Birinci Bölüm

100 9 0
                                    


Kederli Petrogard'ın ufkunda 

Kasım soluyordu güz soğuğunu. 

Düzgün setlerinin kenarlarına 

Sıçrayıp uğultulu bir dalgayla, 

Hasta gibi çırpınıyordu Neva

Rahatsız yatağında acılarla. 

Artık geç olmuştu, hava karanlıktı; 

Camda dövünüyordu yağmur kızgınlıkla, 

Ve acı ıslıklarla esiyordu rüzgâr. 

O sıra konukluktan henüz yeni 

Dönmüştü evine genç Yevgeni... 

Öykümüzde biz kahramanımızı 

Bu adla çağıracağız. Tınısı hoş 

Duyuluyor onun ve eski dost 

Bu adla üstelik kalemim benim. 

Lakabı onun bize gerekli değil, 

Olabilir ki evvel zaman içinde 

Kahramanımız bizim ışıldamıştır

Ve Karamzin'in kalemi ucunda 

Yurtsal söylencelerle çınıldamıştır; 

Ama şimdi o unutuldu çoktan 

Toplumda ve dillerde. Kolomna'da 

Yaşar ve bir yerlerde hizmettedir, 

Soylulardan utanır ve üzülmez hiç 

Artık yaşamda olmayan hısımlarına 

Ve unutulmuş eski zamanlara. 

Ve işte, evine dönen Yevgeni

Paltosundan sıyrıldı, soyundu yattı. 

Ve epey zaman uyuyamadı 

Çalkantısında türlü düşüncelerin. 

Ya neler düşünmekteydi o? Neler 

Düşünebilir, yoksuldu, güçlüklerle 

Yaşamda nasıl sağlayabilirdi 

Hem bağımsızlığını, hem onurunu, 

Us ve varsıllık bağışlayabilirdi 

Oysa ona Tanrı. Zira vardı 

Yaşamları ağırlıksız çok daha 

Nice aylak, o kadar aklı kısa,

Avare nice mutluluk erbabı! 

Düşünüyordu, sadece iki yıldır çalıştığını; 

Ve yine düşünüyordu, yatışmadığını 

Havaların bir türlü; nehrin suları 

Hep daha kabarmıştı; sanmıyordu o 

Neva köprüleri açılmış olsun, 

Ve demek sözlüsüne ulaşamayacaktı, 

İki, üç gün Paraşasından ayrı kalacaktı. 

Burada iç geçirdi yürek dolusu 

Ve bir ozan gibi düşlere daldı: 


"Evlenmek mi? Ben? Niçin olmasın? 

Bakır AtlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin