O Hayat Benim

Yeni bir hayat

Deniz ve İremi çok özleyeceğim birazdan onlarla vedalaşmaya gidicem istanbula giden uçak 5 saat sonra, Deniz ve İreme buluşmak için bizim hep takıldığımız kafeye gelmelerine dair mesaj attım.

Dolabımda ayırdığım kıyafetleri giydim,ah! berem nerde? iç çamaşır çekmecesini açtım, "işte burdasın küçük pembiş bere" şimdi dışarı çıkabilirim. Hava soğuktu, hırkama sarıldım. Ve kafe doğru hobaa.

Kafe geldiğimde Deniz vardı yanına gülümseyerek gittim "Selam" dedim heceleri uzatarak gülümsedi çok hoş bir gülümsemesi vardı "Hoş geldin,İrem bize kahve alıp geliyor" dediği gibi İrem geldi "Evet bu gün ne yapıyoruz" diye ince sesiyle konuştu "Benden ayrılıyorsunuz" dedim ikiside gözlerini büyüterek baktı ah mocha bayılırım kahvemden içtim."Nereye gidiyorsun bizsiz prenses" dedi Deniz "Istanbul'a gidiyorum Emir amca bunun benim için daha iyi olacağını düşünüyor çün- " İrem sözümü kesti "Sensiz ne yaparım aptal biz birlikte mezun olacaktık hani bizim hayalerimiz vardı.İstanbulda aynı üniversiteye gidecektik" diye sözünü tamamladı Deniz dudaklarını büzdü ona gülümsedim "Arada yanıma gelirsiniz hem aynı üniversiteyi okuruz ki yine neyse ben gitmeliyim biliyorsun vedaları sevmem duş alıp valizimi hazırlamam gerek, sizi çok seviyorum kötü günümde iyi günümde hep yanımdaydınız... teşekürler." diyip kahvemden bir kaç yudum daha aldım. Ayağa kalktım ayağa kalktılar, Deniz'e sarıldım "Kendine iyi bak seni seviyorum" diye fısıldadı "Sende" diyebildim ondan ayrılmaya çalıştım ama ya kolyem kazagina takıldı "lanet olsun ya" kahkaha attı erkeklerin kahkaha atmasına bayılıyorum kazağını kolyemden kurtardı, İreme döndüğümde ağlıyordu "Ama böyle yapma irem bak bende ağlarım."

"Sen ağlamazsın ki odun."omzuma vurdu kollarımı ona sıkıca sarıldım sıkı sıkı her geceki gibi yine boğazımda bi ağrı oluştu "Güle güle şapşal seni seviyorum kendine iyi bak" dedim gülümsedim,gülümsedi "Aptal odun bende seni seviyorum bizi sakın unutma" diyip omzuma vurdu.Yanağına ıslak bir öpücük bıraktım "siz unutulur musunuz?" Bu gerçekten salak ya onları nasıl unuturum. Deniz'e döndüm gülümsedim bu ikisini çok özleyeceğim. Koşarak eve gittim uçağın kalkmasına 2 saat kalmıştı yarım 1 saat sonra havaalanında olmam lazım valizim hazırdı sadece ufak bir yalan söyledim. Eve geldiğimde direkt üzerimdekileri çıkarıp kendimi soğuk suyun akışına bıraktım.

Dustan çıkınca hemen giyindim. Saçım iyice kuruduğuna emin olduğumda saç kurutmaysını valize koydum valizimi aldım salona geçtim kapı çaldı kesin Emir amcadir kapıyı açtım "Merhaba Kızım hazırsan gidelim" dedi  aynanın karşısına geçip dağınık bir topuz yaptım "Evet Emir amca artık gidebiliriz" valizimi alıp dışarı çıktım taksiyle gelmişti taksici valizimi aldı bende arka koltuğa geçtim. Araba o kadar sessizdi ki Emir amcanın "Geldik" demesiyle ödüm koptu arabadan inip taksiciden valizimi aldım hemen telefonumu çantamdan çıkardım hava alanıyla bir selfie pardon öz çekim yaptim IG hesabımda paylaştım.

~

Istanbul söylediği kadar güzel ama lanet olsun soğuktu. Anadolu'dan Avrupa kısmına geçmek için feribota bindik Boğaz Köprüsünü çektim "Emir amca gelsene"dedim oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi "Gülümse!"diye çığlık attım ve boğaz ile selfie.

Inanmiyorum bana göre bir  3+1 daire kocaman ve gereksiz odalarla dolu değil Emir amca bana bakıp gülümsedi "beğendin mi?" Kafamı yukarı aşağı salladım elime anahtar ve bi kimlik verdi kimliğe baktım fotoğraf kısmında ben varım "bu ne?"

Hah! Babamın pislikleri yüzünden Yalanla yaşayacağım karşıma kötü insanlar çıkabilirmiş bu yüzden soyadım bilinmemeliymiş bakalım ne fark edilecek şuan moralimi bozmaya gerek yok.

Salondaki koltuktan kalktım koridorun sonundaki odama geçtim açık mavi tonuna hakim bir oda 2 kişilik yatak yaşasın bu harika valizlerimi açtım ve beyaz dolabima yerleştirme işine başladım.

+5 votede yeni bölüm gelir :)