Kapak için SudenazS_ 'ye çok çok teşekkür ederim. Mükemmel bir kapak olmuş. Çok beğendim.
Gözlerimi alarm sesiyle açtığımda esnedim ve yataktan kalktım. Hazırlanıp okula gitmek için evden çıktım. Otobüs durağında beklerken her sabah otobüse bindiğim insanlar durağa gelmeye başladı.
Kel bir adam, avukat olduğunu duyduğum bir abla, boyu benden bile kısa olan bir adam ve Karan. Karan bizim komşumuzun benden iki yaş küçük oğluydu. Özel bir liseye gidiyordu ancak servis kullanmıyordu.
Otobüs geldiğinde hepimiz otobüse binerken koşarak gelen bir adam gözüme çarptı. Son anda yetişti ve nefes nefese otobüse bindi. Kartını basmasının ardından otobüsün kapıları kapandı. İlk defa gördüğüm bu adama dikkat kesildim.
Kısa saçları. Hafif sakalı. Taktığı kolyeler. Bileklikler. Kolunda ve elinde bulunan dövmeleri. Kemik gözlüğü ile tam bir sanat eseri gibi durduğu. Allah'ın özene bezene yarattıklarındandı.
Derin bir nefes alıp verdiğimde bakışlarımız buluştu. Sonrasında arkaya doğru ilerlerken bana bakmadı bile.
Aynı durakta indiğimizde okula doğru yürümeye başladık. Hemen önümden yürüyordu. Okula girdiğimizde gözden kayboldu.
Sınıfıma çıkıp derse girdiğimde bu yıl yine ders seçimi yapacaktık. Bu sefer resim veya beden eğitimi yerine müzik seçtim.
Dersin nasıl olsa boş geçeceğini biliyordum. Bu esnada körelmeye başalyan müzik yeteneğimi geri kazanabilirdim.
Üç dersin sonunda nihayet boş olan müxik dersi gelmişti. Müzik sınıfına inip biizm sınıftan müzik seçen 10 kişiyle beraber oturdum. Nöbetçi öğretmeni beklerken içeri sabahki adamın girdiğini gördüm. Gözlerimiz buluştuğunda ve bir süre bakıştığımızda çantasını masaya koydu.
"Çoğunuzun müzikle alakası olmadığını ve ders boş geçeceği için burada olduğunuzu biliyorum. Böyle düşünenler sınıftan çıkabilirler. Tabii boş boş dolaşmayıp sınıfınızda oturmak kaydıyla." dediğinde hepimiz ayaklandık. 9 kişi sınıfa çıkarken ben kapının yanındaki gitara yöneldim. Gitarı alıp yerime oturduğumda kaşları havalandı.
"Ders işlemek isteyen bir kişi var. Bu beni şaşırttı. Açıkcası seninde gideceğini düşünmüştüm." ukala şey.
"Tanışalım. Ben Ares Çetinsoy." bana bakmasıyla konuştum.
"Arya Aksu. Gitar, Piyano, yan flüt, flüt, Keman, zil ve çello çalabiliyorum." gülümsedi.
"Müzik kulağın bayağı iyi demek." demesiyle başımı salladım. Sonra gitarın akorunu yaparken bana bir kaç soru sordu.
5 yaşından beri müzikle ilgileniyordum. Ananem ve babanem üniversiteden arkadaşlardı. İkiside konservatuar mezunuydu. Onlar müzikle ilgikenmemi istemişti ve yeteneğim keşfedilincede peşini bırakmamışlardı.
Ne var ki ikiside hayatta değildi. Babamında bulunduğu bir kazada hayatlarını kaybetmişlerdi. O zamandan beri annem ve ben tek başımızaydık. Bu yüzden artık özel ders alıp müziğe devam edemiyordum. Annemin istediği gibi doktor olup hayatımı kurtarmaya odaklanmalıydım.
"Çalmaya başlamak ister misin ?" cümlesiyle daldığım yerden gözlerimi ayırıp ona baktım. Başımı aşağı yukarı salladım. Bir şarkı söyleyip bilip bilmediğimi sorduğunda çalmaya başladım.
Şarkıya sözlerini söyleyerek devam etmesinin ardından dersin sonlarına yaklaşırken serbest olduğumu söyledi.
"Uzmanlığım Keman. Haftaya kemanını getirebilir misin ?" kemanım yoktu. Onu sattığımızdan beri.
"Kemanım yok. Biz taşınırken onu kaybettim." dememle başını aşağı yukarı salladı.
"Sorun yok. Bende iki tane var. Birini sana verebilirim." ondan böyle bir yardım talep etmemiştim. Evet zor zamanlar yaşamıştım. Ama şu an Keman alabilirdim.
"Gerek yok. Haftaya kadar bir tane almış olurum." dememle omuz silkti.
Dersin bitmesiyle birlikte sınıftan çıktık. Sınıfıma giderken aklımda dönüp duruyordu. Sınıfa çıktığımda Ferda ve Deniz okul çıkışı bara gitmeyi teklif ettiklerinde göz devirdim. 18 olmanın verdiği rehavetle hareket ediyorlardı ama onları kıracak değildim. Günlerden perşembe olmasıyla annemi arayıp Ferdalara ders çalışacağımızı ve onda kalacağımı söyledim.
Okulun bitmesiyle Deniz evine gidip hazırlanırken biz Ferdalara doğru yürüdük. Ve onun evinde hazırlandık.
Üzerime siyah kalın askılı bir mini elbise ile bilekten bağcıklı bir stiletto giydim. Yanıma da askısı zincirli siyah bir çanta alıp hafif bir makyaj yaptım.
Bara geldiğimizde kimliklerimizi gösterip içeri girdik. Yüksek sesli müziğe kulaklarım alıştığında daha rahat hissediyordum. Bir süre dans ettijten sonra bara gidip oturdum ve bir içki söyledim.
"Gin soda." önüme konan içkiden bir yudum aldığımda ensemde bir nefes hissettim. Aynı içkiyi söyleyip konuştu.
"Alkol alarak iyi bir Keman virtüözü olamazsın küçük." hızla arkamı döndüm. Ares'e bakarak konuştum.
"Alkol alarak iyi bir öğretmen olamazsın." dedim ve kalktım.
