne asılı olan Led lambalı tabela ara sıra yanıyor ve benim iyice korkmamı sağlıyordu. Etrafta gezinen vahşi sokak hayvanları beni urpertirken cesaretimi toplamaya çalıştım.
Ben bu kadar korkak biri değildim. Ama şu an şu ortamda siz de olsanız korkarsınız. Salyasini akıtarak beni kesen sokak köpekleri bu şeyden vazgeçip topuklayarak burdan kaçmam sebebiyet veriyordu.
Ama ben Lalisa Monaban'sam bir sokak köpeği den korkmazdım öyle değil mi? Evet evet öyle. Beni artık hiç bir güç durduramazdı.
Derin bir nefes alarak kapıya doğru yürüdüm. Hedefim kapıdan içeri girerek Taehyung denen herifi bulmaktı fakat buna iki iri beden engel olmuştu. Doğru ya. Aynı izlediğim filmlerdeki gibiydi. Bunun için doğal davranmam lazımdı.
"Kimsiniz?" diye sordu sarışın benden üç kat büyük bir cusseye sahip adam. Gülümsedim. "Bay Taehyung'un biricik sevgilisiyim. Şimdi lütfen önümden çekilin." korumalar ufak çaplı bir kahkaha attı. Ne yani ne komik ti ki? Ben orta da komik bir şey göremiyordum.
"Ha sende Taehyung'un küçük sürtüklerinden birisisin?" adamlar ciddiydi. Bıkkınlıkla başımı salladım. Adamlar onaylar mırıltılar çıkarıp kapıyı araladılar.
Şaşkınlıkla gözlerimi bölerttim. Ne yani bu kadar kolay mıydı? Aman üzümünü ye bağını sorma derler. Omuz silkerek içeri adımlarım. Burnuma gelen tanıdık kokular ile yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.
Bir barda çalıştığım için otomatikmen bu kokulara hasta hale gelmiştim. Evet kulağa biraz piskopatça geliyordu ama benim yapım buydu.
Hadi bakalım artık şu Taehyung denen herifin karşısına çıkma vaktiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in the night | taelice
FanfictionOnca kötü şeyin içinde olan güzel şeye bağlanmak için bir sebep yoktur. Yeter ki o başınıza gelen şeyi en güzel şekilde değerlendirin. lalisa&taehyung 2021chimmruby_ @tüm haklar Eylül ve Ece'nin arkadaşlığında saklıdır :)