dört¡

1.1K 206 23
                                    

güya theta;
bugün çantandan
sana önerdiğim ilacı düşürdün
gözümden kaçmadı sanma :)



jeongguk;
en son eziklerle işim yok dedim sana



güya theta;
sadece ilacın işe yarayıp
yaramadığını soracaktım, ona göre
bir arkadaşım için daha alacağım da
o bir omega ve bilirsin, bir alfayı bile
bayıltabiliyor bazen feromonumun az bir miktarı
:D



jeongguk;
siktir git
sana bu malzemeyi verdiğime inanamıyorum
önerdiğin ilaç çok güçlü bir ağrı kesiciydi yalnızca
tamam mı? kimse yalancı bir theta'ya özel olarak
ilaç üretmez, çocuk mu kandırıyorsun sen?



güya theta;
beni çok küçümsüyorsun
ve sen beni küçümsedikçe sınırıma
doğru yaklaşıyorum jeon
dua et, o sınır taştığında yanında olmayayım



jeongguk;
siktir git güya theta
senden korkan senin gibi sahtekar olsun



güya theta;
baksana sen
yazıyor...
neyse
görüldü








-








"theta'yı sınamakla iyi mi yapıyorsun jeongguk? annesi bir delta, onun theta olma olasılığı çok yüksek."

"her annesi delta olan theta olsaydı, ortalık theta kaynardı jimin. ben eve gidiyorum, dinleneceğim."

jeongguk yüzünü buruşturarak oturduğu banktan kalkmış, omzundaki çantasıyla okulun girişine ilerlemeye başlamıştı.

çalışmak için birkaç kitabını yanına alıp, bugünkü derslerini evde çalışacaktı. gerçi, alnına yapılan coşkulu baskıyı nasıl dizginleyeceğini bilemiyordu. ilk defa yaşadığı bu şiddetli ağrının, migren olduğunu düşünerek kendini ikna etmeye çalışıyordu ancak tabii ki aklını kurcalıyordu bazı şeyler.

güya theta'nın gerçekliğini ve söylediği şeylerin doğruluğunu sorgulatıyordu bu baş ağrısı.

cidden, kimlerle ve nelerle uğraşıyordu böyle?

sınav haftasına birkaç gün kala bu işlerle meşgul olmaktansa güya theta'nın yalan söylemediğine inanmayı bile tercih edebilirdi. bu işe kendi kalkışmıştı ancak bu kadar uzayacağını ve güya theta'nın bu kadar gıcık, yapışkan biri olacağını tahmin edememişti.

yalnızca onun türünü merak etmiş ve gerçekten bir theta olup olmadığını öğrenmek istemişti. kesin bir cevap alamayışı ise direkt olarak onu taehyung'un yalan söylediğine inanmaya itmişti. onun zihninde, taehyung kesinlikle yalan söylüyordu ve popüler olmak için böyle bir palavra uydurmuştu.

bunların palavra olduğunun kesinlik oranı kendince ne kadar fazla olsa da, tuvalette bayılmasının ardından bedenine güçlü bir şüphe hissiyatı doluşmuştu.

ya gerçekten?

"sikerim, ne düşünüyorum ya ben?"

alfa kızgınlıkla omzundaki hafif çantasını bir eliyle sıkmış ve birkaç saniye önce girdiği okulun merdivenlerini hızla çıkmaya başlamıştı. yaklaşık bir buçuk haftadır bu aklını kurcalayan gereksiz kuruntular, en sonunda onu düşünmekten bile bezdirmişti.

döngü bu şekilde hızla çarklarını çeviriyorken, jeongguk omzunda hissettiği keskin ve sert acıyla çatık kaşlarını daha da çatarak yüzünü buruşturmuş, kızgınlıkla çarpıştığı kişinin suratına dönmüştü.

kthetaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin