Hermione hızla kütüphaneye koştu. "Olamaz, bugüne ödev yoktu." Bir masaya kitaplarını fırlatarak oturdu. Hızlı olmalıydı.
Sabaha daha çok vardı. Ama yetiştirebileceğini düşünemiyordu. Boş kütüphanede nefes alışverişleri yankı yapıyordu.
Ödevine kendini o kadar kaptırmıştı ki arkasındaki sırıtan çocuğu fark edemiyordu. Tamamen ödevine konsantre olmuştu.
Sarı denemeyecek kadar beyaz saçlı çocuk, sessizce çıktı tüydüğü kitapların arasından. Adımlarını Hermione'ye yönlendirmişti.
Tam arkasına gelince durdu. Ne kadar da güzel, ne kadar da narindi. Ona sarılma isteğiyle yanıp tutuşuyordu.
Küçük bir öksürükle kendini belli etti. Hermione neye uğradığını şaşırarak hızla yerinden sıçradı. "Draco!" Elini farkında olmadan mürekkep şişesine çarptırıvermişti.
Draco yüzüne sert bir ifade takınarak ona baktı. "Ödevine yazık oldu."
Hermione ödevinin halini görmemişti. Gördüğündeyse ağzı açık kaldı. Bütün ödevi çöpe gitmişti. Hiçbir yazı gözükmüyordu.
Ama kızmadı. Bir şey demedi. Draco bunu bilerek yapmamıştı. Yani o öyle düşünüyordu. Draco melek gibi bir çocuktu. Asla!
"Evet, öyle gözüküyor. Neyse ben tekrardan yaparım."
Draco da bu fırsatı bekliyordu. "Hayır, hayır. Ben yaparım. Sen bana bırak."
Hermione kafasını salladı. "Sen hiç yorul-"
Draco işaret parmağını Hermione'nin ağzına bastırdı. "Ben yaparım."
Hermione ağzına değen parmağın dudağını karıncalandırdığını hissetti. Kalbi çok hızlı atıyordu.
Draco yanına oturdu ve ödevi yapmaya başladı. Hermione şokla ona bakıyordu. "Te-teşekkürler."
Draco ona sessizce gülümsedi. Hermione bu gülümsemeyi fark edememişti heyecandan.
Ve feels feels. Feels geçiriyorum lan. Ayayay çok tatlıı. He canım çok tatlı.
Kısa olduğu için özür dilerim ama kalbim Dramione de bunu kaldıramıyor. Hadi ben kusamaya gidiyorum kendi yazdıklarımdan dolayı.
Ama bu kitabı hırsla yazacağım. Spam yemezsem dnkwdjwshwjs.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DrAmİoNe İs ReAl BiTcHes
FanfictionTabii ki de Dramione ağırlıklı. Gel bi bakiyim *pic smile*