𝗖𝗟𝗢𝗪𝗡 𝗵𝘆𝘂𝗻𝗶𝗻

- 𝐋 -

⊱──────⊰•𝐂𝐋𝐎𝐖𝐍•⊱──────⊰
-- 私の心を壊すピエロへの憎しみで私が飾るページへようこそ。--
•🃏💉•

"Saçmalık, tamamen saçmalık Jeong."

"Tam olarak neresi saçmalık?"

Seungmo elini alkol dolu olan bardağına atıp kafasına dikti. Küçüğünün söyledikleri kendince saçmaydı. İlk görüşte aşka inanmayan birisi için normaldi aslında bu tepki.

"Bana dün gördüğün palyaçoya aşık olduğunu söylüyorsun."

"Evet ne dediğimin farkındayım."

"Nasıl farkındasın? Onun nasıl bir insan olduğunu bile bilmiyorsun!"

"Sen biliyor musun?"

"Hayır..."

"Önyargılı herifin tekisin! Benimde duygularımın olabileceğini unutma!"

"Aptal olma! Sadece seni korumaya çalışıyorum Jeong..."

Sıkıntıyla nefes verip abisine baktı küçük olan. İkiside biliyordu Seungmin'i dinlemeyeceğini. Küçüğü ayağa kalkarken konuştu.

"Vazgeçmeyeceksin değil mi Jeongin?"

Abisine cevap vermeden odasına çıkıp kapıyı kapattı.

•🃏•

"Kkomi... Bebeğim yemek yiyemeyecek kadar yoruldum bu gün."

Küçük köpek genç sahibinin kucağına atlayıp yüzünü yalamaya başladı. Bunun ile birlikte genç oğlan köpeğine gülüp onu sevmeye başladı.

Ayağa kalkıp köpeğinin mama kabına kuru mamasından döktü. Küçük köpek kuru mamaya saldırdığında sahibi ona gülüp mama kutusunu yerine bıraktı.
Yeniden aklına gelen büyük babası ile gülümsedi ve odasına ilerledi.

Yaşlı adam sallanan sandalyesinde sallanıyordu. Genç büyük babasının sallanmayı sevdiğini bildiğinden ona karışmadı. Artık yaşlı adamın odası tamamen çürük kokuyordu. Eve bu ağır ve iğrenç koku hakimdi. Adamın eti sarkmış ve morarmıştı. Yer yer artık erimeye başlamıştı derisi.

"Uhm- Büyük baba? Omzunu fare yiyor."

Tepki gelmedi yaşlı adamdan.
Genç adamın yanına gidip, omzunu yemekte olan fareri alıp yere sabitledi. Ayağını farenin üzerine koydu ve elini çekti. Ayağının altındaki küçük fareye yavaş yavaş baskı uygularken ince çığlıklar onu burukça gülümsetti. Ve birden tüm gücünü fareye verip, tüm iç organlarını ahşap parkeye yayılacak şekilde ezdi. Küçük köpek Kkomi gelip sahibinin ayağına baktı ve kafasını yana yatırdı. Genç oğlan ayağını çekip köpeğine kıkırdadı.

"Tamamen bitirdiğinden emin ol Kkomi."

Genç oğlanın sözü ile birlikte küçük köpek koşarak yerde ezilmiş olan fareyi yemeye başladı. Oğlan köpeğine gülücük atıp büyük babasına döndü. Gülümsemesi yavaşça dolgun dudaklarından ayrıldı. Boş gözlerle büyük babasına bakıp, sallanan sandalyesini sürükleyerek şeffaf poşetle kaplı odaya götürdü.

"Özür dilerim büyük baba. Çamaşırlık telini boğazında denememem gerekirdi. Ama seni yersem beni affedersin değil mi?"

•🃏•

Nefes verip oturduğu barda etrafına bakındı. İnsanlar mekana yavaş yavaş doluşurken, daraldığını hissetti çekik gözlü.
Beşinci bardağından son yudumu alıp masadan kalktı ve hesabı ödeyerek mekandan ayrıldı.

Birkaç dakika sonra, karşısına çıkan eski okul sayesinde anladı, evinin tam tersi yönüne gittiğini. Genzinden ağzına kadar gelen mide sıvısıyla birlikte çöp kutusunun köşesine bıraktı midesindekileri.

Omzunda hissettiği ellerle kafasını kaldırdı.
Karşısında siyah saçlı genç duruyordu.
Bu palyaço tanıdık geldi. Ama bulanık kafası nedeniyle tanıyamadı onu.

"İyi misin?"

"Tabi, evet..."

Doğrulup gözlerine dikti koyu gözlerini. Küreleri gözlerinin üzerindeki kesiklerde gezindi tekrar. Gerçekçi duruyorlardı fazlasıyla. Onlardan gözlerini çekip, kendisine bakan kürelere kitlendi.
Palyaço ellerini çekik gözlünün omzundan çekti ve ona gülümsedi.

"Öyleyse iyi akşamlar bayım."

Çekik gözlü kaşlarını çatıp, kendisinden uzaklaşmakta olan çocuğa bakarak bağırdı.

"Bayım diyebileceğin kadar yaşlı olduğumu düşünmüyorum palyaço!"

Palyaço arkasına dönüp kendisine çatık kaşlarla bakan çekik gözlüye baktı.

"Öyleyse iyi akşamlar genç oğlan."

Küçük olan gözlerini devirip palyaçonun arkasından ilerlemeye başladı. Hızlı adımları onun arkasındayken, palyaçonun ani duruşuyla ona çarptı.

"Neden beni takip ediyorsun?"

"Etmiyorum."

"Öyleyse arkamdan yürümeyin lütfen."

Çekik gözlü dudaklarını büzüp başını eğdi.
Kafasını sallayarak arkasını döndü ve
Evine giden yöne ilerlemeye başladı. Arkasında bıraktığı palyaço ise çekik gözlünün tilkiye ne kadar çok benzediğini düşünüyordu.

•🃏•

Son bir haftadır, her gün yaptığı gibi akşam eve gelmiş ve Kkomi'ye bakıyordu. Akşam yemeğini çoktan yemiş ve uyumak istiyordu.

Kucağındaki küçük köpeğin kulaklarını okşayıp ona baktı. Kkomi'nin bakışlarıyla aklına eve gelirken gördüğü çekik gözlü çocuk geldi. Gülümseyerek köpeğine baktı.

Küçük köpek yere atlayıp bir odaya girdi. Ardından ağzında tenis topuyla sahibinin yanına geldi ve topu ellerine bıraktı. Sahibinin topu atması için havladı. Siyah saçlı oturduğu tekli koltukta, elindeki tenis topunu karanlık koridora doğru fırlattı.
Köpek koşarak topu aldı ve sahibine geri getirdi. Siyah saçlı oturduğu yerde eğilip yerdeki köpeğinin tüylerini okşarken konuştu.

"Belkide eve tilki almalıyız Kkomi? Hem büyük babanın tadına bakan başkalarıda olmuş olur."

ShiroMiyo-