0.0

1.5K 63 70
                                    

~Keyifli okumalar~

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın❤

**************

Sabah gözüme vuran güneş ışığıyla uyandım. Bugün nedense içimde kötü bir his vardı. Birden odamın kapısı çaldı ve içeri hizmetlilerden birisi girdi bana baktı.
"Prenses Lalisa Kraliçemiz sizinle konuşmak istedi yanına giderseniz iyi olur"dedi ve odadan çıktı. Bense aldırış etmeden yavaş yavaş giyindim ve sözde annemin(!) yani kraliçenin yanına gittim. İçeri girdim bana doğru yaklaştı ve konuşmaya başladı.

"Sevgili kızım Lalisa biliyorsun ki ülkemizde büyük ekonomik sıkıntı var ve biz bu durumu halletmekte zorluk çekiyoruz halk ayaklanmak üzere"

Biliyordum fakat bunun benimle alakası neydi bunu pek anlamamıştım.
"Evet biliyorum kraliçem ama bu konunun benimle ilgisi nedir onu pek anlayamadım"

"İzin verirsen anlatacağım Prenses Lisa biz ne yapacağız diye kara kara düşünürken dost bir ülkenin kralından bize teklif geldi ve bizde teklifi tereddütsüz kabul ettik"ağzında bir şeyler geveliyordu biraz duraksadı ve tekrar konuştu."Kabul ettik ama birşeyi hesaba katmadık bu teklif senin hayatını etkiliyordu ve biz sana sormadan kabul ettik kızım biz seni o ülkenin prensiyle evlendirmeye karar verdik böylece akraba olacağız ve bize koşulsuz yardım edecekler umarım kararımıza saygı duyarsın"

Söyledikleriyle şoka girmiştim beni rızâm olmadan başka biriyle evlendireceklerdi birde benden saygı duymamı istiyorlardı çok sert bir ses tonuyla "hayır evlenmek istemiyorum"dedim.

Kraliçe ayağa kalktı ve yanıma gelerek"ülkemizin refahı için evleneceksin son sözüm budur istesende istemesende zorundasın"dedi ve odadan çıktı.

Bende sinirle peşinden çıktım ve odama doğru yol aldım tam gidiyordum ki aklıma kasabanın yakınında bulaşacağım arkadaşlarım olan Jennie ve Jisoo ile gelmişti.

Gitmeyi pek istemiyordum moralim sıfırdı ama onları çok sık göremediğim için gitmeye karar verdim kasabanın yakınındaki yere gittiğimde kimse yoktu biraz beklemeye karar verdim.

Bekledim ama kimse yoktu havada kararmaya başlamıştı bu yüzden gitmeye karar verdim tam adım atıcaktım ki birisi arkamdan "dur"diye bağırdı bu ses tanıdık değildi duymamazlıktan geldim hızla adımlarla ilerlemeye başladım.

Ben hızlandıkça oda hızlanıyordu en son iyice yaklaştı ve kolumdan tutup beni kendine çekti tam bağıracaktım ki ağzımı kapattı ve konuşmaya başladı.

"Sakin ol sana bir şey yapmayacağım sadece kim olduğunu öğrenmek istiyorum eğer söylersen seni bırakacağım" dedi ve yavaşça elini ağzımdan çekti bense onu incelemeye başladım çok yakışıklıydı çene hatları inanılmaz iyiydi ben düşüncelere dalmışken konuştu.

"Sanırsam beni beğendin bakıp duruyorsun da" söylediğiyle ona bakmayı kestim.

"Senin neyini beğeneyim kendini yakışıklı falan sanma sadece yeni gördüğüm için inceledim ayrıca adımı sana söylemeyeceğim beni bırakırsan iyi olur" dedim ve beni bıraktı.

"Peki öyle olsun ama bu son karşılaşmamız değil güzel bayan seni araştıracağım ve ismini ögreneceğim. Bu arada benim adım Taehyung "dedi ve yanağımdan öpüp hızla uzaklaştı. Ben az önce ne yaşamıştım öyle içimde değişik bir his belirmişti birden ciddileştim "Kendine gel Lisa hem o kim oluyorda beni öpüyor ya onu bulursam göstericem gününü"koşarak saraya girdim ve odama gidip yatağıma uzandım.

Birden aklıma biraz önce yaşadıklarım geldi karnımda kelebekler uçuşuyordu ben onu düşünürken birden odaya telaşlı bir şekilde kraliçe girdi ve konuştu.

"Çabuk kalk Prenses Lalisa misafirlerimiz var"dedi ve konuşmamı bekledi.

"Peki"dedim isteksizce ve konuşmaya devam etti.

"Kimin geldiğini merak etmiyor gibisin ben söyleyeyim evleneceğin prens ve onun annesi geldi seni merak etmişler biraz gülümse onlar bizim tek kurtuluşumuz bu yüzden onlara iyi davranmayı unutma"dedi ve çıktı.

"Gerçekten benim duygularım düşüncelerimin bir önemi yoktu ben istemiyordum ve evlenmiycektimde onlara boyun eğemezdim hiç hazırlanmadım üstüme bir şal alıp yanlarına gittim ve hiç gülümsemedim " oradaki prens konuşmaya başladı.

"Gerçekten kızınız çok güzel büyülendim"dedi

Kendi kendime mırıldandım"ama ben hiç büyülenmedim" prens ayağa kalktı ve annemden izin istedi.

"Efendim kızınızla yalnız görüşebilir miyiz? " dedi.Kraliçe'de başıyla onayladı.

Birlikte bahçeye çıktık ban gülümseyerek bakmaya başladı ben hemen söze girdim.

"Seninle evlenmek istemiyorum" dedim o bana bakakaldı ve yanıma yaklaştı.

"Karar anî bir şekilde alındığı için biraz çekimser olmanı anlıyorum ama tek senin istemiyorum demenle olmuyor malesef burda kararı ailen verir ve onlar kabul etti bu yüzden bu dediğini duymamış sayıyorum alışmaya çalış hem ben seni seviyorum"dedi ve iyice yaklaştı. Bense onu ittim.

"Ama ben seni sev-mi-yo-rum sakın birdaha bana yaklaşmaya cüret etme" dedim ve hızla kendimi odama attım.

Aradan 2 saat falan geçmişti uyumaya çalışıyordum ama birden içeri gelen annem yani kraliçe uykumu kaçırmıştı bana bağırmaya başladı.

"Sen nasıl birisin böyle sen nasıl o prensi reddedersin baban bu yaptıklarını duysa seni sürgün eder o ülkemizin tek kurtuluş biletiydi ama sen ne yaptın elinin tersi ile ittin anlamıyorum sen bu kadar insanın aç kalmasına nasıl göz yumarsın ve - "

"Kraliçe dediklerine dikkat et ülkeyi bu hale ben getirmedim siz yaptınız ve ayrıca neden ben kendimi feda edeyim ki sevmediğim bir adamla yaşamak ne demek biliyormusun çok istiyorsan sen evlen"ben susmuştum o ise bana tokat attı.

"Sen artık fazla oldun yarın seni o ülkeye göndericem ve en kısa sürede evleneceksin bitti son sözüm budur"odadan çıktı bense ağlamaya başladım ve küfür etmeye.

Birşey yapmalıydım aklıma gelen tek şey kaçmaktı hemen gitmeliydim yanıma birkaç eşyamı aldım ve gece yarısı saraydan kaçtım. Ama nereye gideceğimi bilmiyordum. Bayadır yürüyordum ama etrafta ne bir ses ne de bir ev vardı havada iyice soğumuştu çok yorulmuştum yere oturdum ve bir ağaca yaslandım.

Sanırsam uyuyakalmışım uyandığımda karşımda tam kestiremediğim bir silüet vardı hemen doğruldum ve ona baktım bu geçenlerde kasabanın yakınında gördüğüm o adamdı gözlerimi açtığımı gördüğünde bana elini bana uzattı ve konuşmaya başladı.

"Sonunda uyandın ne kadar derin uykun varmış hem böyle ortalık yerde uyumamalısın etrafta kötü niyetli insanlar var bu arada tekrar karşılaştığımıza sevindim"dedi gülümseyerek.

Elinden tuttum ve kalktım.

"Teşekkür ederim ama sen beni nasıl buldun"

"Aslında seni tesadüfen buldum uyuduğunu görünce de dokunmak istemedim seni izledim zaten sonrada uyandın"dedi.

Benimi izlemişti yanaklarım kızarmıştı.

"Peki ozaman ben artık gideyim "dedim.

"Olmaz"dedi "buralar bu saatte buralar hiç güvenli olmaz izin ver seni bizim saraya götüreyim"dedi

Biraz düşündüm ve onunla gitmeyi kabul ettim çünkü başka seçeneğim yoktu beni bulabilirlerdi.

Birlikte yürüyerek yol almaya başladık...

Bu benim ilk hikayem olduğu için biraz heyecan yapıp saçmalamış olabilirim ama iyi iş çıkardığımı düşünüyorum inşallah beğenirsiniz devamını yakında atarım iyi bayramlar :)

Deserted Roads | Taelice ✔️✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin