Hafta sonuydu. Herkez kendini dışarıya atmıştı.Bizde arkadaşım öykü ile birlikte çarşıdaydık.
Üstümüzde bir salaş buluz altımızda bir kot şort vardı. Etraf çok kalabalıktı. Ama biz hiç kalabalığı tınlamayarak gezmeye devam ediyorduk.
Ne de olsa hafta sonu iki gün sonra da okul aman neyse keyfini bozamam.
Bu günü de saymazsak, topu topu bir gün kalmıştı
KAHRETSİN
Gezerken bir mağazanın vitrininde duran, bilekten Kısaltmalı bir kot pantolon ve üstünde önünden bağlamalı bir çiçek desenli gömlek HARİKA GÖRÜNÜYORDU.
Bu benim olmalıydı.
Hemen öyküyü durdurdum ve su vitrine bakar mısın kızım ya çeşit çeşit blue cinler, etekler , Gömlekli, buluzlar diye kendimi kaptırmışken
Öykü kolundan hızla çekip
"Görüyorum kes artık şunu . Rezil olacağız senin yüzünden, bizi görgüsüzün teki sanacaklar mal insan." Dedi
" Üf tamam be ne kızıyorsun. Biliyorsun beni. Kaptırıyorum işte kendimi". Dedim küçük emrah bakışlarımı atarak
"Şu küçük emrah bakışlarını çek artık üstümden , kör oldum". Dedi gülerek
Ve omzuma elini atarak "hadi busecigim yoksa hepsini kaparlar". Dedi ve mağazaya girdik.
Mağaza da A 'dan Z'ye kadar her yeri talan etmiştik .Öykü
"Bak Buse eğer burdan bir an önce gitmezsek, görevli bizi kesecek ve cesedimizi toprağa gömecek anladın mi ? Bebeğim " dedi dişlerini sıkarak
"Ama ne yapayım yaa hepsi çok güzel "dedim ve personeli çağırarak şu vitrinde gördüğüm kombini getirmesi için rica ettim.
Beş dakika sonra istediğim gelmişti. Personal bana ters bir bakış atarak kombini elime verdi.
Elimdeki kıyafetlerle öyküyü dönüp " haklısın galiba. Dedim ve devam ettim
Sanirim burdan bir an önce gitmezsek emin ol ki yine gideceğimiz bir yer var" dedim sırıtarak
" ne diyosun Buse açık konuş bebeğim "dedi.
"Tahtalı köy yeterince açık olmuştur sanırım" dedim ve gülmeye başladı . Bende dayanamayıp gülmeye başladım .
Bir süre güldükten sonra kabine gidip elimdekileri denedim ve kalbinden çıktım. Öykü yine gülmeye başladı. Bense
"Biliyorum yaa bol oldu bu bana " dedim oflayarak .
Öykü gülmemeye çalışıyor fakat başaramıyordu. Kahkahalarının ardından bana
"Kaç beden o ?"diye sordu.
"Bilmiyorum baksana "dedim ve arkamı döndüm.
"38 beden" diye cevap verdi.
Ahh Buse ah resmen öyküye oyuncak oldun. Neden bedenine bakmadan denersin ki! Iste muhteşem ben
"Tamam öykü ya gülmeyi kes ben şunları çıkarayım " dedim sözüme devam edecekken
"Bencede" dedi alay edercesine.
Bende hemen kendi kiyafetlerimi giyip kabinden çıktım. Personalin yanına gidip
"Bu ikisinin en küçük bedenini alabilir miyim ? "Dedim. Ve Elimdekileri ona verdim. Iki dk sonra bana kombinin en küçük bedenini uzatıp
"Buyrun efendim " dedi.
Bende Kibarlık takınarak " teşekkür ederim" dedim ve elimdekileri kasaya götürdüm ve kredi kartımı çıkardım
Ne de olsa kart babamın kartıydı. Para benden değil ondan çıkıyordu .
Ben zengin bir ailenin kızıyım. Babam levent solmaz ,solmazlar şirketlerin sahibi ne zaman paraya ihtiyacım olsa babamın ofisine gidip alıyordum. Ne de olsa evin tek kızıydım. Birde abim var adı Anıl ne kadar cok tartışsak ta onu çok seviyorum.
Ben ödemeyi yapmış tam çıkacaktim ki etrafıma bakındım öykü yoktu
"Nerede bu kız " dedim oflayarak. Tekrar mağazada dolanmaya başladım ve az ileride öyküyü gördüm ve hemen yanına gittim.
" ne arıyorsun sen burda ?" Diye sordum.
"Baksana Buse şu eteğin güzelliğine bayıldım " dedi
"Harbiden de çok güzelmiş "dedim ve bende eteğin farklı rengini aldım ve ikimizde kabine doğru ilerledik. Yan yana olan iki kabine girdik .
Hemen kendi kiyafetlerimi çıkardım, eteği giydim. Gerçekten ben de çok hoş durmuştu . Bacaklarımın güzelliğini ortaya çıkarmıştı. Bunu almaya karar vermiştim. Hemen kendi kiyafetlerimi giyip kabinden çıktım
Öykünün olduğu yan kabinin perdesini sadece kendim görebileceğim şekilde araladım
"AAA bu kim be !ALLAH KAHRETSİN REZİL OLDUM ATILMAZSAM İYİDİR.
bu öykü değildi.bu kız ,sarışın, kahverengi gözlü tahminimce benim yaşlarımda bir kızdı ve beni görünce çığlığı basmayı da ihmal etmemişti.
Off öykü ya hemen nereye kayboldun????
arkadaşlar bu benim ilk Hikayem lütfen beğenilerinizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin :)
