Alin ile Elfin

15 3 0
                                    

25 Eylül 2014 İstanbul 19.44

Lavaboya giderken babam olacak kişinin beni takip ettiğini biliyordum.Biraz daha hızlandım unisex lavabolardan birine girdim ve peşimden o'da girdi ben elimi yıkarken o ise benimle konuşuyordu

"Senin için çok zor değil mi?ah Alin zamanında babana güvenseydin belki bunların hiç birini yaşamamış olacaktın eğer Karan ölürse suçlusu sensin"dedi alaylı bir ifadeyle

"Sen beni siktir edip gitmeseydin bunlar hiç olmayacaktı!"dedim sesim oldukça sert çıkmıştı arkası dönük bir şekilde konuşmaya devam etti

"Her şeyin bir zamanı var Alin sabret"dedi tam çıkarken omzunu tuttum ve bana sert bir şekilde karşılık verdi ve belinde ki silahı çekti

Ne yani beni silahla mı korkutacaktı gerizekalı,eli tetiğe giderken eline tekme attım ve silahın yere düşmesini sağladım.Bana her seferinde daha farklı karşılık veriyordu bedeni bana göre daha güçlüydü ama onu yenebilirdim

Beni bıraktığında ona tekme attım kapının açılması ile onun dışarı çıkması bir oldu ve birden bütün gözler bana çevrilmişti.Hiçbir şeyi umursamadan yoğun bakımın önüne gittim Karan'ın hayati tehlikesi vardı ama inatçı ruhu hala onu yaşatırdı.Yoğun bakımdan çıkan annemi görünce yoğun bakıma girmek için hemşireden kıyafetleri aldım.

"Söylesene ne diyeceğim şimdi soranlara nasıl söyleceğim gittiğini,bittiğini yıllarca senin yanında görmediler mi beni?Herkesin gözünde muhteşem'AŞK'değilmiydi bizimkisi hani senden başkasının olamazdım?Saçımın teline dünyaları değişmezdinya hani?Tek bir göz yaşıma ölürdünya ölmedin,ölmedin işte beni öldürdün hem de en yakınımla.Söylesene soranlara nasıl anlatacağım şimdi seni şerefsizliğini.Güçlüymüşüm ben öyle diyor insanlar dört duvar arasında ayakta kalabildiğim için güçlü diyorlar bana.Halbuki çoktan yenik düştüm içimde verdiğim savaşlara..."dedim ve sürem dolduğu için odadan çıkmak zorunda kaldım.

ELFİN

Alin yoğun bakımdan çıktığında koluna girip onu bahçeye çıkardım.Perişan gözüküyordu sanki biraz ağlamış e nihayetinde yaşadığı şeyler pişmiş tavuğun başına gelmezdi.Gecenin ortasında bir kadın rotasını kaybetmiş ruhunu , Ne söyleseler,nasıl dokunsalar canı acıyacak sanki.Acıyor da.Sevgisini ihtişamla sunduğu kim varsa istisnasız ihanet etti çünkü.Sırtını döndü herkes. Alin üzgün ama bir o kadar da alışık.Sırtıma yasladı başını,buna da alıştı.Bir gün herkes gitti ondan,o öylece baktı.Yorgundu fazlasıyla,bir güzel söze,başını omzuna yaslayacak,yıldızları beraber sayacağı birine hasretti ama yorgundu.Kimselere kızmıyordu.Gidenlere kalanlara,sevmemişlere hiç kızmıyordu,o kendinden başka hiç kimseye kızmıyordu.

Sevgilisi onu aldatmış uyuşturu ticaretine girmişti onu bu bataktan çıkarmaya çalışırken Alin perişan olmuştu.

''Alin iyi misin ?'' diye sordum aslında bu sorunun cevabını çok iyi biliyordum o iyi değildi sadece iyi rolü yapıyordu

''Hiç iyi değilim Eflin hiç'' dedi sesi çaresiz çıkıyordu.Deniz'i çok severdi, bir de gökyüzü gözlü olan oğlanı.Ne zaman hüzün çökse kalbine, taşır o kederli gövdesi limana gelirdi.

''Bak Alin sana bir sır vereyim mi, bu acıyı yaşayan, bu yoldan ilk geçen insan sen değilsin. Al işte bir sır daha, son insan da sen olmayacaksın. Bu yüzden yanlış insanlar için doğru insanların uzattığı eli geri çevirme. Sıkı tutun seni düşünen, seninle ağlayan, senin canının yangınını kendi yangını sayanlara ve çık şu geceden. Aydınlıklar senin de hakkın. Hem Rabbin yanında ve öyle şanslısın ki seni düşünen insanlar veriyor hala sana.Hadi kalk ayağa, bu kadar düşündüğün yeter, hayat düşünmekiçin kısa, acılar için uzun bir yer.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SIRLAR ODASI RUSYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin