I Like You

Dünyanın en sıkıcı günüydü. sanki hayatta sadece ben varmışım gibi geliyordu. Hava çok sıcaktı.Ve Oteldeki lanet olası klimam çalışmıyordu. Yatağımdan kalkarak penceremin önüne geldim. Herkes çok eğleniyor gibiydi. Havuzun su kaydırağından kayan çocuklar ve  büyükler çocukla çocuk olmayı anlatır gibiydiler. Havuz sularında özgürce yüzen John'dan bahsetmiyorum bile. Kardeşim şahane bir yüzücüydü.Eğer dışarı çıkmasam sıkıntıdan patlayacağımı düşünerek aşağıya indim. Havuza varmıştım.John'a bağırdım;

- John,  yüzme bırak artık!tavuk gibi kızarmışsın!

John kafasını sudan çıkarttı;

- bana karışma Jane!Su benim için...nasıl tarif etsem bilemiyorum ama hoşuma gidiyor!sen de yüz? !

Ben artık John'a bakmıyordum bile. Arkam dönük bir şekilde seslendim;

- Ben denize gidiyorum John! Eminim yüzdüğün havuza binlerce çocuk kusmuştur!

Plaja inmiştim.Güneş gözlüğümü takarak boş bir şezlong aramaya başladım.Ve buldum! Havlumu serdim.Üzerine de çantamı koydum. Denize girdim.Bu denizde çok sevimli balinalar vardı. Onları seviyordum.Güneş batmadan biraz güneşlendim ve otel odama geri döndüm. John duştaydı.Şarkı mırıltılarını duyuyordum.Akşam saat 12.56'da bir gemide parti düzenleniyordu.Oraya gidecektim.Hazırlandım.Üzerime kırmızı gömlek ve kot şortumu giydim.Eyeliner ve mascara uyguladıktan sonra saçımı topladım.Hazırdım.Dışarı çıktım.John bara gitmişti.Her zamanki gibi odaya sarhoş dönecekti.Her neyse...Gemiye gelmiştim.

" Bu parti harika olacak! "

En kisa surede yb gelcek.pek.girmiyorum. bazem küçük sürprizlerle geliyorum :XD vote.vote.vote.:)