0.1 'Onu kızdırdı(m)'

422 22 1
                                    

Selam, ilk defa omegaverse bir fic yaziyorum ve profesyonel oldugum soylenemez. Yazim hatalarim varsa eger affola, ve lütfen kotu yorum yapacak olursaniz saygili bir sekilde yapin. Tesekkur ederim simdiden <31



Korkunun iliklerime kadar işlediği anlardan birindeydim. Bir deltanın karşısında oturuyor olmak beni en çok korkutan etkenlerden biriydi, bunun yanısıra birkaç saat sonra onunla birlikte olacağım düşüncesi kaygı bozukluğumu gözler önüne seriyordu adeta.

"Hadi bakalım Jeongguk, evine gitme zamanı." annemin sesiyle bakışlarımı bakakaldığım duvardan çekip kısaca salonda gezdirdim, yavaşça kafamı sallayıp soluklanmış ve ayağa kalkıp anneme sarılmıştım. Benimle birlikte ayaklanan babam dikkatimi ona vermemi sağlamış ve annemden sonra ona ilerleyip kısa bir kucaklaşma yaratmıştım. "Sakın korkma oğlum, Bay Kim sana en güzel şekilde bakacak." dudaklarımı yalayıp derin bir nefes aldım ve bizi izleyen deltanon duymamasını umarak babamla ufak bir sohbet gerçekleştirme çabasına girdim.

"Baba, korkuyorum. O bir delta, en güçlü ırktan ve ben daha önce bir deltayı geç kimseyle birlikte olmadım." babamın bakışları yüzümde dolaşırken hafifçe gülümsemişti, elini omzuma yerleştirip kapıda dikilen deltanın yanına ilerletmişti beni yavaşça. Sanırım gitme vaktim gelmişti, her şey bitmiş gibi hissederken olacak hiçbir şeyden haberim yoktu. Her şeyin daha yeni başlayacağını bilmek dâhi ürkütürdü ya beni, o yüzden anlamak istemiyordum belki de.

***

Belimde gezinen eller, kulağımda çınlayan derin ve boğuk hırıltılar bir deltanın karşısında oturmaktan daha çok geriyordu beni. Evimize gelmiş, yaklaşık bir saat boyu süren yerleşme sonrasında başbaşa kalmıştık. Tanımadığım bir kişiyle daha ilk geceden birlikte olmak hiç ama hiç istemezken mühürlenmemiz gerektiğini de biliyordum.

"Olabildiğince nazik olacağım omega, gerilme." dudakları boynumda gezinirken beni tamamen kendine çekmiş ve bacaklarımı beline dolamamı sağlamıştı. Onu onaylamak adına kapattığım gözlerimi aralayıp yüzünü incelerken kafamı sallamış ve dudaklarımı yalamıştım. Uzun zamandır kesilmediği belli olan koyu tonda saçları, şekilli gül kurusu dudakları ve biçimli kaşları oldukça güzeldi. İnce beline oranla belirgin karın kasları da oldukça hoştu üstelik. Bir deltaya göre fazlasıyla nazik yaklaşıyordu bana.

Onu izlediğimi fark edip hafifçe gülümsemiş ve dudaklarımı dudakları arasına almıştı, karşılık vermek adına ellerimi yanaklarına yerleştirip ağzımdan ufak bir inleme bırakmış ve tek elimi saçlarına geçirmiştim. Alt dudağım dudakları arasında yer edinirken girişimi zorlayan uzunluğunu içime itmişti yavaşça. Dudaklarımızı ayırıp kafamı hafifçe geriye atmış ve derin bir nefes almıştım hissetmemle birlikte, saçlarındaki elimi ise omzuna indirmiş ve acımı dindirmek adına tırnaklarımı hafifçe geçirmiştim fakat nafile.

Boğukça inleyip hafifçe kaşlarını çatmıştı, geri çekilip kendini tekrardan içime itmiş ve hafif bir tempoyla hareket etmeye başlamıştı. Hissettiğim acı dolayısı ile geri çekilmeye çalışarak sessizce inlemiştim fakat aynı zamanda onu kızdırmamak için dayanmaya çalışıyordum.

Çünkü o bir deltaydı, egosunu kırarsam eğer gecenin sonu çok iyi bitmeyebilirdi. Ki öyle de olmuştu, hareketleri hızlanmaya başlamış ve sessiz hırıltısı kulaklarıma değerken geriye çekilme çabam onu kızdırmıştı. Eli bileklerimi sabitlerken bakışlarını yüzümde gezdirdiğini hissediyordum.

"Gözlerini aç." dediğini yapıp hafifçe gözlerimi aralamıştım, kırmızının koyu bir tonunu alan gözleri endişelerimin arkasında durur nitelikte bakıyordu. "Jeon, beni küçük düşürmek hoşuna mı gidiyor? Beni aşağılamak, büyük cesaret ister."

----
Bolum sonu lan

Oh, mami. &quot;TaeKook&quot;Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin