021 ; dance floor

2K 160 47
                                    

Gözlerim tamamen onlara kitlenmiş bir şekilde hâlâ mutfaktaki yerimden kıpırdanmamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Gözlerim tamamen onlara kitlenmiş bir şekilde hâlâ mutfaktaki yerimden kıpırdanmamıştım. Büyük villanın ortasındaki boş alanda dans ediyordular. Gerçi o dans etmezdi, sevmezdi. Zaten etmiyordu da. Öylece duruyordu ve aynı yüzündeki pis sırıtış ile arada bana kısa bakışlar atıyordu. Yanında getirdiği o japon kızı da onun önünde dans ediyordu sadece.

O ise ellerini kızın bedeninin üzerinde gezdiriyordu.

Kıskançlığım tüm bedenimi ele geçirmişti bile. Sinirden ellerimin içi kaşınıyor, yerimde duramıyordum. Huylarımı ve tepkilerimi en iyi bilen kişi oydu ve farkındaydı kıskançlıktan delirdiğimi, hoşuna gidiyordu. Bu yüzden de devam ediyordu.

Sinirden gözlerimi devirerek bakışlarımı sonunda kaçırdığımda, jackson'ın hâlâ bir takım kızlarla takılıp eğlendiğini fark etmiştim. Ona karşı da oflayarak içki bardağımı yeniden doldurmuş ve gözlerimi tae'ye sabitlemiştim. Bardağımı doldurduktan sonra aniden hepsini kafama diktiğimde, çok geçmeden yavaş adımlarla ortadaki boş dans alanına ilerlemiştim.

Kalabalığın arasına karıştığım sırada bedenimi kulağıma dolan ritime uygun hareket ettirmeye başlayarak dans ediyordum. Gözlerini üzerimde hissederken onu delirteceğini bildiğimden kalçalarımı yavaşça hareket ettiriyor ve gözlerimi kapatarak sırıtmaya başlıyordum.

Bir sürenin ardından karanlığın ortasında yanıma hissettiğim biriyle gözlerimi açmış ve jackson olduğunu gördüğüm sırada yüzümdeki sırıtış daha da artmıştı. Taehyung'a kısa bir bakış attıktan sonra artık bakışlarının tamamen değiştiğini fark etmiştim.

Yüzümdeki büyük sinsi sırıtış ile kollarımı yavaşça jackson'ın boynuna doladığımda, burnuma gelen yoğun içki kokusu ile yüzümü buruştursam da her yer öyle koktuğundan pek dert etmemiştim. Ona iyice yakınlaşarak beraber dans etmeye başlamışken kulağıma doğru dediği şey ile gözlerimi devirmiştin.

"Kusura bakmıyorsun değil mi, güzelim? Uzun zamandır görmedim de arkadaşlarımı öyle sohbete dalmışız. Seni de yalnız bıraktım."

Elleri belimde dururken beni kendine daha da yaklaştırdığında, boynuma bıraktığı sulu öpücüğün ardından yapmacık bir şekilde gülümsemiştim. "Sorun değil, alt tarafı tüm gece yalnızdım ve seninle kızlarla nasıl dans ettiğini izledim, jackson."

"Kızdın mı bana, sarışın?" Bana seslendiği lakap ile anında kaşlarım çatıldığında, elimde olmadan biraz geriye çekilmiştim.

"Bana öyle seslenme, " Taehyung, bana öyle seslenen ve seslenebilecek tek kişiydi. "Ve evet, sana kızdım." Lafımı bitirir bitirmez yeniden sağımda biraz uzakta duran taehyung'a baktığımda, çoktan yerine oturmuş ve dizinin üzerinde oturup ona bir şeyler anlatan sana'yı umursamadan bana bakıyordu.

Sinirli bakışları yine beni delip geçiyordu sanki.

Bu sefer sadece onu kıskandırmak için yapmadığım için yeniden jackson'a baktığım sırada ellerini kalçama yerleştirerek beni kendine çektiğinde, zaten çatık olan kaşlarım daha da çatılmış ve onu kimsenin dikkatini çekmeyeceği şekilde itmiştim.

"Ne yapıyorsun?" Sinirli ses tonumla söylediğim şeye karşı bana garip ve sorgulayıcı bakışlar atmaya başladığı sırada beni kolumdan tutarak kendine çektiğinde, yeniden elinden kurtularak birkaç adım gerilemiştim.

"Neden böyle davranıyorsun? Sadece dans ediyorduk ve sevgilim olduğun için de bedenine dokundum senin, abartmamalısın."

"Jackson, ben ayrılmak istiyorum."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
just friends 愛 taelice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin