𝙲𝚑𝚘𝚒 𝚈𝚎𝚘𝚗𝚓𝚞𝚗

2.3K 55 5
                                    

𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃

NEREYE GİDERSEN GİT

İlişkinizi uzaktan devam ettirmeye başlarsanız nasıl olurdu?

𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃

Çift: Choi Yeonjun × Okuyucu

Tür: fluff, agnst 《uzun mesafeli bir ilişki》

Açıklama: Yeonjun'la uzun mesafeli ilişki yaşamaya başlıyorsunuz. Burada okuyucu Seul, Güney Kore'de yaşıyor ve üniversiteye gidiyor (başlangıçta).

Uyarı: Metinde güvensizlik bulunur.

Not: Tırnaklı parantez içinde yazılanlar metinle alakalı olmayan şeyler yani benim yorumlarım. Metalik yazılanlar sizin söyledikleriniz, kalın olanlar Yeonjun'un söyledikleri.

𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃𓂃

uzun mesafeli ilişki öncesi

- Yeonjun yapışkan bir erkek arkadaştı. Seni selamlama şekli, sana kocaman bir sarılma verip başının tepesini öpmesiydi. Her zaman sizi eve götürmekte ısrar ederdi, gündüz ya da gece yolunu uzatsa bile seni götürürdü. İkinizin de programları oldukça yoğun olduğundan Yeonjun sizinle konuşmak için ya da sizinle buluşmak için zaman ayırırdı.

- Yeonjun'a taşınacağınızı söylediğinizde, ilk başta çok morali bozulmamıştı. [Lanet yazar yazım hatası yapmış iki saat kelimeyi çözmeye çalıştım] Onun aklında, dünyada ikinizi ayırabilecek hiçbir şey yoktu. Birbirinize aşıktınız ve önemli olan da buydu. Ama olayın ne kadar ciddi olduğunu fark eder etmez durumun ağırlığı ona fazla geldi.

- Kafenin duvarından izlemek için bir fayans seçtin ve Yeonjun'a kötü haberi verirken onun yüzündeki ifadeyi görmemek için çabaladın. "Yeonjun, ailem taşınıyor ve ben de onlarla gitmek istiyorum, istiyorum değil gitmeliyim hatta."

- Yeonjun sana ünlü gülümsemesini verdi, 'çok tatlısın' anlarına ayırılmış olan gülümsemesini. "Çok tatlısın" dedi ve güldü. "Nereye gidiyorsunuz? Daegu? Ansan?" Çikolatalı milkshake'ini bükülmüş pipetiyle karıştırdı ve sen de çikolatalı milkshake'in pipetin etrafında dönmesini izledin. Erkek arkadaşın üzerine atmak zorunda kaldığın bombayla birlikte başını döndürüyordu. Kafeyi bir nedenden ötürü seçmiştiniz; ikiniz de halkın içinde olay çıkaracak kadar cesur değildiniz. [Evet bunu düşünecek kadar zekisin. S/A salak değil, çünkü bu benim kitabım.]

- Yutkundun ama boğazının kuruluğunu dindiremedin. "Ülkenin dışına, Junie."

- Yeonjun milkshake'ini karıştırmayı kesti ve kahverengi deri koltuğa yaslandı. "Japonya gibi mi?"

- Gözlerini hızla kırpıp ağlamayı düşünmemeye çalıştın. "Ondan ötesi." cevap verdin, parmaklarınla oynayarak.

- "Singapur?" Yeonjun'un gözleri yukarı aşağı hareket ediyordu. Nefes almayı unutmuş gibi görünüyordu, belki de bilincini kaybediyordu [Abartmayazarhanım]. O yerin çok daha uzak olmasından nefret ediyordun. Neden sadece birkaç şehir ötede, aynı ülkede değil? Neden farklı bir kıtada olmak zorunda?

- Yeonjun, ona tüm detayları anlattıktan sonra hafifçe kıkırdadı ve ellerini tekrar tekrar saçının arasından geçirdi. Aklını kaybetmediğini biliyordun ama durum yüzünden kendini kaybediyordu. Ailenin yanına taşınmak zorunda olmadığına seni ikna etmeye çalıştı. Artık yetişkinsin ve okulu bırakamazdın. Onun ve diğerlerinin yanına taşınıp yurtlarında yaşayabileceğini söyledi ama fikrinin gerçekleşemeyeceğini biliyordunuz. İkiniz de birlikte yaşamaya hazır değildiniz ve patronu buna asla izin vermezdi. Onlarla gitmeyi seçtiğini ve oradaki bir üniversiteye transfer edebileceğini açıkladın. Yeonjun pek mutlu değildi ama seni zorlamak yerine kararına saygı gösterdi.

𝚃𝚇𝚃 𝚁𝙴𝙰𝙲𝚃𝙸̇𝙾𝙽𝚂 | 𝚃𝙴𝙿𝙺𝙸̇𝙻𝙴𝚁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin