Kesitleri incelediğim için bugün eve biraz daha geç gelişmiştim. Benim hakkımda endişe edecek birisi olmadığı için şanslı mıydım? Bence hayır.
Makyajımı çıkartmak için aynanın karşısına geçtim. Patronumuz her zaman "daha güzel olursanız, daha çok izlenme alırız" der. İşe makyajsız gitmek yasaktır. Makyajsız gelen çalışanları patron tuvalete sokup kendisi makyaj yapar.
Peki neydi bu daha fazla güzel görünme çabası? Küçük bir burun, ince bir bel, uzun bir saç, büyük bir göz bunları mı insanı güzel gösteriyordu? İnsan insan olduğu için güzel değil miydi? Bedenler bir gün çürüyüp gidecekken ruhları sevmemiz gerekmez miydi?
Hem bu güzellik algısı kişiden kişiye değişirken neden güzellik yarışmaları yapılıyordu? Çoğu genç kızın hayali belki bu yarışmada birinci olup sevdiği erkeği tavlamak. Ne kadar ucuz hayal? Sevgi neydi ki? Bu genç kızların sevgiye dair hiçbir şey bilmediklerine adım gibi eminim. Bu kızlar sadece bedenlere veya popüleriteye aşık olan ucuz kızlardı. Bence hayatlarını acınası hâlde yaşıyorlar. Çünkü her zaman kendilerini bir duygunun içine sokup öyle davranırlar. Yani gerçekten üzüldüğünü veya mutlu olduğunu bilemezsin. Zaten bir müddet sonra kendiside artık kendini tanımamaya başlar. Artık rolünü aldığı kişiye dönüşüp kendi benliğinden vaz geçer.
Çoğu insan böyledir. Acıklı olan ise böyle insanlar çoğalıp toplumu oluşturması. Bizim gibi insanlar genelde azınlıkta olduğu için bizim fikirlerimiz resmen yok gibi davranırlar. Bu iyi ya da kötü olsun önemli değil. Çoğunluk onu istedi o olmak zorunda. Toplumda yer edinlebilmek için gerçekten her konuda en iyi olmak lazım. Yoksa sıradan aileden gelen bir kişinin fikirleride asla önem taşımaz.
Hayat soylu kişilere şanslı bir yaşam verirken bizlere ise asla şans bahşetmemişti. Ya da toplum soyluyu yüceltirken bizlere yok gibi davrandıkları için mi? İnsanın bu duruma gelmesinin en büyük sorunu yine insandır. Standart yani bizim gibi insanlar gidip soyluyu yüceltmese ortada ne para kalır ne zenginlik. Tabi bunlar tek bir kavramla bitmez.
İnsanlar çok tuhaf yaratıklar. Hepsinin kafasında tonlarca düşünce geçiyor. Hâl böyle olunca hepsini anlamak çok zorlaşıyor. Ama her insanın bir zayıf noktası, bir önceliği olur. Bu da onları yenilmez olmaktan çok uzağa koyar.
Yarın kesinlikle patron ile konuşup bu kuşağı devam ettiremeyeğimi söyleyeceğim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sabah kuşağı | irene
FanfictionPeki, o zaman ne yapmalıydık? Toplumu gerçekten değiştirmek mümkün mü? ➙Bu kitap Christine Chubbuck adlı spikerin ölümünden esinlenerek yazılmıştır. ➙Bu kitap bir nevi yazarın kendi içsel felsefesini anlatmaktadır. Burda yazanlar tamamen kişisel gör...