Arkanum | Shin Ryujin

Panayır

Sekreterin kapıyı tıklatması ile başını kaldırdı,son kontrolleri çoktan bitirmişti.

"Ne oldu"

"Meşgul olduğunuzu söylememe rağmen,çok ısrar ediyor."

Aniden kapının açılması ile bütün gözler kapıya döndü.

25 yaşlarında,orta boylu sarışın bir adam duruyordu. Kendinden emin tavrı ile on metre öteden fark edilebilirdi.

Karşısındaki kendini beğenmiş kıza baktı."Shin Ryujin?"

Ryujin,sorgulayıcı bir edayla bakınca devam etmek zorunda kalmıştı.

"Bazı söylentiler var. Belediyeden izin aldım fakat panayırın sponsoru siz olduğunuz için beni buraya yönlendirdiler,ekibim ile bir operasyon düzenlemek istiyorum." Hızlı bir şekilde imzalanacak kağıdı önüne koydu.

Bir süre kağıdı bakan Ryujin hızlıca imzalayıp geri verdi. "İstediğinizi yapın tek isteğim projeme engel olmamanız."

Kağıdı alıp hızla çıktı

"Toplantıları ayarladı  mı?"

"Kızımı panayıra  götüreceğime söz verdim. Yarın yapacaktım." Sesinin titrememesi için kendini zorlamaştı."

"Umurumda olduğunu mu sanıyorsun. 5 yaşında ki bir çocuk ne anlayacak." Ardından "çık dışarıya!" Diye bağırması ile sekreter hızlıca çıktı. Bazen onu kovmak istiyordu, ne de olsa işe yaramaz bir çalışandı.

~
Her yerde çocukların neşeli naraları, fazlaca olan ışık ve gereksiz samimiyet.

Ryujin Stadı kontrol etmek için girişe doğru yöneldi."Birisinin bunu kontrol etmesi lazımdı." Giriş o kadar kalabalıktı ki yanlışlıkla bir kadına çarptı.

Hafifçe onu itip geçmeye çalıştı.
Kadının öfkeyle tıslaması ile tekrardan ona döndü. "Nereye gidiyorsun?"

"Yanlışlıkla çarptım ve ardından hafifçe ittim. Burada bir sorun göremiyorum."

Kadın rahatsız olmuş bir şekilde mırıldanarak Ryujin'in yanını terk etti.

Fuarın en sonuna ulaşıp olduğu yere baktı,burası tehna ve bakımsız bir yerdi.

Çalının arkasından yaşlı bir kadın çıktı."ah! Bu Dünya evi ne kadar kötü bilemezsiniz." Kadının kötü kokusu ile Ryujin tiksindi. Kokusu Çürümüş peyniri ve lağımı andırıyordu.

"

Panayırı beğendin mi?" Saçları yağlıydı,tırnakların ise sapsarı.

"Biraz pahalıya patladı."

Yaşlı kadın etrafında daire çizmeye başladı"Paranın ne kadar önemi var ki?"

"Parası olmayanlar böyle düşünüyor." Bunu yüksek bir ego ile söylemişti.

Ryujin geri adım atmaya hazırlandığı vakit yaşlı kadın elini tuttu. "Hey! Nereye gidiyorsun,bekle?"

Ryujin korkuyla baktı. Yaşlı kadın şaşırtıcı bir şekilde güçlüydü.

"Hemen bırak beni!"

"Para bu kadar önemli değilse bana biraz para vermeye ne dersin tatlım?"

Ryujin çantasından bir miktar para çıkarıp kadına uzattı."Rahat bırak beni."

Kadın parayı almak yerine tekrardan bileğini sıktı.

Afallamış bir şekilde olan Ryujin etrafına bakmaya başladı. "Polis!"

"Sus,yaşlı kadın sana ne yapabilir?"

"Kapa çeneni ,yaşlı cadı"

Gelen polis ekibinin içinde Hyunjin'de vardı.

"Beni zorla tuttu. Paramı aldı."

Polisler hızlıca yaşlı kadına alıp uzaklaştırdı.

"Sizi geçirmemi ister misiniz?

"Böyle bakmayın,herşey yolunda."

"Sizinle konuşmak gerçekten korkutucu."

Yavaşça yürümeye başladıklarında Hyunjin bir koruma gibi onu iki adım arkadan takip etti.

Panayırı beraber gezerken, Ryujin bir falcının önünde durdu."Ne yapıyorum ben böyle?"

Çadır oldukça yer kaplıyordu. Siyah ve kırmızı renkleri ile en üstte büyuk harfler "ARKANUM" yazıyordu.

"Sanırım buraya gireceksiniz. Sonra görüşürüz,yani umarım."

Bu bir flört müydü."Çok isterim."

Ayrıldıklarında çadır onu daha fazla cezbedici gelmeye başlamıştı. Yavaşça perdeyi açarak içeriye girdi.

"Hoş geldin, Ryujin."

"Ismimi nereden biliyorsunuz?" Gerilmişti ama bunu belli etmek istemiyordu

"İsmini hak etmiyorsun Ryujin"

Bundan sonra herşey çok hızlı gerçekleşti. Kızın gözü karardı,iki güçlü el onu tuttu ve titremeye başladı.

Tostpel' e Hoş geldiniz

Uyandığında üstünde bir hizmetçi elbisesi vardı. Çılgınca etrafına bakmaya başladı. Yaşadığı şok dalgası ile yanındakilere döndü. Panayır girişinde çarptığı kadın ve feminen hatlara sahip tablondan çıkmış gibi duran sarışın bir oğlan.

Ryujin hemen buradan kurtulmak istiyordu, bir çırpıda sokağa doğru koştu. Arkasından bağırmalarına rağmen dönmedi. Sokak çok eskiydi 18. Yüz yıldan kalma gibi. Önüne gelen ilk adamı durdurarak şaşkınca baktı.

"Burası neresi?"

"18. Yüzyıl, Tostpel bayan."