Yazardan;
Aşıkların göğünde yeri hiçbir zaman değişmeyen tek bir yıldız parlar oda "Kuzey Yıldızıdır" o yıldız ki dünya döndükçe sadece ama sadece Kuzeyi gösterecektir bu masal iki inatçı keçinin masalıdır buradaki Yıldız Kuzeyini tam 20 yıl beklemiş dile kolay dimi ya iki ayrı hayat yada koskocaman bir aile
•••
"Bugün günlerden Cumartesiydi okul yoktu Kuzey ile buluşacaktık kahvaltımı yapıp üstümü giyinip evden çıktım her zamanki gibi Yasona gidiyordum genelde pek kişi bilmezdi bizim Kuzeyle buluşma yerimiz orasıydı ama bu sefer Kuzey sanki heyecanlıydı ve beni acilen çağırdığına göre önemli bir şey olmalıydı gelmiştim Yasona tabi buranın ayrı bir havası vardı köyde güneş varsa hatta kar bile yağsa burada hep rüzgar oluyordu hiç güneş açtığını görmemiştim biraz daha ilerledikten sonra kaya'nın üstüne oturmuş Kuzeyi gördüm oradaki kaya bile Kuzey ve Yıldız'ın kayasıydı yanına doğru gittim seslendim
Yıldız:Kuzey!
"Arkasına döndü hafif bir gülümsedi ama biraz da durgun gibiydi daha da yaklaştım yanına"
Kuzey: hoşgeldin Yıldız
Yıldız:hoşbuldum da niye hemen gel dedin birşey mi oldu
Kuzey: aslında evet birşey oldu
Yıldız:ne oldu?
Kuzey:ben üniversite sınavını kazandım
Yıldız:ciddi misin eee bu çok güzel bir haber nereyi kazandın Ordudan bir üniversitedir herhalde dimi
Kuzey:hayır İstanbul da mimarlık bölümünü kazandım
Yıldız:İstanbul mu
Kuzey: Yıldız bak biliyorsun bu benim için çok güzel bir fırsat benim hayalim bu ben zaten mimarlık okumayı istiyordum elimdeki fırsatı kaçırmak istemiyorum anlıyorsun dimi beni
Yıldız: anlıyorum tabiki hatta senin adına da çok sevindim sadece senden ayrı kalacağım için üzgünüm ama geliceksin dimi yani beni unutmazsın
Kuzey:unutmam mektup yazarım tatillerde gelmeye çalışırım
Yıldız:peki nişanı atacak mısın
"Kuzey susmuştu nediyeceğini bilmiyordu bu yaşta nişanlanmaları bile çok yanlıştı ama Yıldız üzülmesin diye kafasını olumlu şekilde sallamıştı Yıldız Kuzeye sarılmıştı Kuzey ilk başta anlamamıştı ama oda sarıldı son kez sarılırmış gibi sarıldılar birbirlerine"
•••
İstanbul
"Sabahın saat 9:30'uydu ilk kalkan her zaman ki gibi evin büyük kızı babasının ilk göz ağrısı Ferideydi üç kız kardeş olsalarda ayrı yatarlardı hele ki Mine yatak konusunda çok hassasdı hemde evin en süslü kızıydı hemde çok duygusaldı Gökçe biraz daha sinirliydi evin ortanca kızıydı hemde uykucuydu üçüde Kuzeye o kadar çok benziyordu ki biri çok çalışkan biri çok duygusal biri de çok sinirli tam Karedeniz kızlarıydılar
Feride ilk önce Mineyi çağırdı Mineyi çağırmak daha kolaydı çünkü
Feride:Mine ablacığım hadi kalk sabah oldu