Elida sabah kalkar kalkmaz daha fazla burada daha fazla kalamayacağıma karar verdi. Ashton dün gece uyanık kalabildiği kadar Elida'yı izlemişti. Onu önemsiyordu. Ama Elida gitmek zorundaydı. Ashton'ın suratını bu halde görmek ona acı veriyordu. Elida daha fazla düşünmeden kalktı, telefonunu cebine soktu ve ayakkabısını giyip apartmandan çıktı. Ashton sesini duydu, fırladığı gibi sokağa çıktı. Elida'ya doğru koştu ve arkasından aniden sarıldı. Elida'nın onun Ashton olduğunu anlaması kısa sürdü.
" Neden gidiyorsun? "
" Çünkü seni böyle görmeye dayanamıyorum Ash. "
" Haklısın ama beni yanlız bırakma zaten Calum ve Micheal Luke'la ben barışana kadar Luke ve benle küsler. Tek dostum sensin Elida. Bana bunu yapm-- " Ashton aniden sustu ve bir noktaya bakarak daldı.
" Ne oldu Ash nereye bakıyorsun? "
" Lüle kafa bizi izliyor. "
" Ne!? Kim? "
" Galiba Luke. Off! Umrumda değil. Şimdi sadece bana şunu söyle. "
" Neyi? "
" Eve mi gidiyorsun? "
" Tabiki hayır. Seni bırakmam. " Elida ani hareketle kollarını Ashton'ın boynuna doladı. Ashton biraz şaşırdı.
" Oh Tanrım! Sağol Elida. " Ashton Elida'ya sarılmayı unutmuştu biraz geç de olsa sarıldı. "Sen--"
" Ben ne? " Elida'nın ani sorusuna karşı Ashton şaşırmıştı. " Hey Ash? "
" Sen dünyanın en iyi dostusun. "
" Sen de Ash. "
Evvet kısa bi bölüm oldu ama en azından bi yorum yapın da kurgu olmuş diye anlıyım yine de okuduğunuz için thxx mucksss ahagaqeaha
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Phone Psycho | l.h.
Fanfiction" Sanırım sarışınlara zaafım var. " " Onun gibi mi? " " Hayir senin gibi. "
