♡ 𝐬𝐭𝐫𝐚𝐰𝐛𝐞𝐫𝐫𝐲 𝐬𝐜𝐞𝐧𝐭𝐞𝐝 𝐤𝐢𝐬𝐬𝐞𝐬 ♡

birinci bölüm༉

"Yapma Jongin!"

Jongin, Kyungsoo'yu sulu öpücüklere boğarken Kyungsoo hafifçe kıkırdadı ve bağırdı. Boynuna konulan öpücükler onu gıdıklıyordu.

"Neden? Gıdıklanıyor musun, hm?"

Kyungsoo hafifçe başını salladıktan sonra Jongin onun çenesinden tuttu ve gözlerinin önüne gelen saçlarını arkaya ittirdi.

Kyungsoo yutkunarak Jongin'in dudaklarına baktı. Onu çok özlemişti. Bir aydır tek düşünebildiği şey Jongin'di.

Jongin yavaşça Kyungsoo'nun üstüne çıktı ve dudaklarıyla dudaklarını birleştirdi. Kyungsoo yine çilekli parlatıcı sürmüştü. Hafifçe gülümsedi ve sevgilisinin yanaklarını avuçladı.

Kyungsoo, Jongin'in bileğinden tuttu ve bileğini okşamaya başladı. Ardından sevgilisi dudaklarını ayırıp boynuna inmişti.

Az önce yaptığı gibi boynuna birkaç öpücük bıraktıktan sonra boynunu emmeye başladı. Kyungsoo, sevgilisinin elini sol göğsünde hissettiği zaman kafasını geriye attı ve Jongin'in göğsünü avuçlamasıyla bacaklarını birbirine bastırdı.

Bir anda Jongin'in elinin tişörtünün içine girdiğini hissetmişti. Ellerini Jongin'in saçlarına attı ve çekiştirdi. Jongin bu sefer sütyenin üzerinden göğsünü avuçlamıştı.

Birkaç kez daha sıkarak Kyungsoo'nun üstünden çekildi ve altında dağılmış kıza baktı. Boynunda üç tane yan yana kızarıklık vardı, bunun sorun çıkaracağından emindi.

Jongin ensesini kaşıdı ve elinden tutarak Kyungsoo'yu doğrulttu.

"Şey... Boynun kıpkırmızı."

Kyungsoo gözlerini devirerek aynaya baktı. Zaten dindar olan ailesi sevgilisini zar zor kabul etmişken evlenmeden sevişmelerine karşılardı. Ama Kyungsoo ve Jongin şimdiden sayısız kere sevişmiş, her boş bulundukları anda da yiyişiyorlardı.

Kyungsoo, Jongin'in elini alarak bacak arasına götürdü. Eteğinin altından elini sokarak ıslanmış küloduna dokunmasını sağladı. "Bir öpüşmeyle geldiğim hale bak."

Jongin kıkırdadı ve sevgilisinin vajinasını külodu üzerinden okşadı. "Üzerinde böyle bir etkim olması o kadar çok hoşuma gidiyor ki tahmin edemezsin.

Kyungsoo tekrar gözlerini devirerek kendini daha fazla ellemesine izin vermedi ve elini ittirdi. Saate baktığında çoktan akşam 7'yi geçtiğini görmüştü. 8 olmadan eve girmeliydi.

Jongin'in dudaklarına bir öpücük bırakarak, "Gidip Nini'den boynumu kapatıcıyla kapatmasını isteyeceğim." dedi.

Jongin oflayarak yatağına oturdu. Onu bir ay görmemişti ve bugün beraber sadece üç saat geçirmişlerdi. Gitmesini istemiyordu, yatıya kalmasını istiyordu.

Kyungsoo odadan çıkmış ve Nini'nin odasının kapısını çalmıştı.

Nini, kardeşinin ve sevgilisinin çıkardığı inlemeleri duymamak için kulaklık takmıştı. Çünkü sevdiği kızın kardeşinin altında inlemesi hoşuna gitmiyordu.

Nini herhangi bir ses çıkarmayınca Kyungsoo içeri girdi ve arkası dönük olan Nini'ye yavaş adımlarla yaklaştı.

Tam arkasına gelmişti ve hala Nini onu fark etmemişti. Kyungsoo, Nini'nin gözlerini elleriyle kapatarak gülümsedi. Nini kulaklığını çıkartıp gözlerinin üstündeki ellere ellerini koymuştu.

"Kyungsoo?"

Siktir.

Nini, Kyungsoo'ya sadece sinirlendiği zamanlar tam ismiyle seslenirdi.