Her ne kadar kalkmak istemesemde zorla uyandım. Kendime gelebilmek için ılık bir duş aldım. En azından yeni evimizde odamda banyo vardı. Üstümü giyindim aynada kendime baktığımda gözlerimin altının kızarık olduğunu ve mor halkaları farkettim bir bu eksikti. Gözümün altını kapatıcıyla uzun uğraşlar sonucunda kapattım. Çantama bir defter koydum. Diğer kızlar gibi çantama gereksiz çeşit çeşit makyaj malzemeleri koyan biri hicbir zaman olmadım.
Biraz yürüdükten sonra okula vardım bi saat vardı daha bu yüzden okula yakın bir yere oturup kahvaltı ettim. Ücretimi ödedim ve kafeden çıktım. Okula girer girmez bütün gözler beni buldu. Her ne kadar rahatsız olsamda aldırmamaya çalıştım ve bingoooo müdür odası içimde her ne kadar yengeç dansı yapsam da bunu dışa vurmamak en iyisi ama dimii :D
Kapıyı iki kere tıklayıp içerden gelen tok sesle içeriye girdim. Karşımda 25 yada 30 'lu yaşlarda genç bir adam oturuyordu. Bu yaşta vaovvv müthiş taş lan bu neyse bu müdür yani yavşama Buse dedi iç sesim bana gerçekten ilk defa haklı buluyorum iç sesimi.
En son taş müdürümüzün sesiyle kendime geldim. Hoşgeldin Buse seni sınıfına götüreyim tatlım dedi müdürüm pardon taş müdürüm demek istedim ve peki diyerek arkasından onu takip ettim.Sınıfın kapısını tıkladıktan sonra müdürüm içeri girdi ve tabi arkasından bende. Tahtanın önünde benim hakkımda sınıfa birkaç bilgi verdikten sonra iyi derslrr dileyerek sınıftan çıktı. Öğretmenimin uyarısıyla herhangi bir yere geçebilirsin canım demesiyle sınıftan benim yanıma oturabilirsin yanımdan kalk Buse hanım oturcak tarzında uğultular yükseldi. Hicbirine aldırmadan arka sıranın bir önünde oturan kızın yanına gittim ve oturabilir miyim ? dedim o ise tabikide dedi ve içten bir gülücük gönderdi.
Sıra arkadaşımla tanıştık adı Nurcan bu arada biz sohbete daldık felan derken bir on dakika sonra içeriye resmen dalan iki tane öküzün girmesiyle resmen olduğum yerden sıçradım ah hayır bu o dünki çocuk kurtarıcım. Bir an daldım gittim ve sıra arkadaşımın beni dürtmesiyle kendime geldim ve ne oldu dercesine bir bakış attım o ise huzursuzca yerinde kıpırdandı o sırada kurtarıcım ve arkadaşı aramızdaki sıraya oturdular.
Nurcan dahada kıpırdamaya başladı bir şey olmuş kesin ama ne ?? Bu soru aklımda yankılanırken hocanın bu iki öküze hiçbişey dememeside kafa karıştırıcı ve bunu tabikide teneffüste Nurcandan öğrenicem. En son sıkıldım ve uyuyakalmısım Nurcanin beni dürtmesi ile uyandım ve yuh üç derstir uyuyormuşum . Allah'tan şuan teneffüsteyiz ve kantine inip bişeyler atıştırabilirim.
Nurcanla sohbet ede ede kantine indik ve yine tüm bakışlar benim üzerimdeydi her ne kadar rahatsız olsamda yine aldırış etmedim ve Nurcanla tostlarımızı ve meyve sularımızı alıp boş bir yere oturduk. Bi yandan sessizce tostumu yerken bir yandan etraftakilere bakıyordum ve Nurcanda bu sessizliğimizi bozmadi oda etraftakilere bakıyordu. Bir anda yüzü düştü nereye bakıyor diye arkamı döndüğümde yine kurtarıcım ve arkadaşlarını gördüm bu sefer daha kalabalıklardı.
Sessizliği bozan kişi ben oldum Nurcana ne olduğunu sordum oda yok bir şey diye geçiştirsede inanmadım üzerine gitmek istemedim ilk günden ve bu yuzden susmayı tercih ettim .
Bir süre sonra Nurcan kalktı ben ne oldu dememe kalmadan üzgün bakışlar attı. Onun kalkmasıyla yerine kurtarıcım oturdu. Ne var dercesine baktım o ise adeta burnundan soluyordu. O eteğin boyu ne dedi bana bağırarak ki herkesin bize dönmesine neden oldu ben etraftakilere utangaç bakışlar atarken dönün lan önünüze demesiyle herkes önüne döndü.
Kolumdan tuttuğu gibi beni kaldırdı ve okulun çıkışına doğru gitmeye başladık kızlar bana her ne kadar öldürücü bakışlar atsada umursamadım. Arabasının önüne geldiğimizde durdu ve resmen eşya fırlatıyormuş gibi beni içeri fırlattı. Arabayı çalıştırdı ve gazı sonuna kadar kökledi vaov çok havalı laaan dur ben ne diyom çocuk beni götürüyo valla. Kendimi toplayıp hemen nereye götürüyorsun beni pislik herif diye bağırdım o ise bana sadece bakmakla yetindi cidden çok ürkütücü gözleri koyulaşmış hemde baya. Bu gözler her ne kadar sus demek olsada ben daha çok konuştum en son ani bi fren yaptı ve ben torpidoya resmen yapıştım. Sus laaaan diye bana bağırmaya başladı sonra arabadan indi.
Ormanlık bir yerdeydik şuan oha laaan ben daha çok gencim bana tecavüz felan mı edicek düşüncesiyle kendimizi yiyip bitiriyordum ki korumaların yanından geçtik ve bir odanın kapısında durduk ohaaa lan cidden yapar mı ki yapmaz yapmaz. Beni düşüncelerimden ayıran ses onun buz gibi geç içeri demesi oldu salak salak onun yüzüne bakıyordum ki geç içeri diye adeta kükredi.
( Meriç : M Buse :B )
M : Giyinmeyi felan mı unuttun ?dedi.
B : Eteğimi görmüyor musun ? dedim ondan korkmuyorum tabikide.
M : Niye yarısını giydin devamı nerde bunun ? dedi buz kütlesi gibi sesiyle
B : Boyu bu kadardı aldığımda dememle gözlerinden ateş çıkıyormuş gibi bana baktı.
M : Bi daha giyilmicek lan kısa hiçbir şey hele bi bu etek aslaaa diye kükredi
B : Sanane lan sen kimsin de bana hesap soruyorsun ? dememle duvara bi yumruk geçirdi.
M : Giyilmicek dedim sana hadi bi giy o bacaklarında morartmadık yer bırakmam lan anlıyor musun beni ? diye daha çok bağırdı.
B : Bana karışma hakkını sana kim verdi dedim evet korkuyordum ondan şuan titriyordum belkide ama küçük kız çocuğu gibi beni azarlayamaz ve bana karışamaz.
Bunu dememle beraber bir kaç küfür savurdu ve odanın kapısını çarpıp çıktı birde kitledi tabi unutmamak lazım.
--------
Yaklaşık beş ya da altı saattir boş boş tavanı izliyorum bu arada kilit sesleri geldi içeri giren tabikide Meriç'ti. Bana yemek getirmişti tabi şaşırdım hiçbir şey yaşanmamış gibi bana yemek getirmesi felan dur lan ya bişey attıysa içine felan dicemde zaten yemicem ki niye düşünüyorsam.
M : Ye şunları incecik çöp gibi kalmışsın dedi
B : Yemicem dedim yüzüne dahi bakmadan
M : Hepsi bitcek bunların dedi ama bende Buseysem yemem lan
B : Yemicem dedim bu sırada telefonum çaldı arayan annemdi aha şimdi sıçtım ne dicem anneme aramayı cevaplaya bastım annemin nerdesin kimlesin gibi bir çok azarını çektikten sonra arkadaşlarlaydık anne ilk gün olduğu için biraz dozu kaçırdık ama geliyorum yarım saate evdeyim annecim dedim.Annemi zar zor ikna etsemde tamam bekliyorum dedi ve telefonu kapattı bu arada bende kapıya doğru yöneldim ve Meriç'in Nereye demesiyle onu tamamen unuttum al işte bide bunu ikna et şimdi neyse uzun uğraşlar sonucunda yarın tüm gün boyunca dediklerini yapmam karşılığında beni eve bırakması şeklinde anlaşma yaptık.
Eve geldiğimde annemden azar işitmeyi düşünüyordum fakat gayet sakindi bende bundan yararlanarak odama gittim ve uzuuuun bir duştan sonra uykuya dalıcaktım ki telefonumun titremesiyle telefonumu elime aldım :
- " Yarın güzel olucak ha bide unutmadan yarın adam akıllı pantolon giyip gel sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın iyi geceler ufaklık " yazıyordu tabi takmadım bir mesaj daha geldi
- " Iyi geceler demek yok mu bu kadar kaba olamazsın ufaklık " yazıyordu sinirlensemde yarın için onun emir kulu olduğum için sinirlenmemesi adına Iyi geceler öküz yazıp gönderdim. En sonunda gözlerimdeki ağırlığı daha fazla kaldıramadım ve uykunun kollarındayım.