Bölüm 1

1.1K 57 9
                                    

Dipper ve mabel uzun bir aradan sonra esrarengiz kasabaya yol almışlardı. Kasabaya varmaya daha çok vardı. Dipper çantasından önünde cam ağacı olan bir günlük çıkarmıştı. Bu günlüğü ona ford amcası vermişti yeni öğrendiği bilgileri yazsın diye. Dipper bir elinde kalem diğer elinde günlükle otobüsün penceresinden dışarıya bakıyordu şimdi. Manzarayı izlerken bir an duraksadı. Mabel hala uyuyordu bu yüzden sessizce yanından geçip şoföre otobüsü durdurmasını talep etti. Otobüs durdu ve dipper elinde günlüğü ile ormana doğru ilerledi. Otobüsün camından gördüğü şeyi arıyordu şimdi. Dipper büyükce bir taşa kadar gittiği yolun tam tersine devam etti. Kısa bir süre sonra ulaştı, bill'e. Yosunlanmış taşlarıyla oracıkta sessiz sedasız duruyordu. Dipper heykele adım adım yaklaşıyordu. Fakat her 1 saniyesi sonsuz gibiydi. Sanki biri onu ağır çekim moduna almış ve çekime devam ediyordu. Tam bill heykeline dokunacaktı ki elinden hatta 2 elinden kurşunlar delip geçti. Dipper acı ile kıvranırken karşısındaki siyah gözlüklü ve siyah kapşonlu adam kahkahalar atıyordu. Dipper genede dokunmayı denedi ama bu sefer tam karnına gelmişti. Karnı hayati bir organ değildi yani ayakta durabilirdi. Kendini korumak için bill heykelinin hemen arkasına geçti. Siyah gözlüklü adam giderek yaklaşıyor ve kurşunları bill'in tek bir yerine atıyordu. Sonunda nişan aldığı heykelin parçası çatlayı verdi. Dipper için bill geçmişinin en büyük anısıydı. Yani buna göz yumamazdı. Bill'in önüne geçti ve kendini siper etti. Karnından 3 kurşun kollarından ve bacaklarından binlerce kurşun yemişti. Gözlüklü adam son darbesini yapar gibi dipper'ın akciğerini hedefledi bu kez. Eder etmezde dipper'ın ağzından kan gelmesi bir oldu. Dipper dayanamadı ve bill'in elini tuttu. O anda çıkan mavi ışık dipper'ın enerjisini emiyordu. Dipper zaten aldığı tüm yaralardan güçsüzdü ve bu ışık onun yaşam enerjisi emiyordu. Siyah gözlüklü adam ise aptal diyerek uzaklaştı. Dipper gözlerini kapattı son noktaya gelmişti artık bunu biliyordu. Dipper gözlerini kapatmıştı ama şimdi hiç açamıyordu. Etraf kapkaranlıktı...
Bill insan bedeninde hayata geri dönmüştü. Ilk baş cidden kötü bir kahkaha attı. Sarı-siyah sacları, uzun boyu ve sarışın gözleri ile bakıyordu şimdi etrafa. O an yerdeki kanı farketti. Kanın rengi, tadı ve dokusu fazla tanıdık geliyordu.(evet kanın tadınada baktı) bill yerdeki kan izlerini takip etti. Kan izleri giderek yoğunlaşıyor ve ardı ardısı kesilmiyordu. Bu kadar kan kaybeden biri hayatta kalabilirmiydi? Bill daha alışamadığı insan bacakları ile garip ve güçsüz bir şekilde yürüyordu. Kan izleri yakındaki bir ağacın arkasında bitiyor gibi duruyordu. Bill kan izlerinin sonuna yaklaştı ve gördükleri karşısında dizlerinin üstüne düştü. Elleri ve ayakları ile cesede doğru yaklaştı. Ellerini dipper'a doladı ve yaralarına baktı. Yaklaşık 80 den fazla delik vardı vücudunda. Bill dipper'a sarıldı. Bunu neden yaptığını bilmiyordu ama içini bir hüzün kaplamıştı. Bill kulağını dipper'ın kalbine dayadı. Şükür ki hala atıyordu. Bill şu anda pek güçlü değildi bu yüzden dipper'ın sadece hayati bölgelerini iyilestirebildi. Dipper'ın hayati tehlikesi geçince bill nedense biraz daha rahatlamıştı. Nasıl olsa dipper bu kadar kolay alt edilebilecek biri değildi. Dipper hem iyi kalpli hemde akıllıydı, peki nasıl bu kadar yara almayı başarabilmişti. Bill'in gücü tükenmişti. Bu yüzden dipper'ı kendine doğru çekti ve daha fazla yara almaması için günlük sınırını aştı, koruma büyüsü yaptı. Bill koruma büyüsü yaparken dipper'ın kolu dikkatini çekmişti. Dipper'ın kolunu açtı ve dikkatle inceledi. Bill'in çemberiydi bu. Bill'in sırtındada bu çember vardı. Aralarında bir bağ vardı ama nasıl. Bill'in ise artık göz kapakları dayanamıyor fakat direniyordu. Dipper'ı en yakın sifa yerine götürmeliydi. Zaten kimse onu 10 yıl sonra başka bir bedende tanımazdı, zar zor ayağa kalktı ve dipper'ı kucağına aldı. Asfalt yolun hemen kasabaya doğru giden tarafına doğru koşmaya başladı. Şansa ki kasabanın hemen 2. Sokağında bir hastane vardı. Gücü tükeniyor ve bacakları uyuşuyordu. Genede koşmaya devam etti. Kendini durduramıyordu. 

Bir billdip hikayesi~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin