Ben de insanım..
Ademim ben.
Yokluğum başlı başına..
Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür ya;
İnsan nisyandan türemiştir.
İnsan unutkandır.
Ben insanım.
Unuttum insanlıgımı, yokluk olduğumu,
bir boşluğa düştüm
bocaladım,
boyuna bir el uzansın istedim.
Uzatıldı onlarca el, beğenmedim.
Hem benim hayalimde tasvir ettiğim el başkaydı.
Belki bi el değildi ama bekledim.
Dedim ya bocalıyordum.
Unutmuştum seni, tefekkür etmeyi, ağaca bakarken seni hatırlamayı,
hatta o zamanlar birşey görüyormuydum, onuda bilmiyorum.
Bakıyordum ama göremiyordum.
Ben unutmuştum.
Sen unutmamıştın.
Sen unutmayansın.
Senin varlığını biliyordum. Düşünmüyordum.
Düşünmediğim için unutmuştum.Sen bana unutturmadın.
Beni bırakmadığını.
Beni terketmediğini.
Çıkardın beni boşluktan.
Bir el değildi senin uzattığın.
Senin beni karanlığımdan çıkarman için; bir ol demen yeterliydi.
Ol dedin içim titredi...
Ol dedin ruhum özgürleşti.
Sana koşmak istedi...
Ol dedin ferahladım...
Ol dedin hatırladım..
Hatırladıkça utandım.
Ruhuma iyi gelenin sen olmasına rağmen Rabbim.
Ben başka şeylerde huzur aradım...
Belki arkadaşlarda, belki şiirlerde Belki müziklerde.
Utandım..
Yaratılış sebebimi unuttuğum için utandım..