"Hermione, hadi! Akşam yemeğine geç kalacaksın." Ginny'nin çekiştirmesiyle gözlerini devirerek elindeki kitabı yanına koydu.
"Tamam." dedi sondaki a'yı uzatarak.
Yatakhaneden çıktıklarında neredeyse Lavender ile çarpışıyorlardı. "Hey?" Ginny önünü kesip kızın eğik kafasını yukarı kaldırdı. "İyi misin?" Ağlıyordu. Buna rağmen kafasını sallayıp yatakhaneye girdi.
Ginny, Hermione'ye döndü. "Ne yapacağız?"
Hermione omzunu silkti. "Bize ne! Kendi derdi." Merdivenlere yürüdü.
Ginny, ona şaşkınlıkla karışık bir yüzle baktı fakat kendine gelip ona yetişti. Hermione şu aralar pek iyi sayılmazdı. İyi olacak gibi bir havada da değildi.
"Sence de Malfoy ile şu aralar fazla yakın değil misiniz?" Ginny bundan rahatsız oluyordu. En çok da abisinin Pansy ile çıkmasından.
"Sence de Harry ile çok fazla takılmıyor musun?" Hermione hızla, kollarını önünde birleştirerek Gryffindor ortak salonundan çıktı.
Şimdi de Ginny başlamıştı. Kardeşi tabii. 'aman, bana ne!' diye geçirdi içinden.
Büyük salona geldiğinde geç kalmadığını fark etti. Bu iyiydi. Gryffindor masasına geçip oturdu. Yanına oturduğu Neville'yi fark etmemişti. "Hey Hermione, kaç gündür göremiyordum seni. Nasılsın?"
Neville'nin sesiyle irkildi. Onun varlığını unutmuştu sanki. "Özür dilerim. Şu aralar kafam çok dağınık. Ama iyiyim..." Tam 'ya sen?' diye soracakken sesi büyük bir gürültüyle kesildi.
"Neler oluyor?" Salondaki herkes ayağa fırladı. Bu siren gibi çıkan ses de neyin nesiydi? Çok tanıdık gelmişti.
"Bütün öğrenciler sınıflarına!" diyen McGonagall'ın sesiyle bu sesin nereden tanıdık geldiğini düşünmeyi bırakıp Neville'nin arkasından yürümeye başladı.
Ve birden sanki bütün olayı yeni çözmüşler gibi gelen çığlık sesleriyle bütün salon birbirine karıştı. "Cidden mi?" Salonda koşturan birlere yüzünü buruşturarak baktı.
Bir elin bileğini tutmasıyla sıçradı neredeyse. Arkasına dönüp kimin onun bileğini tuttuğuna baktı. 'ah, kalbimin sahibiymiş' Ayakları sanki yerden kesilmiş gibi hissetti. Draco onu çekmeseydi kendine gelemeyecekti. "Ne bakıyorsun, hadi!"
Ama onu şimdi durduk yere neden çağırıyordu?
Çığlıklar atan kalabalığın içinde karışıp dışarı çıktılar. Draco merdivenlere yöneldi, hala bileğini bırakmamıştı. Bir sınıfa ilerlediklerinde Hermione yüreği ağzında sınıfa girdi. "Ne oldu?"
Draco bir şey demedi ve ona yaklaştı. Hermione, oğlanın nefesini burnunda hissedebiliyordu. 'tanrım, geliyor bomba' Tam düşündüğü gibi Draco, Hermione'nin dudağına yapıştı.
--------
Ve burada bıraktım.
Ay, çok içten olmuş gibi. Galiba şarkı çok içtendi nfsenfesknfe.
Dramione'den öpüşme sahnesi dışında bir şey yok, püü bana. Kınayın beni. Büyük hayal kırıklığıyım...
Şaka bir yana Ginny bizden oldu birden. Kendimi tutamadım ve (görmedim ama) bir Romioneci ekledim. Tabii, Harmioneci var mı bilmiyorum.
Sizce bir karakteri Harmioneci mi yapsam?
Yoksa Ginny'i de Dramioneci mi yapayım?
Aslında sahne aklımda hiç böyle değildi. Daha karışıktı. Yazınca buna çevirdi.
Bu arada Dramioneciler'in işi amma kolay geldi. Romione de sahne düşünmek için baya kafa yormak gerekirken Dramione de her sahne kendiliğinden hazır gibi feklsfnjkefekl.
İyi geceler <3.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DrAmİoNe İs ReAl BiTcHes
Fiksi PenggemarTabii ki de Dramione ağırlıklı. Gel bi bakiyim *pic smile*