Ateş bana döndü ve "sana ihtiyacım var" dedi. Bunu biliyorum ama ne yapabilirim ki nasıl yardım edebilirim ona işte burası çok karışık "tamam ama ne yapabilirim ki yani size yardım edecekse herşeyi yaparım ama nasıl yardım edebilirim onu bilmiyorum ." Zeynep lafa atıldı "şeyy aslında yemek yapsan güzel olabilir çünkü abim beceremiyor " bunları söyledikten sonra Zeynep ve ben gülmeye başladık Ateş ciddiyetini korumakla cebelleşiyordu, "evet olur sonuçta zehirlenmenizi istemem " Ateş kolumu tuttu ve bahçeye götürdü bana baktı uzun uzun batı "benimle evlensene " dedi Dilim tutuldu boş gözlerle Ateş 'e bakıyorum sonunda konuşmaya başlayabildim .
- 16 yaşındayım saçmalama
- 18 olunca evlenelim o zaman
- ya nerden çıktı bu ?
- ben seni kaybedemem evlenmemiz lazım şimdi bana söz ver 18 olunca evlenicez
- off ya amma abarttın t-tamam
Dedim titreyen sesimle evlenmek güzel olurdu belki ama korkunç geliyor kulağa yaşım önemli değil ne olursa olsun bana zor gelir evlilik konusu durgun bir şekilde bunları düşünürken Zeynep yanıma koşarak geldi
-İpek ablaa şey ben biraz acıktım da yemek hazırlasak olur mu ?
- Olur küçük prenses ne yemek istersiniz bakalım ?
- Hmmm patates kızartması olabilir benceee
Ama bu kız çok sevimli hayır diyemiyor insan .Biz Zeynep ile mutfağa geçtik Ateş'i de markete yolladık marul ve hindi füme aldırdık. Ateş gelene kadar ben patatesleri doğradım Zeynep de masayı kurdu . Ateş geldi ona salatayı hazırlamasını söyledim bende patatesleri kızarttım Zeynep de çizgi film izledi .Yemekler hazır oldu oturduk yedik ve sohbet ettik Zeynep bana döndü ve
- İpek abla keşke sana yenge diyebilsem
Dedi .Ne bunlardaki evlilik takıntısı ya 16 yaşındayım ben daha lütfen ya çocuğum ben çocuk reşit bile değilim 17 olmama çok az kaldı evet ama reşit değilim
- Zeynepcim daha reşit bile değilim ben
- Sen 17 ne girmicek misin abim de 18 olcak 18 olunca evlenin lütfenn
Ateş bana döndü " ben demiştim " dedi gerçekten güzel olurdu bakınca ama neyseğ...
Sabah olmuş saat 9 Ateşlerde uyumuşum annem arkadaşımda olacağımı biliyordu belki kalırım demiştim o yüzden sorun değil ama bı dakika ne saat 9 derse geç kaldık . Yanındaki koltukta uyuya kalan Ateş'i dürtmeye başladım
-Uyannn Ateş uyannn lütfen uyan artık hadii geç kaldık.
-5 dakika daha nolur yaaa
-Ne 5 dakikasından bahsediyorsun 5 saniyemiz bile yok saat 9
Ateş durumun ciddi olduğunu anlayınca birden gözlerini açtı odasına koşmaya hatta uçmaya başladı üstünü giydi bende hazırlandım ve evden çıktık Zeynep hala uyuyordu Okula geldik ama ilk ders çoktan bitmişti ikinci dersin ortasında girdik sınıfa hoca birşey demedi bu sefer en arka sıra boştu Ateşle oraya oturduk Ecrin bu gün yoktu ilk başta mesaj yazmayı düşündüm ama sonra aklıma geldi tatile gitmiştiler sırf okuldan kaytarmak için tatile gitmişti zeki knkm benim .Dersi dinledik yani... Dinledik sayılır çıkış zili çaldığında sonunda diye bir ses yükseldi sınıftan bu ben değilim bu Ateş de değil Ecrin de olmadığına göre kim bu .Bunun kim olduğunu görünce ufak bir gülme krizine girdim çünkü sınıfın inek öğrencisi Berat söylemişti bunu . Toparlandık sınıftan çıktık Ateş elimi tuttu yavaş yavaş yürümeye başladık Zeynep okula tek gidiyordu onun okuluna gittik ve okuldan aldık .Onlar eve gitti bende kendi evime gittim .Annem açtı kapıyı bana sımsıkı sarıldı sanki bidaha sarılamayacak gibi sarıldı içime bir korku bastırdı . Sanki birşey vardı benden gizlenen birşey söylemediği birşey annem mutfağa gitti bende hiç birşey söylemeden Babam da mutfaktaydı birşey konuştular ama o kadar sessiz konuşuyorlar ki sadece televizyondaki müge anlı sesi geliyor .Odama geçtim pijamalarımı giydim mutfağa gittim . Mutfağa girdiğim gibi sustular babam hoş geldin kızım dedi ama suratı çok asıktı ne olduğunu sormayacağım bile çünkü cevap vermeyecekler . Odama geri gittim bilgisayarı açtım yatağa koydum ve Tumblr ı açtım birşey yazmak istiyorum ama ne yazacağım bilmiyorum gökyüzüne baktım güneş batıyordu güneşin batışını izledim elim klavyenin üstüne gitti ve yazmaya başladım " Güneş batması gibi değimi hayatımız aslında Güneş batıyor sonra Ay gözüküyor gökyüzüne loş bir ışık saçıyor bu döngü sürekli devam ediyor sürekli güneş yine açıyor etraf yine aydınlanıyor ama ... Eğer bir gün Güneş doğmayı reddederse biz o gür aydınlığa alışmışken Ay ın loş aydınlığına kalırsak bununla yetinmek zorunda kalırsak ne olur hayatımız biter mi yoksa o ışığa alışır mıyız karanlığa rağmen yürüyebilir miyiz yoksa takılıp düşer miyiz ?" Paylaş tuşuna bastım ve paylaştım yazdıklarım bazen anlaşılmaz oluyor ama ben anlıyorum beim hislerim onlar ... Yazdığım satırları okurken telefon çaldı Ecrin arıyordu açtım nefes nefese şunları söyledi " geri dönüyorum ben " ardından gelen tek ses bip bip sesiydi yüzüme kapattı mesaj yazmak yerine biye aradı bilmiyorum ama iki dakika sonra kapı çaldı annem açtı ve Ecrin odana daldı iyi değil gibiydi ne olduğunu sordum nefes alamıyordu korkmaya başladım ama anlat artık diye çemkirdim biraz sonra knk ben aşık oldum dedi ...
- Eeee neyi bu kadar abarttında apar topar tatili bırakıp buraya geri geldin
- şey knk şimdi annem beni aradı bu çocuğun bize geleceğini söyledi ilk başta çok takmadım ama annem çocuğun fotoğrafını gösterdi ve ben sanırım aşık oldum...
Evetttt şimdi anlaşıldı çocuk ultra yakışıklı bişe sanırım FOTOĞRAFI GÖRÜR owwww haklı kız aşık olmakta neyse
-Knk çocuk bizim okula başlıyorrrr
- Kızım dur çığlık atma artık bi sakin ol .
Ecrini sakinleştirmek baya zor oldu ama bunu başardım Ecrin bizde kalacak . Pijamalarımızı giyindik maskelerimizi yaptık televizyondan the a list i açtık cipsler için de kase aldık ve diziyi izlemeye başladık aradan 2 saat geçti 3. Bölüm ün ortalarındaydık ve uyumaya karar verdik ... Sabah oldu Ecrin uyanmamakta ısrar edince çocuğun kapıda onu beklediği yalanını uydurdum ,Ş-şey evet bu biraz canice ama diğer türlü uyanmayacak Ecrin yataktan kalkmaya çalışırken birden yere çakıldı ben kahkaha atmaya başladım annem babamla beraber bir iş yemeğine gitti babamın ortaklık yapmaya başlayacağı kişi eşi babam ve annem kahvaltı yapacak o yüzden kimse yok evde erkenden çıktılar yani ise gülmemden rahatsız olamaz .Ecrin yerden kalktı ve biz hazırlanmaya başladık hafif bir allık renksiz bir parlatıcı ve çok az rimel ile makyajımızı tamamladık ben saçımı önlerden iki tutam bırakıp kenarlardan ördüm saçım yarı toplu oldu altları salık kenarlarda örgü vardı Ecrin de önlerden saçını bırakıp yarım toplanacak şekilde topuz yaptı saçını üstümüzü giydik ve evden çıktık ...
siz olsanız ne yapardınız Ateş e destek olur muydunuz ? Ben olurdum bilmiyorum ama sevdiğim insanlar benden yanında olmamı beklerken ben onlardan uzaklara gidemem ... Ha bu arada size bir soru soracağım bayağı tartışma konusu olan bir soru aslında bu Giden midir kalan yoksa kalan mı ?benim fikrim şu ki ,giden niye gidiyor önce o sorulmalı giden kalana zarar vermemek için gidiyor ise seviyordur ,kalan gidene zarar vermemek için kalıyorsa seviyordur ama giden kalan kalıyor diye kalmıyorsa sevmiyordur durup dururken gidiyorsa peşinden gelinmesini bekliyorsa sevmiyordur kalan da gitme ihtimali varken gitmiyorsa sevmiyordur şu an dediklerimi de neden bunu dediğimi de anlamadınız biliyorum ama ilerki bölümlerde anlayacaksınız ;)...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
ChickLitKendimi mutlu da hissetsem üzgünde hissetsem gece camın önüne geçer Ay'ı izlerim ama Ay yokken ne yapacağım ben...