-Ruby-

34 1 5
                                    

Evet yeni bir kurgu ile yeniden karşınızdayım bugüne kadar içime en çok sinen kurgu olduğunu düşünüyorum ben çok sevdim.Umarım sizler de seversiniz...

Bir yandan biramın boğaz yakan tadına bakıyor diğer yandan insanları inceliyordum.Müziğin rahatsız edici bir seviyede olduğu bu mekanda kendime hasta avlamaya başlamıştım.Gözlerim yirmili yaşlarının başında olduğu belli olan bir kıza takıldı,sevgilisi olduğunu tahmin ettiğim kişiye karşı aşk ile bakıyor, değişik hareketler sergiliyordu.Belki de onu bu şekilde gören birisi derdi olmadığını ve onun klasik bir genç olduğunu düşünebilirdi.Ama ben öyle olmadığını çok iyi biliyordum.

Tırnaklarında bulunan yarısı soyulmuş ojeden,bacaklarında ve kollarında bulunan belki de kapatmak için saatlerini verdiği ama beceremediği morluklarından hayatında yolunda gitmeyen şeyler olduğu belliydi.İnsanları incelemeye devam ederken kulaklarıma bir ses doldu.

"Zengin birisini bulmak için yanlış bir yer" duyduğum ses ile gözlerimi sarışın kızdan çekmiş bir elinde buz dolu bardak diğer elinde adını duyduğum ama daha önce tatmadığım içki bulunan adama çevirdim.

Gözlerim bir kaç saniye yüzünde dolandı,dilim ile dudaklarımı ıslatıp hafif yüksek bir ses ile konuştum.
"Gitmemi önerdiğin bir yer var mı?" cevap vermek yerine gözlerime bakmış ardından başka müşterilerle ilgilenmek adına yanından uzaklaşmıştı.On dakikanın ardından biramı bitirmiş ve kalabalık sokağa karışmıştım.Bedenim esinti yüzünden ürperiyor,ceketime daha fazla sarılma istediği duyuyordu.Saatler gibi gelen 5 dakikanın ardından bir taksi bulabilmiştim.

Uyumamak için büyük çabalar vererek eninde sonunda evime vardım.Saat epey geç olduğu için binanın içinde sessizce hareket ederek kapıma ulaştım.Çantamda aşina olduğum soğukluğu hissettim.İçeriye girer girmez rahatlamış,ceketimi yere atmış,ışıklara dokunmadan odama ilerlemiştim.O kadar yorgun hissediyordum ki üstümdekileri çıkarmaya gerek duymayarak yatağa girdim.Gözlerim daha fazla dayanamadı ve kendini karanlığa teslim etti. 

                                           ⛓

"Beria,bir saattir sana sesleniyorum." uykumu bölen ışık ve keyfimi bozan bir ses ah daha ne kadar iyi bir pazar olabilirdi.Alp'in başımın dibinde bağırması ile yüzümü buruşturdum.Vücudum yataktan kalkmamak için direnmeye başlamıştı bile.

"Son kez uyarıyorum yoksa ellerimle yaptığım kıymalı böreği kaçırıcaksın." duyduğum şey ile gözlerim ardına kadar açıldı.Kıymalı börek mi dedi o?Yoksa yanlış mı duydum.

"Kıymalı börek mi dedin sen" sadece kafasını salladı,yataktan kalkıp mutfağa gitmem saniyelerimi almıştı.Masanın üstünde onu yemem için bana yalvaran böreği görünce yüzümde bir tebessüm oluştu.Onu yemen için yalvarıyor mu!ha hiç güleceğim yoktu.İç sesimi umursayarak masaya kuruldum.

"Yavaş ye yavaş.Boğulacaksın,sonra cenaze işlerinle ben ilgilenmek zorunda kalacağım.Hiç benlik işler değil." ağzımdakileri hızla çiğnedikten sonra cevap vermiştim.

"Yine kendi kendine senaryo yazdın Alp.Gördüğün üzere hala hayattayım.Ama eğer öyle bir şey olursa helvamı fıstıklı yaparsın." yüzüme gıcık olduğunu tahmin ettiğim bir gülüş ekleyerek cümlemi tamamladım.Alp elini önce kulağına sonra masaya doğru götürmüştü.

"Ağzından yel alsın." hem kendi cenazemi planlıyor hem de bana suç atıyordu.Daha fazla sohbet etmek istemediğim için böreklerimi yemeğe devam ettim.Bir saatlik güzel pazar kahvaltımın ardından Alp ile sahile inmiştik.Ellerimizde kağıt helva hırçın denizi izlemeye koyulmuştuk.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 25, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

personnalitéHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin