Soğuk-4

220 16 3
                                    

Arkadaşlar gerçekten yazmak için heveslenmem gerekiyor ve bunun için beni mutlu etmelisiniz. 200 kişiyi geçmişiz ve son bölüme 4 vote gelmiş. Sınır koymak istemiyorum ama artık koymalıyım sanırım. Hikayenin sonunda görüşmek üzere. Size iyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.

      Gömleği aldıktan sonra Ayaz beni eve bıraktı. Eve gidene kadar konuşmadık. Aslında o konuşmadı ben de konuşmaya cesaret edemedim. Sessizliği, kafa dinlemeyi severdim aslında ama bu sessizlik ürkütücüydü. Eve gidince 'prova yaptık haber vermeyi unuttum' tarzı yalanlar söyleyip odama gidip kendimi yatağa attım. Telefonumu ve kulaklığımı yatağın yanındaki komodinden alıp kulaklıklarımı kulağıma geçirdim. Athena Yalan ı açtım ve dinlemeye başladım. Ne de olsa bunu söyleyecektik değil mi? Ama tek sebebi bu değildi. Şarkının sözlerini dinledikçe düşüncelerimi unutuyordum.

Ansızın tarifsiz gelir ya
O zamanlar sormaya cürretin kalmaz olanından
Feri soluk, niyeti kayıp, dardayım
Aşk nefrete ne yakınsın

Kin kırdı her okşamak istediğimde seni
Elimi gözlerimi gömdüm tebessüme
Yalnız kendine inkarin
Sadece senden kaçarsın
Halin ele verir anlamazsın

Yalan söyleme bana
Gözlerin anlatıyor her şeyi
Yalan söyleme bana
Yalan söyleme bana
Gözlerin anlatıyor her şeyi
Zaten yoktur nedeni.

       Bazıları için anlamlıydı belki bu sözler ama benim için hiçbir anlam ifade etmiyordu belki de ilerde ederdi kim bilir? Şarkıyı tekrar tekrar dinledim ve uykumun geldiğini anlayınca kapatıp komodinin üzerine bıraktım. Sonra da kendimi uykunun kollarına teslim ettim. 

          Akşam erken yattığım için sabah erken kalktım ve banyoya girip ılık suyla duş aldım. Odama geçip üstüme okul kıyafetlerini geçirdim. Makyaj tabiiki de yapmadım ve herkes uyuduğu için aşağıya inip kendime ekmek arası bir şeyler hazırlayıp kahvaltı niyetine yedim. Bitirikten sonra renkli post-itlerden bir tane alıp 'erken çıkacağım beni merak etmeyin :)' yazıp buzdolabının üzerine yapıştırdım. Kapının yanındaki portmantodan siyah bol ve uzun arkasında 'love never gives up' yazan kapşonlumu alıp giydim ve üstüne de asker yeşili kapşonu tüylü montumu geçirdim. Kalın topuklu postalları da ayağıma geçirdikten sonra evden çıktım. Soğuktu ne de olsa değil mi önlem almak gerekir ama sanırım bu biraz fazla olmuştu. Hava yastığı gibi evden çıktıktan sonra okula doğru yürümeye başladım ama ana caddenin oralardan giderek hem yolu biraz uzatmıştım hem de ara sokaklardan daha güvenliydi geçen gün başıma gelenlerden sonra korkmuyordum değildi. Neden bilmiyordum ama dün olanlara üzülmüştüm. Tamam Ayaz şu ana kadar gördüğüm en yakışıklı çocuk olabilirdi ama onunla ilklerimi yaşayamazdım çünkü o güvenebileceğim biri değildi. Beni de bir çöp gibi kenara fırlatabilirdi. Ama bana en çok dokunan şey bana sürtük muamelesi yapmasıydı diğerleri gibi olduğumu düşünmüştü. O sevebileceğim biri de değildi. Hem neden sevecektim ki onu zaten? O bana değer bile vermezdi ki. Beni neden öptüğü de apaçık ortadaydı; EĞLENCE. Onun için eğlenceydim ben sadece. Onu hakedecek biri bile değildim. O da beni haketmezdi zaten.  O kötü biriydi. Bunları neden düşündüğümü bile bilmiyordum. Umrumda olmamalıydı onu düşünmemeliydim ama olmuyordu. Sadece 3 gün geçmişti onunla tanıştığımız günün üstünden daha doğrusu 'çarpıştığımız' günün üstünden. Nasıl bu kadar fazla düşünebiliyordum onu. Oysaki ben onun aklına bile gelmiyorumdur benim kim olduğumu belki de adımı bile unutmuştur. Bu olanlar onun için çok normal şeyler çünkü ama benim için öyle tuhaf şeylerdi ki... Ama ben diğer kızlar gibi değildim ve bunu ona gösterecektim. Bunları düşünürken okula gelmiştim. Okul binasına girdim ve 3. kattaki sınıfıma çıktım. Sınıfta sadece 1 kişi vardı o da Ayaz dı. Yüzümün kızardığını hissettim. Başımı öne eğip en arkadaki sırama yani yanına doğru ilerlemeye başladım. Sanırım cam kenarı hayallerime son vermeliydim. Çünkü ben gelince yana kaymıştı ve orayı o kapmıştı. Neyse ki sadece okulda 1, 2 ders duruyordu. Yanına oturdum ve çantamdan kalem kutumu ve defterimi çıkartıp bir şeyler karalamaya başladım. Saçlarımı onun olduğu tarafa sol omzuma atmıştım çünkü kızardığıma emindim. Bunu görmesini istemiyordum.

SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin