0.1

511 41 46
                                    

Ellerimdeki her çizgide ve dizlerimdeki her yarada geçmişten kalan bir yara vardı. Yağmurdan kaçtığımı zannederken doluya tutulduğumu fark etmemiştim. Kendimi koruyacak bir şemsiyem yoktu. Saçıma düşen yağmur damlaları süzülerek çehreme inerken gözyaşlarımı saklardı. Kalbim zift misali kararırken, kömür kendine kara demeye utanırdı.

Her zaman kendimden emin bir insan olmuştum. Korktuğumda, çaresiz kaldığımda, başaramayacağımı düşündüğüm anlarda bile dik durmuş ve içimde kopan fırtınaları herkesten saklamıştım. Düştüğüm zamanlarda pes etmemiş, hemen ayağa kalkarak kendimi toparlamıştım. Çünkü düşerseniz kimse sizi kaldırmak için uğraşmazdı. Her düştüğümde ayağa kalkmaya devam etmiştim. Ayağa kalkmanın ne kadar önemli olduğunu düştüğüm zaman öğrenmiştim. Dizleri bir kere yara olmuş birinin kabuklarını kaldırmaya kimse cesaret edemezdi.

Şu anda da güçlü durmak zorunda kaldığım anlardan birindeydim. Aile şirketimizin başına geçtiğimde yirmi dört yaşına yeni girmiştim. Aradan geçen bir yılın ardından şirketi daha yüksek seviyeye taşımayı düşünürken, daha kötü bir duruma düşürmek aklımın ucundan geçmezdi. Çok kötü bir durumda değildik fakat bazı konularda sıkıntı yaşadığımızı inkar edemezdim. Şirkete girmeyi başarmış birkaç kötü niyetli insan, şirketin cirosunu ele geçirmiş ve hesap şifrelerimizi paylaşarak sistemimizin çökmesine sebep olmuşlardı. Günlerce uğraştığımız projeler kağıt parçası gibi buruşturularak çöpe atılmıştı. Neyse ki daha büyük bir sorun çıkmadan olaya müdahale etmiştim ve gereği neyse yapmıştım. Sistemsel hataları bir miktar düzeltmiş olsam da hâlâ bazı konularda eksiklerimiz vardı. Bu eksikleri kapatmak için hepimiz elimizden geleni yapıyorduk.

Şirketimizin başında bir yıl önceye kadar babam vardı. Daha sonra çalışmaktan sıkıldığını ve artık ailemize daha çok vakit ayırmak istediğini söylemişti. Ben de mecburen şirketin başına geçmiştim. Zaten bunun için çalışmıştım, bir gün şirketin başına geçeceğimi biliyordum ve bu durumdan memnundum. Babam şu an annemle birlikte bir çiftlik tutmuştu ve bir müddet orada dinlenmek istediğini söylemişti. Birkaç çiftlik hayvanına bakıyor ve birlikte sebzeler ekiyorlardı. Şirketin başına gelenlerden haberleri yoktu. Onların bu olayı duymaması için elimden gelen her şeyi yapıyordum.

Az sonra şirkette önemli bir toplantım vardı. Hem ailemin güvenini boşa çıkarmamak için hem de çalışanlarımıza karşı mahcup olmamak için elimden geleni yapıyordum. Tabii kendime olan saygımı da unutmamam gerekiyordu. Daha dikkatli olmam gerekirken işleri biraz aksatmıştım, bu durum kördüğüm gibi zihnime ve bedenime dolanmıştı. Neyse ki günlerdir üzerinde çalıştığım bu projeye çok güveniyordum. Sadece tek bir konuda sıkıntı çekiyordum; o konu, şu an trafiğe takılmış olmamdı.

Sabırsız bir şekilde parmaklarımla direksiyonda ritim tutturmuştum. Önümdeki arabaların ne zaman ilerleyeceğini düşünürken diğer şeritlere bakmayı ihmal etmiyordum. Trafik yavaş yavaş akarken şirketin olduğu tarafa doğru kavşaktan döndüm. Kırmızı ışığın yandığını görünce arabayı durdurdum fakat tam bu sırada arabamın arka tamponundan gelen gürültü yüzünden irkildim.

Arabayı durdurup emniyet kemerimi çıkardıktan sonra hızlıca arabadan indim. Arka tamponumun kırıldığını görünce sinir dalgası beynime hücum etti. Sanki bugün çok önemli bir toplantım yokmuş gibi arabamla uğraşmak zorunda kalacaktım.

Arkamdaki iyi cilalanmış siyah arabaya sinirle baktım. "Kırmızı ışığın yandığını görmüyor musunuz?" diye söylendim.

Arabanın kapısı açıldı ve içinden birisi çıktı. Benden en fazla iki yaş büyük olduğunu düşündüğüm genç bir delikanlı sakin adımlarla bana doğru ilerledi. Başak tanesi gibi kavrulmuş tenini süsleyen siyah saçları vardı. Siyah saçları kaşlarını gizliyor, kirpikleri birbirine değerken gözlerindeki mücevherleri örtüyordu. Heybetli duruşuna yakışır biçimde keskin bakışları, yontularak hazırlanmış gibi duran çenesi vardı. Beyaz gömleğini siyah kumaş pantolonunun içine sokmuştu. Vücuduna tam oturan takımıyla oldukça karizmatik duruyordu.

dans votre attente • taelice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin