Hediyelerin hepsini odama koydum ve aidan yanıma geldi elinde küçük bi kutu vardı bana sarıldı ve kutuyu uzattı: Bu da benim hediyem. Elindeki kutuyu verdi ben de kutuyu aldım ve kutuyu açtığımda içinde ev anahtarı ve ikimizin olduğu fotoğraflı bir anahtarlık vardı : Aslında bunu daha önce verecektim ama doğum günün olduğunu öğrenince bugün vereyim dedim artık beraber yaşayabileceğimiz evimiz olucak 4'ümüzün .
Al: 4ümüzün derken ? dedikten sonra içeri defne ve louis girdi : evet 4'ümüzün louis, defne, ben ve aidan aynı evde omg çok güzel olucak : Aldığım en anlamlı hediyeee çok teşekkürler sizinle yaşamak günlerime neşe katacak . Aidan'a sarıldım ve içeri gittik annem ve babam işe gitti ve defnenin annesinin de işi olduğu için o da gitti ve biz de defneyle onlara İzmir'i gezdirmeye karar verdik. ( evet izmir çünkü izmir çok güzel bi il ve özgür bir il bence) ilk önce türk gelenekleri gereği antep fıstıklı baklava yedirmeye götürdük onları . Gittiğimiz yeri biliyordum çünkü çok güzel baklavaları vardı aidan malesef yiyemedi mills ve louise fazla şerbetli geldi ki normal noah ve finn ise hiçbir şey demeden yediler .sonra türk kahvesi içirttik çok acı olduğu için hepimiz şekerli içtik chjklguhıjok. onları sonra efes antik kentine götürdük ve defne bize rehber gibi tarihini anlattı Allah'tan çok fazla insan yoktu ve çok dikkat çekmemiştik izmirimizi güzelce gezdirdikten ve türk yemeklerini tattırdıktan sonra defneyle uçak saatinden 1.30 saat öncesinden buluşmak üzere onu evine bıraktık finn buraya gelirken jeep kiraladığını bize yeni söylediği için tüm gün taksiyle gezdik ki allah'tan araba büyüktü ki hepimizin çantalarını ve benim doğum günü hediyelerim sığabilmişti. Eve geldik ve annem son akşam yemeğimiz olduğu için zeytinyağlılar ve normaller karışık bi sofra döktürtmüştü akşam yemeğimizi yedikten sonra annemlerle vedalaşıp yatağa gittik 5 saat sonra kalkmamız gerektiği için erken yatmıştık.5 saat sonra kalktık ve son kontrolleri yaptık ve arabaya bindik. sürücü koltuğuna finn onun yanındaki koltuğa ben arkaya da diğerleri sığışmıştı . Defneyi aradığımda 10 dakikaya hazır olacağını söyledi ve telefonu kapattı . defnelerin evine gittik ve louis ile ben arabadan çıkıp defneye yardıma gittik yani hani kalıcı olarak kalmaya gelecek ya o yüzden bir sürü valizi vardır diye ama sadece 2 valizle evden çıktığındaona boş boş bakıyorduk o da merakımızı giderdi : annem çok valiz taşımıyım diye para verdi kıyafetleri ordan alacağım. louis defnenin valizlerini aldı ve defne çantasını alıp çıktı ve arabaya gittik . yol boyunca annemin bana aldığı cdlerden 1989'u ve Lover albümünü dinledik arada istek şarkıda vardı ama yol güzel geçmişti havalimanına geldik ve finn kiraladığı adamı başka bir telefondan aradı . özel uçağa bindik ve önce istanbula ordan da amerikaya gittik . finn , millie evine bırakacağını söyleyip bizden ayrıldılar noah da chloeyi bi arkadaşından alması gerektiğini söyledi ve grup dağıldı kalanlar: ben , aidan , defne ve louisdi louisin telefonu çaldı ve arayan millie partridgedi : alo abi geldiniz mi amerikaya ?
L: evet geldik de sen neden sordun?
EM:Annem amerika da eğitim almamı isityordu ya bana göre bi okul bulmuş beni oraya yazdırdı ve senin asitanını aradı asşstanında yeni bi eve taşındığını söyleyip beni viila gibi bi yere getirdi seni bekliyorum .
L: tamam bak seni yengenle tanıştıracağım.
EM: neee yenge mi türk sevgili mi yaptın abiiii. louis suratına kapattı ve telefonu cebine koydu
D: ya görümcemin suratına niye kapatıyorsun yazık değil mi ? hepimiz gülmeye başladık ve arabaya bindik eve gittik ve evin her şeyi döşenmişti:
mutfak:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
