your eyes tel ¦ taekook

0.2

olaylardan 6 ay sonra.

Jeongguk o olaylardan sonra ilk önce 5 kilo alıp ardından 10 kilo birden vermişti.
Bozuk olan uyku düzeni daha da bozulmuş bazen 16 saatlere çıkan uykusu bazen de 2 saatle sınırlı kalmıştı.
çevre ile olan iletişimi azaltıp, evinden çıkmamaya başlamıştı.
İntihara meyilli değildi fakat yaşamak istediği de söylenemezdi.
Tam anlamıyla araftaydı.
Ayrıca Jeongguk'un yeni bir sorunu vardı, bunun henüz farkında değildi gerçi.
büyük bir sorundu belki de, kim bilir?

Birinin onu kurtarması gerekirdi, nefesi olması gerekirdi.
eğer "biri" Jeongguk'un nefesi olmaya geç kalırsa geri dönüşü olmayan yola girilmesi kaçınılmazdı.

Yazardan Jeongguk'un pek sıradan olmayan günü

sokaktaydı genç adam, pek sevmezdi gerçi sokakta olmayı.
önceden olanın aksine kasları erimiş, 2 hatta 3 beden küçülmüştü.
göz altları içe doğru çökük olmasa da morarmıştı.
eh, yaşlanmanın etkisiyle 5-10 beyaz saçı çıkmış onlara boya yapmaya da uğraşmamıştı.

öz güveni yoktu, nasıl olabilirdi ki?
o öz güvenini Taehyung ona "Jeongguk yeteri kadar güzel değilsin" dediğinde kaybetmişti.
Taehyung'un böyle deme sebebi bilinmez ama ne olursa olsun koca bir aptal olduğu kesindi.

o çökmüş haliyle bile güzeller güzeliydi.
tarih boyunca uğruna nice şiirler dökülen insanlardan bile güzeldi,
güzeldi jeon sadece görünüş olarak da değil.
kalbi güzeldi onun.

şimdi diyeceksiniz sokakta ne işi var Jeon'un?
daralmıştı yüreği, temiz hava almak istemişti.
kulağında kulaklık, müzikler arası yolculuk yapıyordu.
favori parkının herhangi ağacından birine başını yaslayıp dinlemeye devam etti.
dizlerini kendine çekmiş zaten küçülmüş vücudu daha da küçülmüştü.

gözlerinden yaşlar aktı o an, neden diye sordu kendine
neden bu kadar çok ağlıyorum?

bildiği soruları kendine tekrar tekrar sormaktan bıkmazdı o,
10 yıldır aşık olduğu, vazgeçemediği aşkıydı sebebi.
olmuyordu, vazgeçemiyordu.

yanlış anlamayın takıntılı değildi düşünülenin aksine sadece fazla seviyordu.
çocukluğundan kalma ona olan sadıklığı, sevgisi, bağlılığı geçmemişti.

Jeongguk için Taehyung her şeyiydi.
öyle lafta değil.
gerçekten her şeyiydi.

Taehyung nasıl bilememişti bu sevginin kıymetini?

Taehyung demişken biraz da ondan bahsedelim, o da o sırada arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti.
bir parka.
Taehyung uzun zaman sonra Hoseok ve Yoongi ile buluşacaktı.

seviniyordu bundan dolayı fakat çok da endişeliydi.
Çünkü Jeongguk ile ayrıldıktan sonra arkadaşları ona tavır almış, konuşmayı azaltmıştılar.

parka geldiğinde ise tanıdık yüzlerle gülümsedi.
hoseok sıcak bir gülümsemeyle Taehyung'un yanına gelip sıkıca sarıldı eski dostuna.
Yoongi ise sakindi, sarılmak istemediği hatta burada durmak istemediği belliydi.
yapmacık bir gülümseme ile Taehyung'a selam demiş parktaki banklardan birine oturmuştu.
o sırada gözü bir şeye ilişmişti.
Jeongguk muydu o?
Hoseok ile Taehyung sarılıp, gülüşürken burukça izleyen, gözlerindeki yaşları silen o muydu?
Yoongi gerginlikle Hoseok ve Taehyung'a bakmış ağzından Jeongguk'un ismini kaçırmıştı.
Onu duyan Taehyung başta anlam verememiş sonra Yoongi'nin baktığı yere doğru kafasını çevirince kalp sızına engel olamadı.