levi ackerman

746 33 66
                                    


yemekhanede sasha ile konuşuyordunuz ikiniz de yemeklerinizi yiyip uyumayı planlamıştınız

ara sıra da olsa gece gizli gizli buluşup uyumadığınız sabahladığınız oluyordu ama son defasında kaptanınız sizi yakaladığı ve cezalandırdığı için artık bunu yapmamaya karar vermiştiniz

"ekmeği yemiceksen bana ver yn"
sashanın sinirle çıkan sesi seni ürkütmüştü ekmeği yavaşca ona uzattın connie bu şapşal halinize güldü

"ben kalkıyorum afiyet olsun" dedin ve tepsini alıp kalktın yavaşca kirli olan tepsini yerine koyduktan sonra yemekhanenin çıkışına yöneldin ama levi seni durdurmuştu

"asker "

"efendim komutanım"

"bir saat sonra çayımı getirmeyi unutma"

gülümsememeye çalışsanda sırıttın levi ın bunu görmemiş olmasını umdun ve hızlı adımlarla odana çıktın

yatağa uzandın ve düşüncelere daldın ölüm ve yaşam hakkındaydı bu düşünceler sonra aklına levi geldi ona aşık olduğunu içten içe hep reddediyordun ama onu görünce gülümsemen her şeyi açıklıyordu

1 saat sonra çayı hazırlayıp levi ın kapısını tıklattın

"isim iş?"

"y/n, çayınızı getirdim"

"gel"

içeri girdiğinde levi masasında oturmuş evraklarla ilgileniyordu yanına çayı koydun ve kapıya yöneldin tekrardan

"çıkabilirsin dediğimi hatırlamıyorum asker"

"ne" aslında böyle demek istememiştin ama ağzından çıkıvermişti

"geç otur şuraya" diyerek gözleriyle karşısındaki koltuğu işaret etti oraya geçip oturdun ve levi ın ağzından çıkıcak kelimeleri beklemeye başladın

bi şeyi mi yanlış yaptım diye geçirdin içinden

10 dakikadır karşısında oturmana rağmen tek kelime etmemiş evraklarla ilgilenmeye ve çayını yudumlamaya devam etmişti

"neden seni burda tuttuğumu merak ediyorsun değil mi y/n"

ilk defa adın ile seslenmişti sana evet şuan odaklanman gereken şey bu değildi ama içinden geçirmeden edemedin

"evet kaptan"

"senin hakkında son zamanlarda bazı şeyler düşünmeye başladım ve duyduğum bazı cümleler ise bu düşüncemi doğrular nitelikte oldu direkt sana sormanın mantıklı olacağını düşündüm, y/n"

ilk defa bu kadar uzun ve ciddi konuşmuştu gerçekten endişelenmeye başlamıştın daha konuyu bilmeden gözlerinin dolduğunu hissettin

"dinliyorum komutanım"

"bana karşı içinde asker-kaptan ilişkisinden farklı bir duygu barındırıp barındırmadığın hakkında"

duyduğun cümle ister istemez yanaklarını kızartmıştı kalbin patlayacak gibi çarpıyordu

"ne gibi duygular" dedin ve yutkundun

"siz veletler ne diyorsunuz sevgi falan mı"

duyduklarınla daha da kızarmış ve titremeye başlamıştın

"aşktan mı bahsediyosunuz, komutan"
tek nefeste nasıl söylediğini bilmediğin bu cümleyi söylediğine saniyesinde pişman olmuştun çünkü sadece seni daha da germişti

"her neyse işte bu tarz duyguların mı var"

"komutanım.." bikaç saniye hiçbir şey söyleyemeyince ayağa kalkıp yanıma geldi ve kafama resmen dikildi aşağıdan bakınca gerçekten korkutucu gözüken buzmavisi gözleri seni paramparça ediyordu adeta

"tch evet veya hayır?"

"evet komutanım"

"cidden mi" dedi ve tekrar masasına gidip oturdu

"bu lanet konu hakkında bazı şeyler yapmamız gerekicek durduramaz mısın şu aşk denen şeyi"

ne bekliyordun ki ben de seni seviyorum diyip sarılmasını mı düşündüğün şey olmuştu işte istemeden de olsa gözyaşların akmaya başlamıştı ama mum ışığında olduğunuz için okadar belli olmuyorlardı kafanı eğdin ve

"çıkabilir miyim" dedin fısıldarcasına

"çık velet ayrıca.."

"ayrıca ne"

"aptal duygularını kendine sakla"

bu duyduğun senin için son damlaydı koşarak odasından çıkıp kendi odana girdin kimsenin seni duyuyor oldupunu umarak kafanı yastığa gömerek hıçkıra hıçkıra ağladın  saatlerce  orda o şekilde ağladın

..

kapının açılma sesiyle irkildin ve uyandın saatin kaç olduğunu bilmiyordun ama hala hava zifiri karanlıktı karşındaki kim bilmiyordun

"KİMSİN" diye bağırdın

"sakin ol yn"

levi? bu gerçekten o muydu rüya oldupunu düşünüp kafanı yadtığa geri koydun

"beni görmezden mi geliyorsun "

sesi çok kısık ve rahat geliyordu adım seslerini duydun

"kaptanını görmezden gelemezsin değil mi"

bunun rüya olmadığını düşünmeye başlamıştın yüzüstü döndün ksfanı sağa çevirdiğinde burnuna çay kokusu gelmesiyle doğruldun

"kaptan burda ne arıyosun"

"özür dilemek için geldim" dedi ve yatağına oturdu

"özüre gerek yok haklıydınız"

"iyi geceler o zamn velet" dedi ve adım sesleri kapıya doğru gitti

"bu arada öyle düşünmene sevindim ama.."

"eğer sana 'duygularını kendine sakla' derken yalan söyledy- her neyse" dedi ve kapıyı kapattı

𖠌
buna part 2 yazarim belki isterseniz eheh

karakterin dışına çıkmak istemediğim için levi x okuyucu yazmak zor 😐

çok tatlı bişi bırakıyorum burayaa..

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝑨𝒏𝒊𝒎𝒆 𝑲𝒂𝒓𝒂𝒌𝒕𝒆𝒓𝒍𝒆𝒓𝒊 𝑶𝒏𝒆𝒔𝒉𝒐𝒕𝒔 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin