benim ailem yok3

111 2 3
                                    

beni vereceği aile bunlar olsa gerek. Babam beni görünce hemen yanıma gelerek bana sarıldı. 17 Yaşındaydım ben ve bu yaşıma kadar babamın bana bir kere bile sarıldığını görmemiştim şaşırarak babama baktım babam daha ilk defa bana  “İşte seni vereceğim aile bunlar canım kızım beni affet ama bunu yapmak zorundayım.’’  Kadın koltuktan kalktı ve bana sarıldı  “ sen çok tatlı bir kızsın emin ol ki sana çok iyi bakacağım aynı gerçek ailen gibi.’’ gerçek ailemden daha iyi bakacağınız kesin diye içimden geçirdim. Ama annem hala daha ortalıkta yoktu oysaki bu saate kadar çoktan eve gelmesi gerekiyordu. Babama  döndüm bana sinsi sinsi bakıyor, sanki benden intikam almaya çalışıyor gibi bir hali vardı. “Annem nerede’’ dedim.

“Senin gideceğini bilmediği için onu dışarı gönderdim biraz zor olsa da başardım.’’ Annem canım annem acaba şimdi nasıl, nerede, bu soğukta, bu yağmur da onu son bir defa daha görseydim ya bunu  da mı bana çok gördün baba o adama baba demeğe bile tiksiniyorum artık. Yeni annem babamın elini tutarak “Gözünüz arkada kalmasın Levent Bey Ecem artık bizim kızımız gibi oldu annesini de görseydik iyi olurdu ama kısmet değilmiş artık annesine selam söylersiniz biz gidelim artık.’’ Babam;

“Tabi ki de Arzu Hanım gözümüz arkada kalmaz o size emanet.’’ Kadın kocasına döndü ve hadi gidelim artık dedi. Kapıdan çıkarken adam babama bir çanta para verdi. Sen ne lanet babasın ya insan kızını para için satar mı? Arabaya bindik yol boyunca annemi düşündüm acaba şimdi ne yapıyordu ben gittikten sonra da ne yapacaktı ki kafam da sonu olmayan sorular. Yeni evime İstanbul’a geldik sonun da. Ev aynı saray gibiydi bir hizmetçi yanıma gelerek hoş geldin küçük hanım dedi. Ben sadece o masum bakışımla gülümsedim. Benim yaşadığım bu hayat nasıl bir şey daha bu sabah kendi evim de uyandım ben,  şimdi ise hiç bilmediğim bir yerde hiç tanımadığım insanlarlayım üstelik yanımda da tanıdığım kimse yok.  Evin içine girdik yeni annem Arzu Hanım benim elimden tutarak “Gel sana odanı göstereyim.’’ Dedi. Ev kocamandı bir rüyada olabilirdim bu rüyadan uyanmayı da hiç istemem ama annem hala aklımın bir köşesinde. Neyse odama gittik o kadar büyüktü ki aynı masallarda ki gibi burada beni yeni bir okula kayıt ettireceklermiş yarın hem de koleje, burası sonu olmayan ve içinde kendimi kaybedeceğim kocaman bir yer. Yatağıma oturdum, Arzu ablada yanıma oturdu. Söze girdi;  “Biliyorum anneni özlüyorsun, babanı özlüyorsun, okulunu, arkadaşlarını, doğduğun yeri çok özlüyorsun ama unutma ki burada çok mutlu olacaksın hem arada sırada anneni de görmeye gideriz sen merak etme.’

“Çok teşekkür ederim Arzu abla.’’

“Ama senden tek bir şey isteyeceğim karşılığında bana anne kocama da baba demeni biliyorum senin için çok zor ama bizim senin gibi bir kızımız vardı ne yazık ki onu birkaç ay önce trafik kazasın da kaybettik burası onun odasıydı o öldükten sonra bu oda da yatan ilk kişi sen olacaksın biz seni onun yerine koyacağız sende bizi annenin babanın  yerine koy olur mu? ‘’  Ne diyeceğimi bilemedim. Ben ona nasıl anne diyebilirdim ki ama ne kadar çok acı çektiği gözlerinden okunuyordu o yüzden mutlu olsun diye başımı öne eğerek sessizce “Peki Arzu anne. ‘’ Dedim. Hızlı bir şekilde ağlayarak odadan çıktı. Şimdi ne olacaktı. Belki de her şeyi zamana bırakmak gerek. Akşam olmuştu bile yatma vakti geldi ama benim karnım açtı o kadar olaydan sonra yemek yiyemedim. Babam yeni babam yanıma geldi ve elimden tuttu “Hadi gel kızım yemek ye sonra da yatar uyursun.” Kızım kelimesi nasıl da güzel ve sıcacık bir kelimeymiş oysa belki gerçek babam söylemedi ama aynı gerçek babam gibi işledi içime sevgisi. Onlar çok iyi biri. İkisi de aynı. Neyse tam yemeğe inerken telefonum çaldı. Geriye döndüm ve telefona baktım gizliden birisi arıyor. Açtım.

BEN: Efendim.

GİZLİ NUMARA:………….

BEN: Kimsiniz neden konuşmuyorsunuz.

GİZLİ NUMARA:………   (yine konuşmadı bu sefer telefonu kapattım sanki ağlama sesi gibiydi ve bir adam olduğu belliydi.)

Aşağı indim herkes sofra da beni bekliyor. Arzu annem beni görünce “aaaa geldin mi? Hoş geldin kızım bizde seni bekliyorduk. Hadi gel otur sofraya.’’   Allah’ım o kadar sıcak konuşuyor ki  benimle hele bir gülüşü var görseniz onun gülüşü için her şeyinizi verirdiniz. Sofraya oturdum Ahmet babam “İstediğin her şeyden istediğin kadar yiyebilirsin ve sakın karnını doyurmadan sofradan kalkma.’’

“Peki. Ben her şey için çok teşekkür ederim burası gerçekten de çok güzel bir yer.’’

“Sen mutlu ol yeter sen bize annenin ve babanın emanetisin o yüzden sana çok iyi bakmalıyız hadi yemeğini ye sen şimdi hiçbir şey düşünme, afiyet olsun .’’

“Size de afiyet olsun.’’

Sofradan kalkıp odama gittiğim de ailem olmadan geçirdiğim ilk akşamdı bu benim nasıl uyuyacağımı bilmiyorum uyumak için yatağıma yattım.  Tavana bakıyorum tavan bana bakıyor. Aklımdan annemi aramak geçti hemen yataktan kalktım aramak için. Telefon çalıyor ve annem sonunda telefonu açtı.

“Buyrun kimsiniz.’’ (anlaşılan annem telefon numaramı rehberinden silmişti ama neden.)

“Anne ben tanımadın mı beni.’’

“Hayır tanıyamadım telefon rehberinde adınız kayıtlı….. ‘’Telefon kendi kendine kapandı ne olmuştu ki annem neden böyle yaptı ve telefon neden kendi kendine kapandı ki. İşte şimdi hiç uyuyamam ben. Yeniden aradım bir adam çıktı bana “Lütfen bu numarayı aramayın bir daha dışarı bilgi vermemiz yasak.’’ Ne bilgisi bu adam da kim kafam da bir soru soru işaretleri.

“Bakın ben annemi aradım ve beni tanımadı tam bir şey diyordu telefon kapandı sen de kimsin orda ne oluyor.’’

“Dediğim gibi yabancılara bilgi veremiyoruz.’’

“O yabancı değil ki o benim ANNEM.’’

“Üzgünüz soyadlarınız uymadığı sürece anneniz yerine geçmiyor iyi günler.’’

“Ama….’’
Telefonu suratıma kapattı. Şimdi de başıma bu çıktı. Benim soyadım mı değişmişti? Annemi aradım ve yabancı olduğunuz için bilgi veremiyoruz dediler ne yabancısı ya o benim annem.  Yabancı dediklerin de dünya başıma yıkıldı resmen nasıl olur ya siz annenizi merak edip arasanız sonra bir  
adam çıksa ve yabancı olduğunuz için bilgi veremiyoruz dese. Cümlelerimi toparlayamıyorum artık. Annem benim dünyam da en önemli varlığımdı. Aklıma babam geldi babamı aramaktan başka çarem yoktu. Onun sesini bile duymak istemesem de  annem için aramak zorundaydım.  Telefonu elime aldım tam arayacağım ama olmuyor, yapamıyorum aklıma bize onca yaptığı kötülükler geliyor neymiş benim mutluluğum için beni bu aileye vermiş, böyle mutluluk olmasın ya o beni resmen bir çanta dolusu para için sattı. Bir insan evladını nasıl satabilir ki. Neyse ağlamayacağım, güçlü olacağım çünkü ben annemin kızıyım. Telefonu elime alıp arayacağım o adamı. Son defa sesini duyarım hem o benim babam bana ne yaparsa yapsın ben onu yarı yolda bırakamam yine de. Neyse aradım telefon çalıyor. Sonun da  bir adam telefonu açtı annemin telefonunu açan adam.

“Yine mi sen? Kızım bak yabancılara bilgi veremiyoruz burası bir hastane.’’

“Ne hastane mi? Annem, babam onlar nasıllar onlara ne oldu? Lütfen söyle lütfen onlara ne oldu nasıllar.’’

“İyi günler lütfen bir daha aramayınız.’’

Yine kapadı telefonu mutfağa su içmeye inecek halim bile yoktu. Ama su içmezsem bayılıp ölçektim şuracıkta. Odadan çıktım mutfağa doğru yürürken Arzu annem ve Ahmet babam konuşuyorlar. İstemeden kulak misafiri oldum konuşmalarına. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

benim ailem yokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin