Akşam 10'da ikiside cafeye çıkar. Cd'yi bilgisayara takarlar ve izlemeye başlarlar.
Sessizliği yunusun Kahkahaları bozar. 'Ulan amına koyim biri bizimle taşak geçiyor. Bu ne böyle.'
Böyle söylesede içinde büyük bir merak doğmuştu. Oğuz'da aynı şekilde. Merak ediyorlardı.
Tüm bunlara rağmen şaka olduğunu kafalarına yerleştirdiler. Ve hiç Birşey yapmayacaklardı. Sıradan hayatlarına devam edeceklerdi.
Hayatları bi kaç hafta bu şekilde devam etti. Bi gün yurtta yine cs atarken yurt abisi cafeye geldi. Yunus amcan geldi. Seni görmek istiyor. Oğuz sende gelecekmişsin.
'Benim amcam yok ki.'
'Ben bilmiyorum Abicim bi adam amcan olduğunu söyledi.'
Ikiside aşağı indi.
Ve iste karşılarında. Videoda arkada bekleyen adam.
'Meraba beyler. Ben Yunus. Gelin rahat bi yerde konuşalım. Yurdu Avcunun içi gibi bilen adam iki genci teras kattaki mescide görürdü. Ve konuşmaya başladılar. Adının Yunus olduğunu söyleyen adam "o video tamamen gerçek ve ben senim."
Yunus ne diyeceğini bilemez ve birden gülmeye başlar. dayı bi siktir git ya kaç yaşına gelmişsin hala bizden küçüksün amına koyim bu şakaları biz bile yapmıyoruz." yaşlı adam öfkelenir ve Yunus'a Tokatı basar. "lan yavşak bu güne kadar hayatında ne boka yaradın? bu günden sonrada farklı olmayacak sonra kendini bi sik zannedip kargaşaya gireceksin. onlar seni bi güzel kullanıp bi kenara atacak."
tüm bu anlatılanlar o kadar imkansız ve saçma geliyordu ki inanmak imkansızdı. ama adam o kadar gerçekçiydi ki. adam Yunus'a bi resim verdi. "bu resim 2 gün sonra okulda çekilecek. eğer bu resim çekilirse bana inanır mısınız?" Yunus ve oğuz birbirine baktı ve evet anlamında kafa salladılar. adam "2 gün sonra keyif cafede olcam ben orda konuşuruz."
adam gitmişti. oğuz ve Yunus sessizdi ne diyebilirlerdi ki? 2 liseli genç ve gelecekten gelen bi adam söylenecek hiç Birşey yoktu. fazla konuşmadan uyudular. sabah kalktılar normal bi şekilde okula gittiler. akşam yine yurda geldiler. bu kez zamanında gelmişlerdi yurda. yurt müdürü apo odasına çağırdı bizimkileri. "neden erken geldiniz bakalım bu gün başınızı belaya mı soktunuz yoksa?" yunus böyle diyeceğini çok önceden tahmin etmişti ve cevabını verdi. "bi daha geç geliriz abdullah hazretleri. sizi böyle şaşırtmak en son isteyeceğimiz şeydir. sonuçta müdürümüzsün şaşkınlıktan kalp krizi falan geçirirsen ne yaparız biz?" apo sinirlenir ve gönderir bizimkileri.
oğuz odaya doğru adımlarken "gerçek mi sence lan?" yunus anlamaz ve "ne gerçek mi?" der oğuz dün gelen adamı sorduğunu söyler. yunus cevap vermez ve odaya geçerler. yurdun ispitçisi eren ettüttedir ve oğuzu duyar. hemen odalarının önüne gider ve kapıyı dinlemeye başlar. yunus "koridorda sorulacak şey mi amına koyim bu? eren gibi bi orospu çocuğu varken konuşmak yok bu konuyu yolda giderken konuşuruz." der. eren sinir olur ama bişey yapamaz. meraktan çatlamaktadır. odasına geçer ve yatar.
oğuz ve yunus biraz muhabbet ettikten sonra uyurlar. ertesi sabahın köründe uyanırlar. hızlı bi şekilde kahvaltıya inip kahvaltılarını yaparlar. daha sonra odaya gelip üstlerini giyip yola çıkarlar. yolda sessizliği yunus bozar. 'kanka bu gün fotoğraf çekilirse ne yapcaz?' oğuz boş gözlerle bakar ve dudaklarını büzer. okula giderler. ilk ders matematiktir. derste zaman geçmiyor hatta sanki her dakika geriye sarıyordur. dersin bitimine 5 dakika kala nöbetçi içeri girer ve okul fotoğraflarının yenileneceğini ve bu yüzden fotoğraf çekinmeleri gerektiğini söyler. aşağıya inerler. gelecekten geldiğini idda eden adamın verdiği fotoğrafta yunusta okul ceketi vardır fakat onun okul ceketi yoktu. yani hala inanmıyorlardı fotoğrafa ve gelecek masalına. okul müdürü salona girer ve yunusu görür. 'yunus gel buraya çabuk! ceketin nerde senin?' çabuk bi arkadaşından ceket bul!' yunus ceketi bulur ve fotoğraflarını çekinirler. artık cafeye gitme vakti gelmişti. adamla konuşup bu işi açığa çıkaracaklardı. okul biter ve cafeye geçerler. adam oradaydı.
hemen söze girdi. 'hoşgeldiniz beyler artık inanıyorsunuzdur umarım.' ikiside kafalarını sallarlar ama yinede içlerinde çelişkiye düşerler. adam anlatmaya başlar. önlerinde ne kadar zaman olduğunu anlatır hangi gün ne olacağından bahseder kendilerini nasıl eğitmeleri gerektiğinden bahseder ve gelecekte olacak olayları nasıl önleyeceklerini anlatır. artık eğitim başlayacaktır.
(bu bölümü sessiz ve sıkıcı bulabilirsiniz. fakat büyük olayların başlaması için böyle bi zemin sağlanması gerekir)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARGAŞA
Science FictionDünya ülkeleri yıkılır şirketler dünyayı ele geçirir. Genç kahramanlarımıza gelecekten mesaj gelir ve hikayemiz başlar.