"İkinci kasanın anahtarı var mı?"
Her şey bu cümleyle başladı. Babası emekli olduktan sonra dershane parasını karşılamak için A101'de kasiyer olarak çalışan Emma ve okulu asıp internet kafeye lol oynamaya gittiği için üniversiteyi kazanamayıp düzgün...
Emma sabah erkenden uyanıp A101'deki işine gitmek için hazırlandı. Sonra merdivenlerden evinin alt katındaki yemek odasına portakal suyunu içmeye değil de gerçek bir fakir gibi mutfaktaki masaya tüplü ocakta yaptığı yumurtalı menemeni yemeye gitti. Altına pazardan aldığı dandik pantolonu üstüne de A101 tişörtünü giydi. Saçını da her zamanki gibi yaptı olm ne bekliyosunuz bizler gibi fakir işte. Sonra evden çıkıp yürüyerek iki mahalle ötedeki A101'e gitti. İşindeki ikinci haftasıydı heycanlı falan da değildi indrimi yanlış okuyup ona sinirlencek teyzelerde uğraşcaktı neye heycanlancak garibim. Kasayı açtı ve her zamanki gibi beklemeye başladı.
O sırada oraya yeni gelen eleman Norton'u gördü. Onu gördüğü anda içinden bir ses ona ''Bu da senin gibi fakir.'' dedi. Norton yeni gelen kutuları yerleştirirken onu izledi. Salak onu da beceremeyip düşürdü. Orda 2 yıldır çalışan Kertenkele Levent gelip Norton'a yardım etti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kertenkele Levent)
Zavallı Kertenkele Levent bir Kertenkele olduğu için hiçbir işe kabul edilmiyordu. O da ekmek parasını A101'den kazanıyo napsın garibim. (#stopkertenkeleabuse) Kertenkele Levent A101'dekilerin abisi gibidir ve herkes ona saygı duyar. Ve bütün meyvelerin barkodunu bi tek o bildiği için hergün onlarla uğraşmak zorunda kalır. Zavallı Levent.
O gün A101'de indirim olduğu için mağaza dolmuştu. Emma tek başına kasayla başa çıkamıyordu. Kertenkele Levent o gün izinliydi. Emma ne yapacağını bilemedi. Bunu gören Norton ''Yazık lan kıza.'' diye düşündü ve Emma'nın yakınına yaklaştı. Emma o anda o cümleyi duydu. ''Sende ikinci kasanın anahtarı var mı?''
Ama Emma'da anahtar yoktu. O gün Emma bütün müşterilerle kendi başına ilgilenmek zorunda kaldı. Ama Norton'un ince davranışı hoşuna gitmişti. Yarın şuna kasayı kullanmayı öğretiyim de bi boka yarasın diye düşündü. Ve eve gitti.
