Oy vermeyenlerin isteklerini yapmıyorum.
Jennie, babacığını beklemekten sıkılmıştı. Neden sözünü tutmuyordu hiçbir zaman? Ona sinirliydi. Yerinden kalkıp yatak odasına doğru ilerlemeye başladı. Çünkü çok sıkılmıştı.
Yatağın üstünde duran tişörtü eline alıp burnuna götürdü. Babacığının kokusunu çok seviyordu, her gece bu kokuyla uykuya dalmak fazlasıyla cazip geliyordu kendisine.
Jennie
Hey, ne zaman geleceksin?
Yoongi
İşim uzadı,
Biraz beklemelisin
Jennie
Ne demek beklemeliyim?!
Çabuk eve gel!
Yoongi
Sırf o sıkı deliğini doldurmak
için yaptığın şeylere bak güzelim
Yakışıyor mu sana
Jennie
Dayanamıyorum babacığım,
Dayanamıyorum
Yoongi
Pekâlâ, yola çıkıyorum
Jennie
Yeeey!
Jennie telefonunu makyaj masasının üzerine bırakıp neşeyle gülmeye başladı. Babacığı onu 17 yaşından beri beceriyordu. İlk zamanlar biraz korkmuştu ama artık bağımlısıydı.
Kapı ziliyle, sütyeninin askını yavaşça indirip ayağa kalktı. Kapıyı açtığında hemen sarıldı.
"Özledim, çook özledim!"
Yoongi ellerini ince bele sardı.
"Ah, ben de."
Yoongi kapıyı ayağıyla kapatıp bembeyaz duran boyna yöneldi. Kediciğinin her ayrıntısı, kendisini yükseltiyordu. Kızarıklık bırakmaya başlamıştı çoktan.
"Babacığım, beni mutfakta becermeni istiyorum."
Sırıttı.
"Kabul."
İkili mutfağa doğru yürümeye başladı. Jennie tişörtünden çoktan kurtulmuştu. İç çamaşırı ve şortu vardı üzerinde.
Yoongi üstündeki ince ceketi çıkarıp Jennie'yi tezgaha oturtturdu. Dudaklarını birleştirdiklerinde, dünyayla bağlantıları kopmuştu.
Dilleri birbiriyle savaş içerisindeydi. Jennie babacığının tişörtünü çıkardı.
Yoongi sütyeni çıkarıp, elleriyle göğüs uçlarını sıkıştırmaya başladı. Jennie kıvranıyordu.
Göğüslerine öpücük kondurup, şortun düğmesini açtı, kediciğinin vajinasını özlemişti.
Duraksadı. Buzdolabından çikolata kremasını alıp Jennie'nin külotuna döktü. Sonra da külotu yalamaya başladı.
Jennie kafasını tutup kendisine biraz daha bastırdı.
"Bunu çok s-seviyorum."
Yoongi külotu çıkarıp aynı işlemi vajinasına da uyguladı. Artık Jennie'nin vajinası olduğundan daha tatlıydı. Ha bir de, ıslak.
Kendi kıyafetlerini çıkarıp rastgele savurdu, nereye gittikleri umrunda değildi. Saatlerce inletmesi gereken bir beden vardı çünkü.
Orta parmağını yalaması için Jennie'ye uzatırken yavaşça içine girmişti.
İkisi de zevkle inliyordu, günün yorgunluğunu atıyorlardı.
Yoongi kediciğini tezgahtan indirip arkasını döndürdü. Şimdiki pozisyonları daha rahattı.
Jennie poposuna sayamayacağı kadar tokat yemişti. Hepsi bir zaman sonra morarıyordu. Babacığının eserleri olan bu morlukları bedeninde görmek öylesine hoşuna gidiyordu ki.
Yoongi çalışmasaydı, 7/24 kediciğinin deliğini doldurabilirdi.
Jennie de bundan memnun kalırdı, 7/24 babacığının aletini hissetmekten mutluluk duyardı.
İsteklerinizi belirtin!
