GENÇ KIZIN GERÇEK OLMAYAN HAYATI
Benim için babam iki kez öldü. Herkesin bir babası vardı benim de var ama tek sorun bir tane değil de iki tane olması. Saat epey geç olmuştu oturduğum koltuktan kalkıp merdivenlerden çıkmaya başladım. Yatmaya gidecektim aklıma annemi bekleyecek oluşum geldi ve hemen aşağı indim. Merdivenlerden öyle hızlı inmişim ki babamı uyandırdım. İşte felaket denilen şey buydu babam çok sinirli, sabırsız ve insanların kalbini bile bile kırmayı çok severdi ve tek yaptığışey ise içip içip uyumak arada sırada canı sıkılınca da hobi olarak bizi döverdi. Annem ise sabah erkenden çalışmaya gider gecenin köründe eve gelirdi.. Sırf bizi daha iyi bir şekilde büyütmek için. Babam koşarak yanıma geldi. Elinde de bizi dövdüğü sopa üzerime doğru yürüdü o kadar çok korkuyordum ki hemen koşarak merdivenlerden çıktım babam da arkamdan bağırdı; “Seni lanet olası çocuk hemen buraya gelmezsen oraya gelir seni öldürürüm.’’ Oraya gidersem de dövecek gitmesem de dövecekti. Yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladım o kadar yavaş iniyorum ki sırf biraz zaman geçsin diye bir mucize bekliyorum. Kapı aralandı ve gelen annem koşarak annemin arkasına saklandım. Babam annemin kolundan çekerek annemi yere itti. Annem benim yüzümden daha gelir gelmez dayak yedi. O akşam babam annemi de beni de dövdü. Sabah oldu erkenden kalkıp evden kaçmak istedim tam giderken annem arkamdan
“Sende mi gidiyorsun.’’ Arkamı döndüm ve ;
“Bu kadar dayandım sence de yetmez mi benim yerim de kim olsa emin ol ki benim yaptığım şeyi gitmeyi seçerdi eğer ki aklın varsa sen de durma git.’’
“Ben senin için katlandım kızım her şeye yoksa gitmem mi sanıyordun yanılıyorsun ezildim, dayak yedim, hakarete uğradım ama yılmadım sırf senin geleceğin için.’’
“Benim geleceğimi planlasaydın eğer ki benim mutlu olacağım bir yerde büyütürdün beni’’
“İmkanım mı var? ‘’ Annem ağlamaya başladı dayanamadım ve koşarak annemin boynuna sarıldım ağzımdan çıkan tek kelime “Özür dilerim annecim’’
Annem ayağa kalktı ve hadi sofra hazır dedi ben her şeyi unutup yemek masasına oturdum ve yemek yemeye başladım. Annem mutfaktan “Babanı da uyandırır mısın’’ diye seslendi. Biraz korkarak da olsa annemi kıramadım sofradan kalktım ve merdivenlerden tam çıkarken babam indi. Sofraya oturdu bana seslenerek “Bana çay dök Ecem’’ Diye bağırdı annem omzumdan tutarak “Sen servise geç kalacaksın yukarı çık ve üzerini giyin ben dökerim.’’ Anneme gülümsedim ve koşarak yukarı çıktım. O gün okulda son günüm olduğunu bilmiyordum. Babam okuluma hiç gelmemişti ama o gün okulda babamı görünce çok şaşırdım bir şey olduğunu gerçekten de kötü bir şey olduğunu anlamıştım. Müdür beni yanına çağırdı ve dediği şey “Eşyalarını topla gidebilirsin.’’ Ben her şeyden habersiz baktım sadece baktım babam “Seni okuldan alıyorum artık bu okulda okumayacaksın seni okutmaya param yok İstanbul’da çok zengin bir aileye hizmetçi olarak gideceksin hadi yine iyisin seni varlıklı bir aileye evlat veriyorum akşam evde detaylarını konuşuruz arkadaşlarınla vedalaş eve gel.’’ Dedi ve dalga geçer gibi güldü. O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü ben nasıl olur da annemi bırakırdım. Hele de annemle bu sabah konuştuğumuz o şeylerden sonra ya annemin haberi yoksa gideceğimden annem böyle bir şeye asla izin vermez. Akşamı iple çekiyordum. Arkadaşlarımla vedalaştım ve okuldan çıktım. Dışarı da çok yağmur yağıyordu eve vardığım da annem evde yoktu. Babam salonda oturuyor, yanında da bir tane adam ve kadın var
ŞİMDİ OKUDUĞUN
benim ailem yok
ChickLitbelki de onun için her şey olması gerektiğinden hızlı ilerlediği için hayata karşı zor adımlar atıyordu. O yine de güçlü olmayı her zaman başardı yanın da ailesi yokken bile..