Elimdeki kahve kupasından bir yudum daha aldım , dışardaki hava oldukça bozulmuştu bunu pencereme çarpan yağmur damlalarından anladım , bugün ki eğitimlere ara vermiştim tabii alaca buna ne kadar sevinse de drakon için aynı şeyi söyliyemiycem çünkü drakonun bana eğitimlerde gösterdiği nezaketi ağabeyim alaca için göstermiyordu ve şuna yemin edebilirim ki drakon alacaya eziyet etmek için bin bir türlü palan aklından geçiriyordur ama bunu ispatlayamam .
Ah size kendimi tanıtmayı unuttum ben Sidelya Büyücülük Kralığının üçüncü varisi elisayım tabii bir diğer iki varis ise ağabeylerim drakon ve alaca , bahsettiğim eğitim ise kralımız jamesin bize verdiği her hafta yapmamız gereken dövüş eğitimleri haftada bir kez bunu uygulamamız gerek ve bu uygulama daha üç kez gerçekleştirildi ama ben bugün kendimi pek iyi hissetmediğim için eğitim iptal olmuştu , şu içimdeki huzursuzluk içimi kemiriyordu fiziken hiç bir şeyim yokken ruhen çökmüş durumdayım ve sebebini hala bulmuş değilim sanırım en kısa zamanda sarayın şifacısına görünsem iyi olucaktı , elimdeki kahve soğumaya yüz tutmaya başlayınca mutfağa doğru yürüdüm kahveyi tezgah lavababosuna boşaltıp bardağı yıkadım yanımda çalışan yuliver bugün eğitimde olucağımı bildiği için eve geç gelir zaten oda bir kaç saate gelmiş olur , kendimi daha iyi hissetmek için tüm gün sevdiğim şeyleri yapıcam bunun için öncelikle üzerimi değişmem gerek üst kattaki odama gitmek için merdivenlere yöneldim yukarı çıkıp kapının kulpuna elimi atarak içeri geçtim gardırobumun kapağını açtım o kadar iyi giyinmeliyim ki kimse beni tanıyamazsın çünkü her canım sıkkın olduğunda halktan biriymiş gibi giyinip meydan pazardından alış veriş yaparım ve bu benim en sevdiğim aktivite diyebilirim tabii ki bunun sakıncalarıda var tanındığım an büyük olay çıkıcak ve bu diğer rakip krallıkların kulağına gidince babam bu işe çok sinirlenicek bunun için çok dikatli olmam gerek ama bunun iyi yanlarıda var halkın sorunlarıyla daha yakından ilgileniyorum , elime aldığım beyaz boğazlı kazağı ve siyah pantlonu elime aldım üstünede yüzümü kapatabilecek bir şal aldım montumuda giyiğimde kimse beni tanımayacak çünkü kesinlikle tarzım şu an giydiklerime ters üzerime çar çabuk geçirdikten sonra odadan çıktım alt kata vardığımda siyah botlarımı giydim vestiyerdki aynaya son defa kendime baktıktan sonra dış kapıyı açtım ve açtığım an elindeki anahtarlıkla duran yuliverle karşılaştım beni gördüğünde irkildi ama bunu saklamaya çalıştı
-ah çok özür dilerim efendim evde olduğunuzu bilmiyordum .
-sorun değil yuliver içeri geçsene kapıda kalma. içeri geçip üzerinde ki pardüseyi astı elindekilere bakılırsa buraya gelirken alış verişe uğramıştı sanırım fazla oyalanmıştıki epeyce ıslanmıştı saçları her zaman ki gibi balık sırtı örgüydü benden bir kaç yaş büyüktü ama kesinlikle benden genç gözüküyordu mavi gözlü ama esmer tenliydi küçük okkalı burnu ile oldukça çok güzel bir kızdı
-bugün eğitimlere gitmediniz sanırım ? bende eğitimdesinizdir diye ev için eksik bir kaç şey almıştım . bana her zaman kendini açıklama zorundaymış gibi davranır aramızda böyle resmiyete gerek olmadığını söylesem de beni asla dinlemez
-evet bugün kendime izin verdim ama şimdi de çıkıyorum her zaman ki yere gidicem birileri gelirse bir şeyler uydurursun olur mu
-siz hiç merak etmeyin efendim o iş bende.
-peki o zaman teşeküler ben gidiyim o zaman . tekrardan çıkmak için bir hamle yaptığımda aklıma gelen şeyle tekrardan döndüm
-bu arada üzerin çok ıslanmış benden giyinebilirsin.
-ama efen... . tamamlamasına izin vermeden tekrardan konuştum.
-bunu bir rica değil bir emir olarak gör.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN KRALİÇESİ
Fantasy-Burası sidelya krallığı burda kafana göre davranamazsın anladın mı beni. sert çehresini kaldırarak bana baktı onu ilk gördüğümdeki bakışlarıyla bakıyordu -öyle mi...