Güzeller güzeli Jeongguk'a
Eğer çoktan ölmemiş olsaydım beni öldürmek isteyeceğini biliyorum.Bu yüzden yazacağım şeylere özür dileyerek başlamak istiyorum.
Özür dilerim Jeongguk.
Sana en başından beri olanları anlatmadığım için.
Sana "Yaşa Jeongguk."derken aslında sayılı zamanımın kaldığını, tuttuğum ellerini çok yakında bırakmak zorunda kalacağımı söyleyemediğim için özür dilerim.Pişman değilim.Kalan son iki ayımı senin sevgilin olarak geçirmek yirmi altı senelik hayatım boyunca yaptığım en güzel şeydi.Birlikte uyuyup uyanmak, seni öpmek için bahaneye ihtiyacımın olmaması, doya doya sana dokunmak ve istediğim her an kokunu solumak...Daha ölmeden cennete gitmişim gibi hissetirdi bana.Teşekür ederim sevgilim.
Biliyorum bana çok kızacaksın, seni yapayalnız bıraktığımı düşüneceksin.Ama istedim ki öleceğimi bilerek zaman geçirmektense dünyayı sikimize takmadan huzurlu iki ay geçirelim.
ve şunu biliyorum ki eğer hasta olduğumu sana anlatsaydım asla gelmezdin Jungkook.Seni kandırmak zorunda kaldım.Lütfen bağışla beni.Ben senin sevgine muhtaç bir aptaldan fazlası değilim.
Sevgine muhtacım, hep öyleydim.Sen bu siktiğimin binasına taşındığından beri senden gelecek en ufak ilgi kırıntısına bile o kadar muhtacım ki bu kadar aciz olduğum için kendimden nefret ediyorum.
En ufak bakışına, gözlerimizin temas edecek olmasına, seviştiğin adamlarla evden çıkarken bir iki saniyeliğine soluduğum kokuna, çok nadir de olsa dünyaya sunup ışık yaydığın o minik gülümsemene, ufak tefek vücuduna nazaran kocaman kalbine, ağzından çıkacak her kelimeye...Her şeyine öylesine muhtacım ki kendimi sana yalan söylemekten alıkoyamadım.Özür dilerim.Ama söz veriyorum, eğer yeniden dünyaya gelip karşılaşırsak bu sefer beni senin öldürmene izin vereceğim.Senin ellerinde ölmek benim için en güzel ölüm olur.
Yarın sabah mektubumu baş ucuna bırakıp şehirden topuklayacağım.Mektubumu erken bulursan Seul'de bir şekilde bulursun çünkü beni.
Mezarıma gelmeni istemediğim için söylemeyeceğim nerede olduğunu üzgünüm.Sen şu anda yatağımızda uyuyorsun ve ben tam bunları yazarken uyanıp ne yaptığımı sorarsın diye ödüm kopuyor.Sana yalan söylemeyi beceremiyorum.
Bu arada Jungkook, şu an çok güzel görünüyorsun.Yarım aralık ağzın, birbirine girmiş kıvırcık saçların ve süt beyazı tenin...Boynunda az önceki sevişmemizin izleri var.Ah bir bilsen k o ufak morluklar bile nasıl mükemmel görünüyor teninde...Her baktığım saniye daha da çok aşık oluyorum sana.
Büyük ihtimalle uyandığında etraftaki içki kokusundan da farkedeceksin ki biraz çakırkeyfim şu an.Mektubuma nasıl başladığımı unuttum.Sonuna gelene kadar kimse yazdığımı bile unuturum diye korktuğum için kısa kesmek istiyorum.Zaten sen de uzun süre bunu okumak istemeyeceksin.
Kendine çok iyi bak diyemeyeceğim çünkü ben gittikten sonra ne yaparsın hiçbir fikrim yok.Mutlu bir hayat yaşa diyemem çünkü sonsuza kadar benim yasımı tutacağını biliyorum.
Sadece, hayatının son anına kadar aklından çıkarmamanı istediğim bir şey var; o da sana deliler gibi aşık olduğum.Sana aptalca gelen bu duyguyu iliklerime kadar yaşıyorum.Ölene kadar da yaşamaya devam edeceğim Jungkook.
Sana aşığım.Çok fazla aşığım.Deliler gibi aşığım.Her bir uzvuna, her huyuna, saçının her teline, her bir zerrene deliler gibi aşığım.Sana tapıyorum.Sen benim her şeyimsin.Hep öyle oldun.Seni gördüğüm andan beri her şeyim oldun.Sana bunun için binlerce kez teşekkür ederim.
Daha fazla yazmak istiyorum ama benden nefret edersin diye korkuyorum.Sinirlen, arkamdan küfret, bütün eşyalarımı yak ama benden nefret etme yalvarırım.Son iki ayımı seninle geçirmek için elimden gelen her şeyi yaptım.Ölmeden önce biraz sevilmek istedim diye bana kızma ne olur.Amacım hayatına girip öylece çıkmak değildi.Sadece,
Sadece sende biraz ben bırakmak istedim.
Kimseye yer açmadığın hayatında kendime bir yer bulup beni unutmanı engellemek istedim.
Kaşların çatıldı, yanında olmadığımı farkettin galiba.
Bu huyuna da aşığım.Uyurken bile yanında olmadığımı anlayıp kaşlarını çatıyorsun.Ben yanına gelip beline sarılana kadar mızmızlanmaya devam ediyorsun.Sana sarıldığımda da hiçbir şey yokmuş gibi burnunu boynuma bastırıp kaldığın yerden uyumaya devam ediyorsun.Sana tapıyorum.Ne alaka bilmiyorum.Sana tapıyorum, bunu söylemek istedim sadece.
Galiba aklım yavaştan uçuyor ve sen de az sonra uyanacaksın.
Daha güzel şeyler yazmak istedim ama mantıklı düşünemiyorum.
Seni seviyorum, sana aşığım, sana tapıyorum.Sen benim her şeyimsin ve son nefesime kadar öyle olacaksın.Seninle birlikte olduğum tek bir saniyeyi unutmayacağım ve öldüğüm zaman cehennemdeki şeytanlara bile senin ne kadar güzel olduğunu anlatacağım.
Şimdi gidiyorum.Sana sarılıp uyuyacağım ve sabah sen uyanıp bu mektubu bulduğunda ben çoktan bir köşede ölmüş olacağım.
Görüşürüz sevgilim.Lütfen beni unutma.Ölsem bile unutmayacağım seni.
Kim Taehyung
27.01.2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no tears left to cry
Fanfictioni will cry for my fate every night, until i have no more tears left to cry