Bütün geceyi mutfağı toplayarak geçirdim, salona adımımı bile atmadım. Çocuklar ara sıra yanıma gelip beş dakika durdular, gerek yoktu gerçi.
Bazen durup konuşmalarını dinledim, fırça kayıyorlardı O'na. Hakediyordu da, kaç yıl sonra gelmişti ve çocuklarımı bile getirmemişti. Çpcuklarım çünkü onları ben büyüttüm, manyak karıdan çok annelik yaptım onlara.
"İyi misin, biraz dinlenmek ister misin? İlaç kokuyor burası, biraz çık nefes al hadi." Yixing önlüğü ve eldivenleri benden alıp bahçeye itti. Masada duran ceketi üstüme giyip oturdum. Bir sigara yaktım.
"Geri zekalı Oh Sehun bunu nasıl zıkkımlanıyorsun sen!? Ciğerlerin daha minicik annem içme şu zehri! Hey Oh Sehun!" Açılan kapıya bakmadan konuşmaya devam ettim.
"Seni aptal, kazandığın parayı bu zehire mi harcıyorsun!? Seni annene söylemek yerine kendim halledeceğim!"
Başımda beliren uzun ince gölgeyle sustum. "Ne arıyorsun burada? Neden geldin? Madem geldin, neden çocuklarımı getirmedin?"
"Çocuklarım derken?" Bardaktaki suyu ayağına döküp bacak bacak üstüne attım. "Şıllık karın doğurmuş olabilir ama onları ben besledim, ben büyüttüm. Yeri geldi hasta halimle ateşler içinde onların yanında bekledim sabaha kadar. Onlarla beraber ağladım, onlarla beraber büyüdüm ben! Senin gibi götoş ne anlar ki böyle şeylerden!? Sen anca sabah git akşam gel, bana emir yağdır, orada burada öp! Yok biraz daha bekle, yok ben hallederim azıcık daha dayan. Sıçarım lan artık! Bıktım lan senden!"
Ayağa kalkıp göğsünden ittim, yere düştü. "Bıktım ulan ben bıktım! Beklemekten, nefret etmek yerine hala seni sevmekten, ruh hastası manyak karınla uğraşmaktan, bütün gün Yoora'nın dırdırını çekmekten bıktım! Yixing'i bekletmekten bıktım ben, arada kalmaktan bıktım!" Üstüne çıkıp yumruklamayama başladım.
"Neden o günkü yangında ölmedik ki!? Neden baban senin yanında kalmam için bana yalvardı ki!? Neden acı çekeceğimi bildiğim halde kalmayı kabul ettim lan ben!?" Hareket etmeden duruyordu, bakıyordu sadece.
Kendimi yanına bıraktım. "Ölmek istiyorum ben, senin yüzünden ölmek istiyorum... Ama çocuklarımı ve kardeşlerimi görememekten korkuyorum ben. Sen zerre umrumda değilsin Park." Kapıda beliren Yixing'i gördüğümde gözlerimi silip içeri girdim, arkamdan geliyordu hepsi.
"Norveç'e gidiyorum, dönmemek üzere."
Boka sarıyor ve ne yapsam bilmiyorum ve şu anki ruh halim aynen böyle.
Umarım beğeniyorsunuzdur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Concervaiton's Love Chanbaek ✔
FanfictionEvli ve çocuklu patronumdan hoşlanmam hiç etik değildi. Ancak bu konuda yalnızca ben zorluk çekmiyordum... ⏩18.4.21 🔚5.8.21 }Angst{