3.BÖLÜM: KRALİÇEM

174 19 16
                                    

   Medyadaki şarkının küçük bir kısmı bu bölümde de geçiyor. Kolpa şarkılarında FerBel'i çağrıştıran bir şey bulacağımı biliyordum, ve buldum.

   Aslında kimin anlayabileceğini görmek için Mero'nun Olabilir'ini koyacaktım, ama öykümü geçirtmekte olduğum tarihten sonra yayımlanmış. Gelecekten gelen bir şarkıyı koyamam ki!
 
   Banasanabize bişey olabiliiiğğğğrr
 
   Her neyse, iyi okumalaarrr!

   Telefonla konuşa konuşa elindeki çantasını sallayarak arabasına gidiyordu Beliz.

   "Anlamıyorsunuz! Bugün geliyor konuklarım! Onlara rezil olmamı mı istiyorsunuz?! Hayır, hayır eğer bir B planım olsaydı telefonda sizi arayarak zaman kaybeder miydim?! Hayır sana tavır falan yapmıyorum! Gerçekten acil diyorum!"

   Telefonun diğer ucundakiyle şiddetli bir kavga ederken onu izleyen birini fark edememişti. Onu izleyen kişi de onu izlediğini fark edememişti aslında.

   Ferman adeta zaman durmuş gibi hissediyordu. Kurul odasındaki saçları koşmaktan darmadağın olmuş kız. Ağacın altında ona bağıran, makyajı aksa da mükemmel bir savaşçı kraliçe gibi görünen kız. "Yine kavga ediyor. Müthiş." Diye düşündü Ferman. "Benimle kavga etmesini nasıl da isterdim. O savaşçı ifadesini tekrar görmeyi çok isterdim." Sonra zaman birden tekrar akmaya başladı. "Ne yapıyorum ben?! Resmen ergen liseli erkekler gibi patronun kızını kesiyorum! Bir tek elimdeki sigaram eksik!"

   Arabanın içine atladı ve radyoyu açıp sesini son sese ayarladı. Şarkının başını kaçırmıştı ve adını bile bilmiyordu ama sözlerine kulak verince istemsizce düşlemeye başladı.

   Baktım kaldım gözlerinin içine

   Kızın gözyaşlarıyla dolmaya başlamış okyanus mavisi gözleri...

   Kaçırdın gözlerini bıraktın ellerimi

   Çantasını kapıp kaçarcasına uzaklaşması...

   Sana ne şiirler ne şarkılar yazdım ama diyemedim gitme diye

   Arkasından bakakaldığı kızıl saçlar...

   Gel desen gelirim hadi git de ben giderim

   Sevmesen de severim gurur benim neyime

   "SEVMEK Mİ?!"

   Ferman öndeki arabaya çarpmadan önce son anda frene basabildi. Kırmızı ışık yanıyordu. Bunu fırsat bilerek radyoyu hemen kapattı. Kafasında yankılanan tek bir cümle vardı.

   "Sevmek sevmek sevmek sevmek sevmek sevmek sevmek..."

   Elini kalbine götürdü. Kalbi en son Fatoş'a araba çarptığını gördüğünde böyle atmıştı. Ama bu sefer kimsenin öleceğini düşündüğü için değildi. O kızı düşündüğü içindi.

   Birden bir çarpma sesi duydu. Arabanın camlarının ve emniyet kemerinin izin verdiği kadarıyla arkasına baktığında çaprazındaki arabanın vitesi geriye takıp arkasındaki arabaya kaputundan girmiş olduğunu gördü.

   Ferman bakmaya devam ederken çaprazındaki arabadan ve çarptığı arabanın kapıları açıldı ve arabanın sahipleri indi. Çarpan adam tam bir pasaklıydı. Yıllardır taranmamış gibi görünen uzun kestane rengi saçları ve Ferman'ın arabasından bile görebildiği çok çapaklı gözleri vardı. Diğer arabadansa...

   Ferman'ın kalp atışları tekrar hızlanmaya başlamıştı. Arabadan inen kız daha az önce düşünürken birine çarpmaktan ucuz kurtulduğu kızdı. Yüzündeki ifade yine o savaşçı kraliçe ifadesiydi.

5 Yıl-FerBelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin